İlhami Paşa'nın evleri...
Olan oldu... Askeri Mahkeme, İlhami Erdil'i, haksız mal edinmekten mahkum etti... Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın 1 milyon 250 dolarlık Etiler Alkent'teki iki daireyi alengirli yollardan aldığına hükmetti... Bir yıl hapis yatırmaya karar verdi... Rütbelerini söktü... Orduevlerine, askeri kamplara girmesini yasakladı... Tabancasını, kılıcını ve diplomasını elinden aldı... Asker doğup, asker büyüyen ve en yüksek asker haline gelen asker bir adamın askerliğini elinden aldı... Koskoca eski Deniz Kuvvetleri Komutanı, sıradan bir er konumuna düşürüldü ... Askeri değil, sivil cezaevinde yatmasını öngördü...
Amiral, daha doğrusu eski amiral kararı avukatından öğrenince çok üzüldü... Hapis yatacak olmasından çok, sanırım üniformasının elinden gidecek olmasına, tabancasının, kılıcının ve rütbesinin elinden alınmasına içerledi... Hayatta kendisini kendisi yapan şeylerden koparılmasını hazmedemedi... Aidiyetini taşıdığı şeylere ait olmaya layık olmadığının söylenmesini sindiremedi... Ben dünyaya gelmeden önce, Deniz Harp Okulu'nu bitirip, benim tüm hayatımdan fazla bir süre askerlik mesleğini yapan bir komutan, sen artık asker değilsin sözüyle yıkıldı kaldı...
Mahkeme kararları bitmeden, mahkeme kararları üzerine fazla ahkam kesilmez... Hayat suçluyu ilan etmeden, suçluya suçlu denmez... Son mahkeme nihai kararı vermeden Paşa'yı suçlamak bana düşmez... Ama hayat ve para ilişkisini anlatmak için birkaç laf etmezsem okuyucu bana saygı duymaz... Hayatını mesleklerine adayanların parayla ilişkileri nasıldır acaba?.. Para için mi mesleklerini yaparlar, yoksa mesleklerini iyi yaptıkları için mi para kazanırlar?.. Bir şeyi yaparken, ilk olarak parayı mı düşünürler yoksa işlerini mi?..
İlhami Erdil için, şu anda elinden alınmasına karar verilen üniforması mı kıymetlidir, yoksa Etiler'deki lüks iki dairesi mi?.. Eski komutana şimdi sorsalar; " Sana iki şans veriyoruz " deseler; Etiler'deki lüks daireleri geri verirsen, üniformanı, oramiral rütbeni, silahını ve kılıcını vereceğiz... Yok üniformanı, oramiral rütbeni, silahını ve kılıcından mahrum kalmayı tercih edersen, Etiler'deki evleri iade edeceğiz... O evleri satıp 1 milyon 250 bin dolarla hayatının sonuna kadar dilediğin gibi yaşayacaksın... Sana maddi bir yarar sağlamayacak üniforman, rütben, silahın ve kılıcın mı kalsın yoksa Etiler'deki lüks iki ev mi?.. Bu soruya ne cevap verirdi acaba İlhami Erdil?.. Kendi kendisine soruyor mudur bu soruyu acaba?..
Bir tarafta hayatını hayat yapan üniforması... Şerefi, namusu, onuru... Diğer yanda, onu lüks içinde yaşatacak evleri... Neyi tercih ederdi acaba?.. Sorunun muhatabı İlhami Erdil'dir... Cevabı kendi vicdanında kendine verecektir... Bana söz söylemek düşmeyecektir... Ben hiç düşünmeden, üniformamı, silahımı ve kılıcımı isterdim... Etiler'deki evlere kafamı dönüp de bakmazdım... Hayatımı verdiğim üniformanın bende kalmasını isterdim... Dürüst olduğumdan mı?.. Evet, ama sadece o değil... Ben kendimi evlerden daha çok severdim... Egomu evlerin üstünde tutardım... Hayatımı evlere bağlı bırakmazdım... Aslında bu sorunun cevabı hayatın da cevabıdır... Ona vereceğiniz cevap, hayatınızı belirleyecektir... İlhami Erdil Paşa ne düşünüyor acaba?.. Kim bilir ne cevap veriyor bu soruya vicdanında?..
|