 |  |
Eskişehir raporu
Cemalettin Sarar "Anadolu Kaplanı." 2 şapkası var... Biri, Sarar'ın Yönetim Kurulu Başkanlığı... Diğeri Eskişehir Ticaret Odası Başkanlığı.
Birincisinden başlayalım.
5 fabrika.
5 bin çalışan.
Yurtiçinde 45 mağaza.
300 satış noktası.
Yurtdışında 50 mağaza... Amerika dahil.
- Cemalettin bey, işler nasıl?
- Şu kış kıyamette işçiyi sokağa koymamak için neler çektiğimi bir Allah bilir, bir de ben.
Sarar, dünyanın pek çok ünlü markası için Eskişehir'de üretim yapıyor.
Batılı firmalar işçilik daha ucuz diye, üretim üssü olarak "Çin'e kayınca..."
Cemalettin bey, "ünlü markalara" demiş ki:
- Çin hangi fiyata dikiyorsa, ben de aynı fiyata dikeceğim.
Ve dikiyor.
Böylece "işçi çıkarmıyor."
Cemalettin bey:
- Ama bunu nasıl yaptığımı bir de bana sorun... Neredeyse sıfır karla çalışıyoruz.
Cemalettin Sarar diyor ki:
- Enerji pahalı... Vergi yükü fazla... Tekstil sektöründe kriz derinleşmemeli.
Eskişehir'in çarşısında pazarında bir canlılık var ama...
Küçük esnaf perişan.
Halk, Migros gibi "büyüklere" gidiyor.
Esnafın feryadını, Ticaret Odası Başkanı Cemalettin Sarar'a ilettik.
"Biliyorum" dedi.
Ve ekledi:
- Küçükleri bir örgütleyebilsek sorun çözülecek... Ama bizde ortaklık kültürü yok ki.
Cemalettin Sarar "Kayseri'ye hayran." "Birlikte iş yapmayı beceriyorlar" diyor.
- Ya Eskişehir?
- Bizimkiler küçük olsun, benim olsun havasındalar... Bir araya gelemiyorlar... Ve giderek eriyorlar.
Eskişehir'de 2 üniversite var.
Şimdi Ticaret Odası Vakfı "üçüncü üniversite" için kolları sıvamış.
Eskişehirliler, yeni üniversite ile eşzamanlı olarak bir de "fuar alanına kavuşmak istiyorlar."
Arsa bulunmuş.
Bunun için Ankara'ya başvurulmuş.
Pek çok bakanla konuşulmuş.
Herkes "aman ne güzel" demiş.
- Sonuç ne oldu Cemalettin bey?
- 1 yıldır bürokrasi ile boğuşuyoruz... Herkes olur diyor ama iş bir türlü yürümüyor.
- Ey Eskişehirliler... Ankara'ya bir mesajınız var mı?
Eskişehirliler kendi aralarında konuştular.
"3 mesaj" belirlediler.
Mesajları, Cemalettin bey seslendirdi:
1. Teşvik politikaları yanlış... Sektörel bazda teşvik lazım.
2. Türkiye'nin gerçek gündemi işsizlik... Bunun ilacı da yatırım... Ankara, yapay gündemlerle uğraşmasın.
3. Başbakan'ın çok geniş olması lazım... Çabuk parlıyor... Sinirlenmemeli.
Ziraat Bankası müfettişliğinden emekli Metin Yalçın dedi ki:
- Porsuk Çayı'nı görmeden gitmeyin... İyi şeyler oluyor... Size gösterelim.
Porsuk'un üzerindeki köprüler yenileniyor. Belediye "15'er kişilik botlar" yaptırmış.
Köprüler yenilenince Porsuk Çayı'nda botlar yüzecek.
Eskişehir gelişiyor, güzelleşiyor, modernleşiyor.
Ah bir de işsizlikle esnafın sıkıntısı olmasa.
|
