kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Gazi Ercel @ SABAH
 

Cari açık kafaları karıştırıyor

Ödemeler dengesi verileri ile ilgili her açıklama sonrası dikkatler yeniden cari işlemler açığı üzerinde yoğunlaşıyor.
Son üç yıldır giderek artan cari işlemler açığı, bazı çevrelerde "ciddi sorun" olarak nitelendirilirken, bazıları ise "finanse ediliyor" gerekçesi ile üzerinde fazla durmuyor.
Son olarak, Johns Hopkins Üniversitesi Profesörlerinden Steve Hanke, Yased'in düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada "yeni bir krizin ufukta olabileceği" konusunda kamuoyunu ikaz etti . Steve Hanke'yi uzun yıllardır tanırım. Dalgalı kuru sevmeyen, para kurulu sisteminin bize benzer ülkelerde daha yararlı olduğuna inanan bir iktisatçıdır. Türkiye için "kriz ikazına" neden gerek duyduğunu kendisine sorduğumda, "verilere baktım, ödemeler dengesi ve döviz kuruna ilişkin rakamlar buna işaret ediyor" dedi. Ayrıca, 2006 yılında resmi uygulamasına geçilecek enflasyon hedeflemesine dayalı para politikasının reel faizleri yüksek tutacağına inanıyor. Son dört yıldır bollaşan uluslararası likiditenin de, ABD'nin son faiz arttırımları nedeniyle azalış göstereceğine, bunun ise gelişen pazara sahip ülkeler için sorun oluşturacağını belirtiyor.

Gerçeği
unutmayalım
Cari işlemler konusundaki gerçeğin altını bir kez daha çizelim.
Cari işlemler açığı ya da fazlası şeklindeki dengesizlikler belirli bir zaman sonra çözümlenir, dengesizlik giderilir.
Geçmişte bunun bir çok örneği görülmüştür. Cari işlemler dengesizliğinin kontrol altına alınması iki şekilde olur. Birincisi, uyum "kaliteli ve az acılı" şekilde sağlanır . Büyüme normalleşir, döviz kuru görevini yapar, yapısal değişim ve kaynak dağılımı dengeyi sağlar. Bir başka seçenek ise, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının cari işlemler açığının kapanmasında " geçici" bir görev üstlenmesidir. Yabancı sermaye akımının sürdürülebilmesi, açığın kapatılmasına bağlıdır.
İkinci tarz uyum kalitesiz olur . 1994 ve 2001'de yaşadığımız gibi, döviz kurunun dalgalanma boyu fazlalaşır.
Dış portföy yatırımcıları ya durup beklemeyi tercih ederler, ya da fikir değiştirip giderler. Kriz ortamı oluşur. Büyüme bu gelişmelere olumsuz tepki verir.
Bu iki uyum sürecinin ne anlama geldiğini bilenler, cari işlemler açığının boyutlarını ve ileriye dönük gelişmelerini bu çerçevede yorumluyorlar. Türk ekonomisinin önemli değişiklikler geçirdiğini kabul etmekle birlikte, cari açığın anlamını ve uyumunun nasıl gerçekleşeceğini irdeliyorlar. Özellikle, YTL'nin 2005 yılında hızlanan değer kazanma sürecinin aynı hızla devam edemeyeceğinin bilincindeler.
Sepet bazında reel efektif döviz kuru Ekim 2005'de, 2002 yıl sonuna göre, yüzde 32 oranında değer kazanmış . Bunun yarısına yakın kısmı (yüzde 15,3 puanı), 2005 yılının ilk on ayında gerçekleşmiş. Bu sürecin, verimlik artışı, ya da finanse edilebilirlik niteliği ileri sürülerek devam edebileceğine inanmak biraz safdillik olur.
Uyum, eninde sonunda gerçekleşecek ve açık kapanacaktır .
Uyumun kaliteli olmasını hepimiz arzularız . Yumuşak bir inişle, kriz çıkmadan, büyüme eksi değerlere düşmeden uyumun sağlanmasını isteriz. Ancak bu, istemekle ya da umut etmekle olmuyor. Durumun ciddiyetini kavrayıp, özelleştirecek mallarımız bitmeden veya yabancı yatırımcılar fikirlerini değiştirmeden önce gereğini yapmamız şart. Bu yapılmaz ve "açık zaman içinde finanse ediliyor ya da dalgalı kur bu işi çözer" gibi yaklaşımlara sığınarak soruna çözüm bulamazsak, Prof. Steve Hanke gibi diğer yabancıları ürkütmeye devam ederiz .
Bir sorun çıkarda uyum "sert" olursa, AB ve IMF gibi kurumların "biz size önceden söylemiştik" yaklaşımları ile işin içinden nasıl sıyrıldıklarını da hüzünle seyrederiz.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Başkanların görev süresi biterken   / 14-11-2005
 Enflasyon hedeflemesi halka ne getirecek?   / 12-11-2005
 Petrol fiyatlarının geleceği   / 11-11-2005
 120 milyar $ döviz açığı nasıl kapandı?   / 09-11-2005
 Bizi insan yapan ne?   / 04-11-2005
 Türkiye-Brezilya   / 03-11-2005
 Bütçenin kalitesi ve güvenirliği   / 31-10-2005
 Fed'in politikası değişir mi?   / 29-10-2005
 SPK'dan açıklama   / 28-10-2005
 Bizim 36 katlı gökdelenin öyküsü...   / 26-10-2005
GÜNTAY ŞİMŞEK
Enerjide gizemli gerçekler
Son on yılda hayata geçirilen...
ŞELALE KADAK
Çalık ve Doğan devamsızlık yaptı, İSO Meclis üyeliği...
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Halka arzdan ziyade borsa performansına bak
Vakıflar...
GAZİ ERÇEL
Cari açık kafaları karıştırıyor
Ödemeler dengesi...
Memleket Fırat'ın çiftliği!
Bodrum'un göbeğinde gazeteci dövüyor. Milyonlar bunu TV'de seyrediyor...
Yavru kediyi ezmemek için ölüme uçtular...
Ataköy'de köprüden uçan araçtaki 5 üniversite öğrencisinden 3'ü öldü,...
Roj TV notu kriz yarattı
Roj TV notu kriz yarattı
Başbakan Erdoğan, Roj TV muhabirinin katılması nedeniyle Danimarka...
Danimarka ile kriz bitmiyor
Danimarka ile kriz bitmiyor
Avrupa Birliği'nin kuzey kanadını oluşturan ülkelerden...
IMKB
E: 34.324 D:% 0,45
DOLAR
S: 1,363 D:% -0,110
EURO
S: 1,592 D:% -0,407
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu