Yalamadan, kalaylamadan kazıklamadan (2)...
Demiştim ya... Yalamadan, kalaylamadan, kazıklamadan diye... Demiştim ya... Hiçbir önyargım yok diye... Sormuştum ya... Bu kadın neden tek başına, bir masada?.. Ulaştırma Bakanı sabah kahvaltıda çekilen fotoğrafları da çıkarttırdı!.. Ne var fotoğraflarda?.. Öğlen yemekte zevatın dışında, tek başına, bir masada oturan Seniha Hanım kahvaltıda, bütün protokolün tam ortasında, aynı masada... Ulaştırma Bakanı diyor ki, "Sabah kahvaltıda beraberdik... Öğlen yemeğe geç kaldı... Ana masadaki yemek bitmiş olduğundan, yandaki masada hızlıca yemeğini yiyip kalktı..." Sabah kahvaltıdaki fotoğrafı kim çekmiş?.. Yine gazeteciler... Mümkün ki, aynı muhabirler... Hürriyet'e resmi veren ajansın muhabirleri de, aynı olmalı... Çünkü bölgelerde aynı işe sabah başka bir muhabir, öğlen başka bir muhabir verilmez... Şimdi önce o muhabire sonra da bu fotoğrafı bu şekilde basan gazetecilere soralım bakalım: Belli ki herkes yemeğini bitirmişken, tek başına onların arasında yemek istememiş... Kurdurmuş bir masa, yemeğini yemiş... Şimdi benim Hürriyet'te çıkan o fotoğrafı çeken ve haberi yazan muhabire bir sorum var: Bu zevatı hem sabah hem öğlen izlemiyor musun?.. Resimlerini çekmiyor musun?.. Sabah o kadının herkesle beraber yediği yemeği sen çekmedin mi?.. Öğlen izlediğin olayı sabah izlemedin mi?.. İzlememişsen zaten kabahatlisin... İzleyip de, sabahkini kullanmayıp, öğlenkini haber diye geçmişsen iki kez kabahatlisin... Bu sefer yaptığın ihmal değil, gazetecilik deyimiyle asparagas... Yani yalan haber... Yani olmayan bir şeyi olmuş göstererek insanlar hakkında yanlış izlenim yaratmak... Gazetedekilere de bir söyleyeceğim var... Olabilir... Bazen insanın basireti bağlanır... Ama yaptığınız işin çok vahim bir hata olduğunu açık ve net söyleyeceksiniz... Ayrıca özür dilemelisiniz... Bir insanı olmadığı biçimde, yanlış gösterdiğiniz için... Bütün Türkiye'yi o yanlış fotoğrafla ayağa kaldırdığınız için... Bu iş öyle "Bakan bey de şu fotoğrafı gönderdi" diye küçük bir fotoğraf konarak geçiştirilecek olay değil... Dedim ya... "AKP ile fikriyatta ve zikriyatta pek uyuşmam... Varlığımı varlıklarına bağlamadığımdan, varlıklarıyla ihya olmaya da niyetim olmadığından yalaklanmam ve kalaylamam... Kimliğimi değiştirmeden, kimliğe saygı duyarım... Yalama, kalaylama ve kazıklama dışında bir ilişki düzeyi tuttururum..." Aynen böyle yazmıştım önceki gün... Şimdi toparlayayım... Hiçbir zaman yalama ve kalaylama yapmadığımdan, kazıklama da olmaz bende... Genelde ilk ikisinde meydanda kül bırakmayanlar, üçüncüsünde ilk varan olurlar finişe...
|