kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

Bayram yapıyormuş gibi

Bugün eğer kar yağmışsa çocuklar bayramı daha bir sevinçli karşılarken özellikle büyük kentlerde yetişkinler biraz ' karalar bağlama' durumunda... Kurbanlıklarını bir yerlere bağışlayarak kesim ve dağıtım mesaisinden kurtulanlar da ziyaretlerini bu sert ve soğuk havada koşturarak bitirmeye çalışacaklar. Büyüklerden birilerine gidip de bazılarına yetiştirememe telaşı, insanlara azap yaşatırken bayramın formalite boyutunu yoğunlaştıracak. Böylece belki de her on ziyaretten beşi ' yasak savma' dürtüsüyle gerçekleşecek. Sevinmek ve sevindirmek için bayağı zahmet çekilecek.
Kabahat çağda değil elbette; başta İstanbul olmak üzere şehirlerimizi birer insan ambarı haline getiren devletsizliğin bedeli bu. Devletsizlik, siyasi çarkı devlet yapan kurumların eksikliği değil, toplumun hastalıklı hali. Şehirlerimiz marazi büyüklüklerle insan ambarı haline gelirken milyarlarca haksızlık ve kanunsuzluğun birikimi sayesinde, ilerlediğimizi zannederek birtakım dünyalıklar kazanırken, kendi kendimizi günlük hayatın işkenceye dönüştüğü ortamlara mahkum kıldık. Buralarda ancak 'bayram yapıyor gibi' görünebiliriz, o kadar.
Şehir artık muzır bir bağımlılık; canımıza kast edeceğini bile bile yakalandığımız sigara veya uyuşturucu alışkanlığı gibi. Lakin vaziyetin tatsızlığını derinlemesine görebilenler, yine de yaşama sevinçlerini koruyabilirler. Sözgelimi hakiki bir sufi daima ' dem bu demdir, Allah var, gam yok' dediği için gününü ve önünü karartmaz.
Bir de mizah adamlarının hakikileri yaşama sevinçlerini yitirmez. Onlar meslek gereği değil de mizaç gereği şen olanlardır. Yüreklerindeki sevgi, mizah olarak şakrak bir parıltı ile gözlerine yansır. Eğlendirmek değil, eğlenmek derdindedirler. Soğuk ciddiyetten kaçarlar, kolayca mutlu olurlar.
Meslekten mizahçının ise gözleri hırsla parlar. Elbette yetenekli oldukları için komik unsuru bulmakta zorlanmazlar. Fakat eğlenmekten çok eğlendirmeye yoğunlaşmışlardır. Bunlar soğut ciddiyeti zor aşarlar, kolayca mutsuz olurlar.
Oysa dünyamız bize her zaman yeterli miktarda eğlencelik malzeme sunar. Meğer ki akıl, ruh ve beden sağlığımız yerinde olsun.
Nitekim bugün mesela Şaron'un düzeldiğini öğrenebilir ve Ortadoğu barışı için eski ' Beyrut Kasabı'nın şimdi aranır hale gelmesindeki ilahi dalganın üzerinde kayak yapabilirsiniz! Ya da İsrail'in elindeki atom bombasının zararsız, İran'ınkinin tehlikeli olduğunu söyleyen bazı meslektaşlarımızın bu çok özel muhabbet ve nefret sisteminde epeyce eğlencelik bir boyut bulabilirsiniz.
Belki de futbol sandığına bakar, ana yargının zamanlamasındaki kerametle birlikte ortaya çıkan fırdöndüden neşe malzemesi çıkarırsınız.
Daha ciddi bir dalga ararsanız, Türkiye'deki ABD'de ortaya çıkan yüksek yolsuzluğun yaygınlığına dikkat kesilirsiniz. Neredeyse her iki siyasetçiden birinin rüşvet aldığını görerek ' bizden beteri de var' diye avunabilirsiniz.
Sahi bizden beteri var mı? Batı basınından bir iki örnek değerlendirme ile karar vermeye çalışalım: Yolsuzluk iddiaları yüzünden dört ay önce geçici olarak görevinden ayrılan Cumhuriyetçi Parti'nin Temsilciler Meclisi'ndeki grup lideri Tom Delay için Independent şöyle diyor:
- Gözden düşen süper lobici Jack Abramoff'un karıştığı yolsuzluklar hakkında savcılara bilgi vermeyi kabul etmesinin ardından Delay'in durumu taşınamaz hale geldi.
Guardian yazarı Gary Young ise CNN televizyonu ile USA TODAY gazetesinin yaptığı araştırmaya dikkat çekiyor:
- Halkın üçte ikisi milli bir sağlık sistemi isterken altı Amerikalı'dan birisinin sağlık sigortası olmamasının sebebi, kurumsal lobi sorumluları... Halkın yüzde 86'sı yüklü bir artışı savunurken son 9 yılda asgari ücretin yerinde saymasının sebebi de onlar. Bu insanlar kar adına demokrasiyi beş paralık ediyor, zaten sağlıklı olmayan siyaseti kanser gibi sarıyorlar.
Tamam, bize düşmanlık edenlerin başı belaya girdi diye sevinmeyelim ama sermayenin yolsuzluk maşasıyla demokrasiyi nasıl soysuzlaştırdığını görerek ' yükseltilen değer' maskaralığıyla eğlenebiliriz.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bayrama doğru kıl ve kılçık sivriliği   / 09-01-2006
 Sanal ve banal misillemeler   / 06-01-2006
 Siyasette nefretî makamı   / 05-01-2006
 Devletin uçkur ölçütü var mı?   / 03-01-2006
 Akıllı Petro'nun bombası   / 02-01-2006
 TSK'ya sövme özgürlüğü   / 30-12-2005
 Futbol ve adalet   / 29-12-2005
 2006'da seçim var mı?   / 27-12-2005
 Küresel minibüsçü kuralları   / 26-12-2005
 Bölücü mafya tekeli   / 23-12-2005
YILMAZ ÖZDİL
Seni leylekler getirdi yavrum...
Salgın geliyorum diye...
UMUR TALU
Cennet de bizim cehennem de!
Dipsiz Kuyu dün,...
FATİH ALTAYLI
Harakiri gerekmez istifa edin
Kuş gribi yayılıyor.
ERDAL ŞAFAK
Çilli Horoz'a veda
Sağlık Bakanı Akdağ'ın "Kümes...
ÖMER LÜTFİ METE
Bayram yapıyormuş gibi
Bugün eğer kar yağmışsa çocuklar...
'Sessizliği seviyorum'
1980'lerin başında Türkiye'ye geldiğimde Kurban Bayramı'nın ilk günü...
ABD'yi astro-terörist korkusu sardı
Teröre karşı savaşını havada, karada, denizde sürdüren ABD, bu...
Öp Cordoba'nın elini
Öp Cordoba'nın elini
Beşiktaş Efes Cup 5'in finalinde G.Saray'ı penaltılarla devirdi.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu