kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Salıpazarı sineği

Antalya domatesindeki Akdeniz sineğinin faturasını başarılı, düzgün, dürüst bir bakana, Sami Güçlü'ye kesen ve hiç düşünmeden azleden Başbakan Erdoğan, Galataport ihalesinde Salıpazarı'nı şaibe çöplüğüne dönüştüren Marmara sineğine nasıl katlanabiliyor; anlamak mümkün değil...

Galataport ihalesinin artık iler tutar yanı kalmadı. Bunu görmek için Başbakan Erdoğan ile Maliye Bakanı Unakıtan'ın dünkü demeçlerini alt alta sıralamak yeterli.
Erdoğan "Bu konuda Yüksek Planlama Kurulu'nda (YPK) onay makamı şahsımdır. Ben onay verirsem YPK kararı çıkar, vermezsem çıkmaz. Galataport ile ilgili ihaleyi şu anda iptal etsek bile vazgeçmeyiz" dedi. Anlamı: Galataport ihalesi henüz iptal edilmedi. Son sözü YPK Başkanı olarak ben söyleyeceğim.
Ancak yine aynı saatlerde Unakıtan şöyle konuştu: "Bizi burada durduran Danıştay'ın kararı oldu. Turizm Bakanlığı'nın imar izni yok. Baktık. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın yeni uyguladığı planla yeniden ihale edilmesi gerekiyor. Bu yüzden de iptal ettik."
Erdoğan "Son sözü ben söyleyeceğim" diyor, Unakıtan "İptal ettik" diye konuşuyor. Başbakan medyayı "Kurumları ve yetkileri karıştırmak"la suçlayacağına, bu tablodan sonuç çıkarmalı.
Aslında Galataport ihalesinde yanlışlar dizisi, daha ilk adımda başladı. Meclis'in 3 Temmuz 2005 tarihli birleşiminde kabul edilen Torba Kanun'un (bir Unakıtan klasiğiydi) özelleştirme kapsamındaki sahil şeritlerinin imar yetkisini belediyelerden alan 13'üncü maddesiyle.

1998'den 2006'ya ne değişti?
Oysa Erdoğan 1998'de Büyükşehir Belediye Başkanı olarak, İstanbul'da turizm alanı ilan edilen yerlerin imar yetkisi Bayındırlık Bakanlığı'na devredildiğinde kıyameti koparmıştı: "Turizm bölgesi demek, talan demektir. İstanbul yeni rant alanları ihdas edilme kılıfına kurban edilmektedir."
Aynı Erdoğan'ın tutarlılık adına, CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek'in bu yasa değişikliğini eleştirip "Kendi partinizden olan belediye başkanlarına da mı güvenmiyorsunuz" sorusuna Unakıtan'ın "Biraz modern düşünelim üstat. Bizim şeye filan tahammülümüz yok. Yok belediye, yok imar komisyonuna girdi, yok belediye meclisine geldi, askıya çıktı, askıdan indi, yok. Biz bunu şak diye planlayacağız ve paralar gelecek" yanıtına tepki göstermesi gerekmiyor muydu? Ancak tepki bir yana ses bile çıkarmadı. Kemal Ağabey'in her biri hükümetin saygınlığından bir kıymık daha götüren diğer "inci"lerine olduğu gibi:
"Yatırımcılarla otel odasında konuşmuşum. Avluda konuşacak değilim ya..."
"Yok baba, bu devir geçti artık. Bunları bir bir satacağız..."
"Bana 'Tüpraş'ta satış emri vermeden önce alıcı adayıyla (Not: Galataport'u kazanan Ofer Grubu) neden görüştüğümü soruyorlar. Konuşurum tabii. Burada aktif pazarlama yapıyoruz..."
Unakıtan bu çamları devirirken "Tüpraş ve Galataport ihalelerinde usulsüzlük iddialarını kabul etmem mümkün değil" diye direnen Erdoğan yatsın kalksın, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'e dua etsin. Etik ve hukuki temeli çürük ihalede hükümeti çok daha ciddi sıkıntılardan "İçime sinmiyor" diyen onun sağlam duruşu kurtardı. Ve yine onun Danıştay kararını bile beklemeden ihaleyle ilgili işlemleri durdurması.
Şimdi anlaşılan sular durulduktan sonra ihale sil baştan yapılacak. Hiç değilse bu kez koşullar ve hukuki altyapı belirlenirken, Galataport kahramanı, Ofer-Kutman grubu ortağı Mehmet Kutman'ın şu sözleri hiç akıllardan çıkmamalı:
"Yargının iptal etmesi, yönetmelik, tebliğ, hukuk, bunlara kafanızı takmayın. Bugün genelge gelir, yarın kanun gelir. Genelgeyle olmazsa kanun çıkartırız."
Unakıtan'a gelince; kaçak villalarını yıkmaya karar verdiğine göre, o sorunuyla ilgilenebilmesi için Erdoğan onu kabineden "mazur" sayar mı; göreceğiz.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Açık toplumda gizlilik...   / 01-02-2006
 Gates ve bizimkiler   / 31-01-2006
 İrgun'dan Hamas'a   / 30-01-2006
 Gaz krizi bitti mi?   / 29-01-2006
 GOP yürüyor   / 28-01-2006
 Destek, uyarı ve ödev   / 27-01-2006
 Altın mı değerli, bilgi mi?   / 26-01-2006
 Kıbrıs hamlesi   / 25-01-2006
 Siyasetin finansmanı   / 24-01-2006
 Yükselen sol ve CHP   / 23-01-2006
YILMAZ ÖZDİL
Achtung...
Örneğimiz Almanya'dan.
Bir milletvekili,...
ERGUN BABAHAN
Münih
İnsanların düşünce ve tavırlarının medya...
UMUR TALU
Malvarlığı ar darlığı
Kimi not, hafızadan kuyuya...
FATİH ALTAYLI
İki Kemal Unakıtan var
Maliye Bakanı Kemal...
ERDAL ŞAFAK
Salıpazarı sineği
Antalya domatesindeki Akdeniz...
Yangına çifte körük!
Peygamber'i terörist gibi gösteren karikatürler Danimarka ve...
Barışı ancak biz sağlarız
"Etanol sayesinde 20 yıla kadar ortadoğu petrolüne bağımlılığımızı...
İngiliz sicimi
İngiliz sicimi
İsviçre maçı için en ağır raporu İngiliz gözlemci Alan Hutchings...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu