kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

İç hizmet ve dış merak

Şemdinli astsubayları", kimilerinin umduğunun kimilerinin de ummadığının aksine, enteresan ve ağır iddialarla tutuklanmak istendi ve başka enteresan ve ağır maddelerle tutuklandı.
Tutuklanmanın mahkûmiyet olmadığını, mahkûmiyet kesinleşmeyince hâlâ "masum" kalındığını ve yargı süreci üstüne konuşup duramayacağımızı bilerek, somut olayı hemen terk ediyor ve soyut biçimde şunun üstünde durmak istiyorum:
"Herhangi bir eylemin bireysellik derecesi".


"Aşkın kanunu" yoktur ama çeşitli kanunlar, evlilik, evlilik dışı ilişki, boşanma, aşk cinayeti, tecavüz, taciz vesaire gibi eylemleri karşılar.
"Mafya çetesi"nin kendi raconları dışında, bir kanuna uyması, ne bileyim, terör uygulanırken herhangi bir kanunla hareket edilmesi düşünülmez, lakin bunların hepsini "suç" olarak karşılayan kanunlar vardır.
Birisinin bir başkasını nasıl seveceğini yahut çetenin nasıl bir silsile içinde "organize" olacağını hiçbir kanun belirlemez.
Oysa, askerlikte neredeyse her tanım, her adım kanun maddesi olarak belirlenmiştir.
Başka türlüsü de düşünülemez zaten. Anayasa ve diğer kanunların Silahlı Kuvvetler'i konumlandırışı dışında, "İç Hizmet Kanunu" bu işi yapar.
Daha çok 35'inci maddesi, "Cumhuriyeti koruma ve kollama görevi" konuşulan ve kimilerince "darbe gerekçesi" diye eleştirilen yahut savunulan Kanun.


"Türk Silahlı Kuvvetleri... silahlı Devlet kuvvetidir" diye başlayan kanun, ayrıntılı biçimde "asker olma"nın çerçevesini, pratiğini ve elbette katı ve kesin hiyerarşisi ile "mutlak itaat" hattını çizer.
Toplu şikâyet yasağına, askerlikte doktorluk, mühendislik, avukatlık yapmak için odalara, barolara üye olunması gerekmediğine, hiçbir askerin "siyasi nutuk ile beyanda bulunamayacağı"na işaret eden, mesela "Ateş etmek son çaredir" gibi ilkeleri olan kanun daha başta "emir-komuta"yı belirler.
"Nizam", mesela, "tüzük, kararname, yönetmelik, talimname, talimat hükümleri"dir.
"Hizmet", misal, "kanunlarda, nizamlarda yapılması veya yapılmaması yazılmış hususlarla, amir tarafından yazı veya sözle emredilen veya yasak edilen işler"dir.
"Vazife" ise, "Hizmetin icap ettirdiği şeyi yapmak ve menettiği şeyi yapmamak"tır.
"Disiplin" şöyle tanımlanır: "Kanunlara, nizamlara, amirlere mutlak itaat ve astın ve üstün hukukuna riayet".


14'üncü maddesi, hani "Astsubay"ın da ilk hecesi olan "ast"ı, "amirlerine mutlak surette itaate, kanun ve nizamların gösterdiği hallerde de üstlerine mutlak itaate mecbur" kılar. Kesin, kuvvetli ve vurgulu bir hükümdür.
Devam eder ve emirleri mutlak surette yerine getiren astın, "haddini aşamayacağı"nı söyler. Elbette, "icradan doğacak mesuliyetler emri verene aittir" diye şart koşarak.
"İtaat hissini tehdit eden" her türlü söz ve hareket ise cezalandırılır.
16'ncı madde, "amirin maiyetine hizmetle münasebeti olmayan emir veremeyeceği"ni açık bir dille söyler. Disiplini bozan hallerde ceza verebileceği de bir altta yazılıdır.
"Emirlerin ast tarafından değiştirilemeyeceği... bir silsile takip edilerek verileceği" hep İç Hizmet Kanunu'nda hükümdür.


İç Hizmet'i biraz okumuş olan, askerliğin nizam, hizmet, vazife ve emir-itaat-riayet koşullarını, hiyerarşinin katılık ve katiliğini bilen biri, ister asker, ister sivil...
Bir askeri meselede hemen şunu düşünür:
"Emri kim verdi? Ona kim verdi? İlk emri kim verdi?"
Mesela bir "suç", bir kanun ihlali, silsile içinde ortaya çıkmışsa başka; o zincirde kopukluk sonucu çıkmışsa, bireysel yahut hücreselse, lokalse başka bir sorundur. Tabii ikisi de çok ciddidir.
Bir eylemin, İç Hizmet Kanunu'nun ihlaliyle mi oluştuğu, yoksa kimi maddelerinin uygulanmasıyla mı ortaya çıktığı önemlidir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Vatan borcu kart borcu!   / 30-11-2005
 Bir öğretmen öldü (Bir okura ağıt)   / 29-11-2005
 Nazik konu, nazik üslup!   / 28-11-2005
 Soyut sanat somut hayat   / 27-11-2005
 Tıbbın şiddeti   / 25-11-2005
 Picasso'nun sergisi Hakkâri'nin vergisi   / 24-11-2005
 Gri bir alanda   / 23-11-2005
 Sizin hiç...   / 22-11-2005
 Bunlar da oluyormuş!   / 21-11-2005
 Cek mi, cak mı, cuk mu?   / 20-11-2005
YILMAZ ÖZDİL
The cihaz...
Cihaz dedin mi, üstümüze yok.
Karlanan...
ALİ KIRCA
Ağlamak güzeldir!
Artık, herkes kabul ediyor ki, bu...
UMUR TALU
İç hizmet ve dış merak
Şemdinli astsubayları",...
FATİH ALTAYLI
Tanık Türk basını
FIFA, İsviçre maçında meydana gelen...
ERDAL ŞAFAK
Ankara'da bir konuk
Batı'nın Tahran'daki yeni yönetime...
ÖMER LÜTFİ METE
'Bağlanın ve bekleyin gelip sizi öldüreceğim'
Aylar...
İsrail-Filistin barış için aynı takımda
Ortadoğu'nun kanayan yarası İsrail ve Filistin sınır...
Saddam sayesinde satışları patladı
Devrik Irak ideri Saddam Hüseyin ve birlikte yargılandığı...
Gökdeniz dönüyor
Gökdeniz dönüyor
Tahkim Kurulu, yarın yıldız oyuncunun dosyasını son kez görüşecek.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu