Hedef dünyada öne çıkmak
Küreselleşme ile etkileşim sürecine girdik ve artık kültürler birbirlerini tanımak istiyor. En iyi yol ise turizmden geçiyor.
Son yıllarda ortaya çıkan ve günümüzde de gelişerek devam eden küreselleşme olgusu, dünyayı sınırları bölünmüş bir alan olmaktan çıkarmış, gelişen teknolojilerin de etkisi ile birbiriyle sürekli etkileşim içerisinde bulunan bir "ağlar toplumu" haline dönüştürmüştür, Bu etkileşim süreci içinde turizm, değişik kültürlerin birbirlerini gerçek anlamda tanımalarını sağlamak suretiyle ülkelerin ortak anlayış çerçevesinde buluşmalarına imkan tanıyan önemli bir araçtır.
İTİCİ GÜCÜMÜZ Öte yandan, ülkelerin kalkınma sürecinde bir itici güç olan turizm sektörü, 30'un üzerinde sektörü doğrudan ve dolaylı olarak etkilemek suretiyle küresel gayrisafi hasılaya yaklaşık yüzde 10 oranında katkı sağlamakta ve gerek kentsel gerekse kırsal bölgelerde 200 milyonun üzerinde istihdam yaratmaktadır. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi'nin tahminlerine göre dünya turizmi 2005 yılında dünyadaki toplam istihdamın yüzde 8,3'üne tekabül eden 221 milyonun üzerinde işgücü istihdam edecek ve küresel gayrisafi hasılaya yüzde 10,6 oranında katkıda bulunacaktır. Gerek ülkesel kalkınma ve ekonomik büyümeye, gerekse küresel ölçekteki sosyal etkisine bağlı olarak dünyada önemi her geçen gün artan turizm sektörü, son yirmi yılda gösterdiği yüzde 6.8 oranındaki büyüme hızı ile 1990'lı yılların sonundan bu yana hizmet sektöründe birinci sırada bulunmaktadır.
DÜNYA ÇAPINDA BÜYÜDÜ Uluslararası turizm hareketlerindeki artış uluslararası kuruluşların orta ve uzun vadeli öngörülerine de yansımış bulunmaktadır. 1980 yılında yabancı ülkelere turistik amaçla seyahat eden kişi sayısı 260 milyon iken, 2004 yılında bu rakam 760 milyon kişiye ulaşmıştır. Dünya genelinde meydana gelen terör eylemleri, doğal afetler ve salgın hastalıklar nedeniyle uluslararası turist hareketlerinde yaşanan daralmaya rağmen, turizm sektörünün dünya ekonomisindeki mevcut yerini gelecekte de koruyacağı öngörülmektedir. Eşsiz bir turizm potansiyeli olan ülkemizde ise, turizm gelirlerinin ekonomiye katkısı tartışılmazdır. Bununla birlikte hükümetimiz, turizmi yalnızca ekonomik kalkınmaya katkı sağlayan bir unsur olarak görmemekte, aynı zamanda çağdaş dünyanın anlayışına paralel olarak küreselleşmenin en önemli araçlarından biri olarak ele almaktadır. Türkiye'nin turizm alanındaki yükselen grafiği, Dünya Turizm Örgütü'nün rakamları ile de teyid edilmiş bulunmaktadır. 2004 yılında Türkiye, turizm alanında gösterdiği yüzde 21'lik büyüme ile Avrupa'da en hızlı büyüyen pazar olmuş, uluslararası turizm geliri açısından ise dünya genelinde 8'inci sıraya yükselmiştir. 2004 yılında Türkiye 17,5 milyon yabancı turiste ev sahipliği yapmış olup, 15,9 milyar ABD doları turizm geliri elde etmiştir.2005 yılının ilk on ayında Türkiye'ye gelen turist sayısı 19 milyonu aşmıştır. Yıl sonuna kadar bu rakamın 21 milyonu geçmesi beklenmektedir.
HEDEF DÜNYADA ÖNE ÇIKMAK Henüz değerlendirilmeyen kültür ve turizm potansiyelimizi ortaya çıkararak tanıtımını yapmak, ülkemizin kalkınma sürecindeki ivmesini yükseltmek, istihdamı ve yatırım imkınını arttırmak suretiyle insanlarımıza daha çağdaş ve daha mutlu bir gelecek hazırlamak amacıyla turizmi bir araç olarak kullanmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda, büyüyen talepler karşısında politika oluşturarak ve rakiplerimizden farklılaşarak dünyada öne çıkmayı hedef olarak belirledik. Turizm ikinci hamle dönemi ile birlikte, Turizmi Teşvik Kanunu'nda yapılan düzenlemelerle birçok turizm aktivitesini tek potada birleştiren, yabancı zincirler ve markalarla bütünleşebilen, özel sektör yaratıcılığını arttırarak kamunun yükünü hafifleten projelere altyapı sağlanmıştır. Bu altyapı üstüne inşa edilmiş olan turizm politikamızın öncelikleri; yarışabilirlik, müşteri memnuniyeti, sürdürülebilir gelişme, turizmin dört mevsime yayılması hedefine yönelik olarak turizmde çeşitlendirme, bu kapsamda kış , yayla, golf, ve termal turizm gibi alternatif turizm alanlarının geliştirilmesi, destinasyon odaklı tanıtma ve pazarlama stratejileri, çevreye duyarlı turizm geliştirme stratejileri ve kültürel miras ile ilgili projelerdir. Turizmde somut adımlar atılmaya başlanmıştır. Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri ile Turizm Kentleri projeleri hayata geçirilmektedir. Yürürlüğe giren teşvik sistemi ile birlikte turizm yatırımları için yeni bölgelerde yerli ve yabancı girişimcilere tahsis süreci başlamıştır. Yeni turizm kentlerinin hayata geçirilmesiyle 2010 yılı hedefimiz 30 milyon turist ve yıllık 30 milyar dolar gelirdir. Bu süreç dahilinde turizm sektöründe 3 milyon kişiye istihdam sağlanacaktır. İçinde bulunduğumuz dönemde, Türkiye yeni bir döneme girmiştir. Avrupa Birliği üyelik sürecinde, zengin kültür mirasına sahip bu topraklar, Avrupa Birliği'nin ve dünyanın kültürel çeşitliliğine katkı sağlayacak. Kültürümüzün dünyaya tanıtılmasındaki en büyük aracımız da turizmdir.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ATİLLA KOÇ SABAH İÇİN YAZ
|