|
|
'Tazminat değil gazda açığı kapatmak önemli'
Doğalgaz krizinin ardından doğalgaz alım anlaşmaları ve bunların doğurduğu sonuçları okurlarımla paylaşmıştım. Dün Enerji Bakanı Hilmi Güler arayarak konu ile ilgili yeni detaylar aktardı. Yazılarımda iki ana konu üzerinde durmuştum. Bunlardan birincisi, gaz yükümlülüğünü yerine getirmeyen İran'ın gaz anlaşmasında, İran tarafının 'al ya da öde' (take-or-pay) maddesi ile tazminat ödemesi zorunluluğunun olduğu ; ikincisi ise, Rusya'dan Batı Hattı üzerinde gelen gaz ile Mavi akım gaz anlaşmalarında formül değişikliği ile kamunun zarar mı, yoksa kâr mı ettiğiydi. Bakan Güler, yazdığım gibi İran gazı anlaşmasında take-or-pay maddesi, yani ceza maddesi var olduğunu kabul etti ancak, bu cezanın caydırıcı olmadığını ekledi . Güler, " Önemli olan tazminat almak değil, halkın doğalgaz ihtiyacının karşılamak " diye konuştu. Güler şöyle devam etti: " Rusya'dan üç ayrı anlaşma ile farklı fiyatlarda doğalgaz geliyordu. Batı Hattı'ndan gelen 6 milyar ve Turusgaz adı ile bilinen proje ile 8 milyar metreküp ve Mavi Akım ile sağlanan 24 milyar metreküp gaz alım anlaşmalarında fiyat farklılıkları vardı. Batı Hattı gazında iki anlaşma vardı. Anlaşmada iddia edilen formüldeki (k) faktörü bu anlaşmada konulmuştu. Mavi Akım, Turusgaz hattına referanslı olduğu için formül değişmiş. Bizim Mavi Akım anlaşmasında yaptığımız değişiklikle üçünü tek fiyata indirdik. Bundan da ülkenin kaybı yok." Bakan Güler'in işaret ettiği bir başka değerlendirme ise, dünyada en düşük fiyatla gaz kullanan ülkeler arasında Türkiye'nin olduğu ancak off-set maddesi kaldırılınca Türkiye'nin kayba uğradığı. Güler konuyu şöyle anlattı: "Daha önce gaz anlaşmalarında off-set vardı. Yani gaz bedeli tarım ve mühendislik hizmetleri ile ödenirdi. 1993 yılındaki hükümet bu maddeyi kaldırdı . Bunun yerine ödeme sistemi getirildi. Bu ülkemize önemli bir yükümlülük getirdi." Bakan Güler'e göre, 20 yılda doğalgaz alan Türkiye depo yapmayı aklına getirmemiş. 1.5 milyar metreküplük bir depoyu bitirmek üzere olduğunu söyleyince, ben bu deponun geçmiş hükümet döneminde ihale edildiğini aktardım. Bakan Güler de, "Evet, ancak biz hızlandırdık" cevabını verdi. Ayrıca Tuz gölünün altında depo yapımını da hızlandıracaklarını söyledi. Böylece Bakan Güler yazdıklarımı bir anlamda teyid etti ve ilave bilgiler de verdi. Bakan Güler'in bana verdiği detaylardan sonra yaptığım araştırmada edindiğim bilgiler Mavi Akım projesinde tartışılan formül ister F(0) olsun ister F(1) olsun mavi akımda 'k' faktörü yoktu. Fiyatı belirleyen anlaşma 29.8.1997 tarihli anlaşmadır. Burada da 'k' faktörü yoktur . 28 Nisan 1997'de dönemin Enerji Bakanı Recai Kutan tarafından imzalanan ek mektupla belirlenmiştir. Bu da Mavi akımı kapsamamaktadır. Bakan Güler bu konuda da bir açıklık getirirse ben ve okuyucularım kafamızdaki soru işaretlerini silmiş oluruz.
|