kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Prof. Dr. Aydin Ayaydin @ SABAH
 

Dövizdeki düşüş sürebilir mi?

Ülkemizde her dönem devalüasyon lobisi yapan ve yükselen döviz kurları üzerinden kolay kazanç elde edenler olmuştur. Ancak son dönemde birçok saygın sanayici ve işadamımız da TL'nin aşırı değerlenmesinden ve kaybedilen rekabet gücünden yüksek sesle şikayet eder hale geldi.
Bu şikayetlere Merkez Bankası'nın cevabı; "Merkez Bankası' nın ana görevinin fiyat istikrarı olduğu, kurların seviyesinin piyasada serbestçe belirlendiği ve kendilerinin ancak döviz biriktirmek ve aşırı oynaklığı önlemek amacıyla müdahale edebileceği" şeklinde.
Hükümet ise Merkez Bankası'nın bağımsız olması nedeniyle faiz ve kur politikasına müdahale edemeyeceğini söylüyor . Ayrıca rekabetin tek unsurunun kurların seviyesi olmadığı; verimlilik, markalaşma vb. unsurların da uluslararası rekabette etkili olduğu görüşünü savunuyor.

Müdahaleler
etki etmiyor
Merkez Bankası tarafından hazırlanan TÜFE bazlı reel kur endeksine göre TL, Ocak 2000 tarihinden bugüne kadar yüzde 34 değerlendi. İhracatçılarımız değerlenen TL'ye rağmen ihracat rakamlarını artırmayı verimlilik artışı, kârdan fedakarlık, ölçek ekonomisi, markalaşma gibi çok farklı maliyet düşürücü etkenlerin hepsini birden veya farklı kompozisyonlarda kullanarak başarabildiler. Kurlardaki düşüşten en fazla şikayet eden hazır giyim ve tekstil sektörü 2000 yılından bu tarafa ihracat rakamlarını bu sayede yüzde 90'a varan oranda artırabilmesine rağmen kâr edememektedir.
Merkez Bankası, 2003 yılından Şubat 2006 sonuna kadar ihale veya müdahale yoluyla döviz piyasasına müdahale etti ve 44.2 milyar ABD Doları alım yaparak karşılığında TL verdi. Diğer taraftan gecelik borçlanma faiz oranları yüzde 13.50 seviyesine kadar çekildi. Enflasyon düşüşü ile paralellik göstermeyen faiz indiriminde Merkez Bankası, eleştirilerin hedefi oldu. Bu eleştiriyi yapanların pek de haksız sayılmamaları gerekir. En son Şubat ayı içinde yapılan tek günlük bir müdahalede Merkez Bankası 5.6 milyar ABD Doları satın aldı.
Ancak bu kadar yüksek müdahaleye rağmen çok kısa bir sürede TL yüzde 3'e yakın değer kazandı. Global döviz likiditesindeki bolluk, yapılan yüklü alımlara rağmen kurların sabit kalmasını dahi sağlayamadı.

Faiz
hâlâ çok yüksek
Merkez Bankası enflasyon hedeflemesine geçmiş olmanın kurum üzerinde yarattığı baskı ile faiz oranlarını indirme konusunda şahin bir politika izlemektedir . Şubat ayı yüksek enflasyon rakamları nedeniyle yılın ilk çeyreğinde faiz indirimine gitme olasılığının az olduğunu açıkladı. Yıl sonu enflasyon hedefinin yüzde 5 olduğu düşünüldüğünde gecelik yüzde 13.50 faiz birçok yabancı yatırımcı için cazip yatırım fırsatı sunmakta ve sıcak paraya davetiye çıkarmaktadır. Bu durumdan en fazla Türk sanayisi zarar görüyor. Ülkeye gelen dolaylıdolaysız yatırım amaçlı döviz girdileri, kur düşüşünü hızlandırmaktadır. 2006'nın üç aylık dönemde özelleştirme geliri olarak tahsil edilen miktar 7.2 milyar dolar.
Önümüzdeki günlerde özelleştirme gelirlerinin devam edeceği ve Türk Telekom'un geri kalan ödemesinin de erken yapılacağı ihtimalini hesaba katarsak olası dolar bolluğu nedeniyle kurun 1.3'ün alttını görebileceğini hesaba katmak gerekir.
Önümüzdeki günlerde hükümetin sosyal güvenlik reformunu yasalaştırması halinde uluslararası derecelendirme kuruluşlarının not artırımları gündeme gelebilecek ve yabancı fon girişleri daha da artabilecek. Bu durumda kurlarla ilgili tüm tarafların bir ölçüde rahatlaması için Merkez Bankası'nın daha hızlı faiz indirimine gitmesi kaçınılmaz olacaktır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bizim de söyleyeceğimiz var   / 05-03-2006
 Tekstilin umudu Paris'te yeşerdi   / 04-03-2006
 Konutta fiyatlar artık düşmeyebilir   / 03-03-2006
 'Konut kredileri üçe katlanacak'   / 01-03-2006
 Merkez Bankası başkanını arıyor   / 28-02-2006
 Şekerbank tazminat davası açıyor   / 25-02-2006
 Oyak-Arcelor ortaklığında uyarılarım haklı çıktı   / 24-02-2006
 Bir başka sıkıntılı özelleştirme   / 23-02-2006
 Tekstilciler eyleme hazırlanıyor   / 21-02-2006
 Rabobank Şekerbank'ta stratejik hata yaptı   / 18-02-2006
Prof. Dr. AYDIN AYAYDIN
Dövizdeki düşüş sürebilir mi?
Ülkemizde her dönem...
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Düşük kalan kura önlem var mı?
Bugün uygulanmakta olan...
MELİHA OKUR
Başbakan'ın önünde neden 'naylon fatura'...
Yabancı doktor zaten var
Yabancı doktor tartışılırken Iğdır ve Van'da, Türki Cumhuriyetler'den...
'Katana' lafı zayıflattı
Güzel şarkıcı Günce, bir internet sitesinde kendisiyle ilgili olarak...
Vekil tünel taşıttı
Vekil tünel taşıttı
2 yıldır yapımı süren Dudullu Tüneli, AKP'li milletvekili Ali İbiş ve...
Belçika istihbaratı: Kaçar diye hükümeti uyarmıştık
Belçika istihbaratı: Kaçar diye hükümeti uyarmıştık
Fehriye Erdal'la ilgili olarak Belçika Adalet ve İçişleri bakanları...
IMKB
E: 45.997 D:% -0,80
DOLAR
S: 1,307 D:% 0,269
EURO
S: 1,571 D:% 0,159
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu