kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Bazı zamanlarda siyaset mesleğinin işi çok zorlaşır...
Masamın üzerinde Mevlana Türbesi var
ŞAKA - Kapatın bari...

Bazı zamanlarda siyaset mesleğinin işi çok zorlaşır...

Tarihin çarkı bazen rulet masasına benzer. Bakarsınız ki bir anda tüm ulusal sorunlarınız uluslararası sorunlar haline dönüşür. Bunun sonucunda da politikacılık yerel bir uğraş olmaktan çıkıp, büyük sorumluluklarla yüklü zor bir meslek haline gelir.
Şu anda bu coğrafyada yaşayan bütün devletler gibi Türkiye de, dış konjonktürün çok yoğun biçimde etkilediği bir konumda. Kürt realitesi de, Kıbrıs meselesi de, enerji darboğazları da, ekonomi de, başörtüsü ve laikliğin yorumlanma biçimi de, sayısız benzer ulusal sorunlar yanında uluslararası birer sorundur.
Düşünün ki Çin rekabeti Türk tekstil sektörünü vuruyor, Brezilya borsasındaki dalgalanma İstanbul borsasını etkiliyor.
İçe kapanmanın mümkün olmadığı, iç sorunları dış konjonktürden bağımsız kılmanın imkansız hale geldiği bir dönem bu.
Bu yaşanan dönemin en büyük zorluğu, uluslararası ilişkilere uzun süre egemen olan hukukun da yok olmuş bulunmasıdır. Tek süper güç ABD, kendi iradesini, uluslararası hukukun yerine ikame etmiş durumda. ABD'nin nerede ve ne zaman hangi devlete karşı ne tür bir müeyyideyi hangi gerekçeyle uygulayacağını kimse kestiremiyor.
Özellikle Irak'ın işgali ve bunu izleyen problemli dönem, Ortadoğu'da yeni dengeler de oluşturdu. Şimdi İsrail'in yanında ABD'nin en güvenilir müttefiki Iraklı Kürtler. Mesela şimdiye kadar ABD'nin en fazla desteklediği rejim olan Suudiler, Vahabi-El Kaide bağlantıları yüzünden "Kuşkulular" listesinde.
Böyle dönemlerde akılcı olan politika, içerideki sorunlarınızı çözmeye çalışmak ve sorun stokunuzu azaltmaktır. Bu şekilde dış konjonktürün olumsuz etkilenmelerinden olabildiğince uzak kalırsınız. Bu arada da mümkün olduğunca uluslararası politikanın problemli ve çözümü ufukta pek görünmeyen konularından uzak durmaya, anlaşmazlıklarda aktif taraf olmamaya çalışırsınız.
Hepimizin genlerinde Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana oluşan bilgiler bulunduğu için, şimdiki gibi "Global geçiş dönemleri"ndeki her atılan adımı, bazen endişeyle izlemek ve kendimizce uyarılar seslendirmek durumundayız. Türkiye Cumhuriyeti, dış konjonktürü dikkatle izlediği ve bunun iç politikasına yansımaması için her türlü çabayı gösterdiğinden, sade Ortadoğu'da değil Avrupa'da bile sınırlar değişirken, bağımsızlığını ve bütünlüğünü 80 yıldır büyük bir başarıyla korudu.
Bu nedenle mesela Hamas ziyaretini endişeyle değerlendirdik.
Önceki gün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Samanyolu kanalındaki "Özel Gündem" programında konuşurken bu konuya basının yaklaşımını şu sözlerle değerlendirdi:
- Basının yabancı servislerin, diplomatların manipülasyonlarına açık olduğunu görüyorum. Bir başlık, nereden yönlendirilmiş görüyorum. Devamlı bizi suçlama var. Eleştirilerden ders alacağız şüphesiz, her söylediğimizi onaylayan bir basın istemiyoruz şüphesiz. Ama, bu kadar yabancı servislerin ve diplomatların manipülasyonlarına açık basın görmüyorum.
Bence Gül'ün bu sözleri de Hamas ziyareti gibi, sonuçları önceden hesaplanmamış ve maksadını aşan bir yaklaşımın ifadesidir. Dış dünyadaki gerilimlerin arasına girmek ve bu gerilimlere taraf olmaktan başka bir şey elde edememek yerine, içeride gerilimler yaratmaktan kaçınmak ve kendi basınını suçlamamak daha doğru bir politika değil midir?
Sanki Hamas'ın lideri Türk gazetelerini okuduktan sonra mı Tahran'a gidip Ahmedinejad ile kucaklaştı ve barışçı çözüme hayır dedi?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Türkiye ne zaman "Arabize" oldu acaba?   / 22-02-2006
 Gelişmemişliğin çocukluk hastalığı "Aktif dış politika"dır   / 21-02-2006
 Toplum, insan ve tarih mühendislikleri üzerine...   / 20-02-2006
 Aslında Hitler Avusturyalı, Mozart ise Alman'dır   / 19-02-2006
 Süveyş Kanalı yerine Digiturk kanallarından geçmek...   / 18-02-2006
 Bir eksiğimiz Hamas liderinin ziyaretiydi...   / 17-02-2006
 Nerede o eski tür mutluluklar?   / 16-02-2006
 Toplumların da bebeklik çağını aşmaları gerekmez mi?   / 15-02-2006
 Bardağı taşıran damlayı damlatmamak aklın gereğidir   / 14-02-2006
 Bayiler, şirketlerin de ekonominin de gözüdür, kulağıdır   / 13-02-2006
REHA MUHTAR
Onlar beni sevdikçe...
"Bu insan Atina'dan...
MEHMET BARLAS
Bazı zamanlarda siyaset mesleğinin işi çok...
EMRE AKÖZ
Tekstil ve kamu yararı
Medyadaki haberleri...
MAHMUT ÖVÜR
'Burs kâbusu' yeniden Meclis'te!
Yurtdışında burslu...
SAVAŞ AY
Zülkifli Akbaba'lar, leş kargaları ve polis
Zülkifli...
HINCAL ULUÇ
Puan cetvelinde hakemler yarışıyor!..
"Dört saat...
Önümüzdeki maça bakacağız: 4-0
Önümüzdeki maça bakacağız: 4-0
Bu tür maçlarda F.Bahçe eleştirildiğinde suç oluyor. Aralarında büyük...
Asla unutmam
Asla unutmam
Kapımız herkese açık. Fakat geçmişte yapılanları da unutmadım...
Meryemana'da dua
Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Hanım, Kuşadası'nda Meryemana Evi'ne...
Mersin'de Rum gemisi krizi
Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne ait bir konteyner gemisinin, Mersin...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu