kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Kirca @ SABAH
 

Yurttan dünyadan bir Aşar geçti!

Bayram sabahında belki daha güzel şeyler okumak isterdiniz Ölümden değil,hayattan söz etmek gerekirdi. Ama, işte; hayata her "koşul" da, her durumda razı olan biz "ademoğulları" nın, kaçınılmaz
"son" a dair haberleri de aynı tevekkülle kabullenmemiz gerekiyor, öyle değil mi? Bayrama sevinenin, hayatın bayramdan ibaret olmadığını da unutmaması gerekiyor öyle değil mi? Bayramlar belki de bunun için var... Bunun için... Anlamak için... Hatırlamak ve hatırlatmak için...


Dün, Altan Aşar öldü...
Gazetelerin sayfalarında bir köşede ya da kayıp ilanları arasında "ölümüne dair" haberleri fark etmişsinizdir.
Yaşadığı "hayata dair" satırları paylaşmak da bu köşenin "görev"i olacak.
Evet... Bu yurttan, bu dünyadan bir Altan Aşar geçti.
Kişisel bir vefa adına yazıyor değilim bu satırları...
Türk televizyonculuğunun da, ona ödemesi gereken bir borcun "ifa" sı olarak sayılmalı satırlarımız.
Belki de Türk radyoculuğunun...
Aslında radyodan başlamak en iyisi. Bu bayram sabahında,yitirdiğimiz bir
"dost" u, gülümseten anılarla hatırlamak istiyoruz. Zaten Altan Aşar deyince de başka türlüsü aklımıza gelmiyor.
Altan Aşar, bilenlerin bildiği "o efsanevi TRT Haber Merkezi" nin en "acar" isimlerindendi.
Gündelik haber koşusunu, dalga geçer gibi binbir muziplikle yaşar ve yaşatırdı çevresine...
Bazen yaptığımız işin ciddi bir iş olduğunun farkına varmazdık.
Hiç kimseyi asla kendi isimleriyle çağırmazdı. Mutlaka isminden kaynaklanan "komik" çağrışımlar bulur uydururdu.
Ama bütün bu yaklaşımları,elbette iyi bir haberci olmasına engel değildi.
İlk patlamayı "meşhur" TRT-2 Radyo Haberleri'nde yaptı... Radyoculuğa yepyeni bir heyecan getiren o unutulmaz "akşamüstü haberleri" kadrosunun, Kenan Onuk'tan sonraki ikinci büyük kaybıdır Altan Aşar...
Bizim yolumuzsa Televizyon Haberleri'nde kesişti.
Sonra da "Yurttan Dünyadan" programında...
Yaptığı işleri "afra-tafrasız" yapan adamlardandı.
Türk televizyonculuğunda yeni bir dönemeçti Yurttan Dünyadan...
Televizyon dünyasında,her bir program,kendisinden sonra gelen bir başkasının "ana" sı olmuştur aslında... Bir öncekinin rahminden doğmuştur televizyon dünyasına...
Bu günlerde "Yirminci Yaş" ını kutlayan 32.Gün programı, Altan Aşar'ın eseri olan Yurttan Dünyadan'ın içinden çıkmıştır.
Ben televizyonculuğumu orada geliştirdim. Mehmet Ali Birand'sa televizyon dünyasına ilk adımını o programda atmıştı.Yurttan Dünyadan'ın Brüksel muhabiri olarak... Ekranda ilk görüntüsü o programın kadrajında belirmiştir.
12 Eylül'ün hemen sonrasıydı ve hep birlikte Türkiye'nin ve TRT'nin "dünyaya kapalı" penceresini azar azar aralamaya çalışıyorduk.
İki kez sansüre uğramıştık. İlki Humeyni'nin dönüşü sonrası "İran İslam Devrimi" ni anlatan programdı... İkincisi ise, nükleer füzelerle ilgili bir başka program... Nedense! Ama bir gün, o "çok ödüllü" program aniden yayından kaldırılıverdi. Hayır, sansür değil...
Altan Abi, aynı zamanda Televizyon Haberleri'nin müdürüydü... Doğal olarak işe "gelişgidiş" saatlerini kendi "iş çizelgesi" belirlerdi... Ama, o dönem Genel Müdür yardımcılığı yapan emekli bir paşa, sabah TRT'nin ana giriş kapısına bizzat "pusu" kurup, işe geç gelenlerin isimlerini not etmişti. Altan Aşar da beş-on dakika geç kalmıştı galiba... Ama bedeli(!) ağır oldu... Televizyon Haberleri Müdürlüğü'nden alındı... Aksilik o gün de programımız vardı... Günlerdir hazırlandığımız, konuklar ayarladığımız program ne olacaktı? Yukarı iletildi... Cevap çabuk geldi: Kaldırın gitsin! Aslında çok ciddi bir durumdu... Ama Altan Abi herşeyde gülünecek bir şey bulurdu... Kızakta, atandığı "boş masa" nın başında, aylarca kahkahalarla çınlayan sohbetlerine eşlik ettik...
Sonra yine aktif görevler, sonra hiç tanımadığı İstanbul'da başarılı gazetecilik macerası...
Sessis sedasız sürdürülen bir kariyer... Ve sessiz sedasız ayaklarına dolanan bir hastalık... Ve yine, o ölçüde sessiz bir veda!...
Bu bayram sabahında "komik" anıları hatırlayıp tebessüm etmek istedik. Ama olmadı..
Hayatı hep "bayram" gibi gören adam, bu bayramı göremedi. Kimsenin bayramını zehretmek de istemezdi... Onun için, Altan Abi'ye Tanrı'dan rahmet, herkese de iyi bayramlar...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Okul günleri-2   / 01-11-2005
 Bütçesiz Cumhuriyet!..   / 29-10-2005
 Okul günlüğü - 1   / 27-10-2005
 Emir subayından Barış Manço'nun son günleri..   / 25-10-2005
 Dinle Sulhi!   / 22-10-2005
 Şiirdir, şarkıdır, romandır onlar...   / 20-10-2005
 Derdim çoktur hangisine yanayım?   / 18-10-2005
 İslami Hip-hop?   / 15-10-2005
 Mahur beste   / 13-10-2005
 Unutmak!   / 11-10-2005
ALİ KIRCA
Yurttan dünyadan bir Aşar geçti!
Bayram sabahında belki...
ÖMER LÜTFİ METE
Ahfeş'in rektörleri
Pek içten coşkularla yaşamayı...
UMUR TALU
Orda cevap var mııı!
Belki, meseleyi hiç bilmeyen, hiç...
FATİH ALTAYLI
Güllüce'den yanıtlar
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin...
ERDAL ŞAFAK
Kamusal alanın yılmaz bekçisi
Sezer göreve başladığı...
ABD'nin gizli hapishaneleri
Terör zanlılarını başka ülkelerde yakaladığı ortaya çıkan CIA'nin bir...
Blair'e ikinci kez istifa darbesi
David Blunkett, kısa süre öncesine kadar İngiltere'nin İçişleri...
Bile bile lades
Bile bile lades
Fenerbahçe'nin Schalke yenilgisi sonrasında hatalar masaya yatırıldı.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu