kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ergun Babahan @ SABAH
 

"Şemdinli iddianamesi"

Türkiye'nin gündemine Van Başsavcısı Ferhat Sarıkaya'nın hazırladığı Şemdinli iddianamesi oturdu. İddianame iki bölümden oluşuyor aslında. Tüm ülke, iddianamenin birinci bölümüne odaklanmış durumda. Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'a yönelik yargıyı etkileme ve suç için çete kurma girişiminde bulunma suçlaması gündemin ana maddesi.
Büyükanıt'ın "Tanırım iyi çocuktur, ama yargılamanın sonucunu beklemek lazım" sözlerinin yargılama sürecine müdahale suçu oluşturduğu görüşüne katılmak mümkün değil.
Böyle bir görüş, ceza hukuku profesörü Adem Sözüer'e göre de, yasa hükmünün kapsamını çok genişletmek anlamına gelir.
Genelkurmay Başkanlığı'nın en güçlü adayı Orgeneral Büyükanıt'a yönelik diğer suçlamalar da, sonuç itibariyle "ihbar mektupları" na dayanarak yapılmış.
İhbar mektuplarının delil olarak kabul edilmesi sürecinin açılması, Türkiye'nin hukuk devleti niteliğine ciddi darbe vurur.
Bu açıdan, Büyükanıt hakkındaki suçlamaların ciddi bir temelden yoksun olduğunu düşünüyorum.
İddianamenin bu bölümü, işin ciddiyetini sulandırmış ve olayın hedefinin Büyükanıt'ın Genelkurmay Başkanlığı yolunun kesilmesi olduğu yorumlarına yol açmıştır.
Savcıların cesur olması gerekir elbette ancak bu cesurluklarını sağlam temellere oturtmaları, ihbar mektuplarını temel almamaları koşuluyla...
Ancak, iddianamenin PKK itirafçısı kişi ve iki astsubayı ilgilendiren bölümü de var. Bu bölüm, Büyükanıt'la ilgili tartışmalar arasında kaybolup gidiyor.
Başsavcı, burada dolaylı olarak yeni Hakkari İl Jandarma Komutanı'na yönelik iddialarda bulunuyor. Erhan Kubat'ın göreve gelmesiyle bombalamaların arttığına, kitapçı bombalamasının ardından bombaların bıçak gibi kesildiğine dikkat çekiyor.
İddianamenin bu bölümünü daha iyi anlamak için, iddiaları Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'un 2 Şubat 2006'da Meclis Araştırma Komisyonu'na verdiği ifadeyle birlikte okumak gerekiyor.
Bakın Uzun, sorular üzerine ne yanıtlar veriyor: "Ben (Şemdinli bombalarınıeb) bir disiplinsizliğin, yerel disiplinsizliğin yalnız tezahürü olarak yorumluyorum.
Cumhuriyet Savcısı'ndan bize birkaç yazı geldi, bu soruşturmayı yürüten Van Cumhuriyet Savcısı'ndan... Diğer bir husus, mülkiye müfettişlerinden... Ona da cevap verdik. Ben her ikisinin de doğru yolda olduğunu görüyorum.
Seferi Yılmaz diye dükkanına patlayıcı madde atılan şahıs, bizim dairemizin hedefi değildi, Hakkari istihbaratının da hedefi değildi.
Buradaki iki olayı örgüt üstleniyor, diğer 15 olayı üstlenmiyor. 15 olayın, örnek veriyorum, 10 tanesi yine örgütün eylemi ve beklenmedik sonuç olduğundan dolayı üstlenilmiyorsa, peki 5 tanesi ne oluyor? İşte, başka birisi bir eylem yapıyor burada. Bu da bizi şüpheye götüren şey.
Eğer Ankara destekli bir devlet güç organı diyorsa, Türkiye genelinde yayın yapan basın yayın organlarında bu iş önceden yayınlanıp altyapısı hazırlanması lazım. Eğer yerel anlamda insanlar tarafından, devlet güç organları tarafından yapıldı deniliyorsa, bu ülkedeki basın yayın organlarınca yayınlanmaz.
Bu Roj TV'de, işte olaydan birkaç dakika sonra haber yapılmış da, Roj TV bunu biliyormuş da gibi bazı haberler çıktı. Bunu bize sordular. Aslının olmadığını, intikal ettirdik."
Başsavcı, Şemdinli olaylarının bu yönünü öne çıkarsaydı, dava çığırından çıkmazdı diye düşünüyorum. Devam edeceğiz...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hükümetten memnunlar durumlarından mutsuzlar   / 06-03-2006
 Sol gerçekten öldü mü?   / 05-03-2006
 Fransa'da kafalar karışık   / 03-03-2006
 "Kibritle oynamak tehlikeli" uyarısı   / 02-03-2006
 Yılmaz Güney ve Kemal Yazıcıoğlu   / 01-03-2006
 "Oyun bitti mi?" yeni mi başlıyor   / 28-02-2006
 Aydınlığı karartma çabaları devrede   / 27-02-2006
 Amerika-İran ve "atom bombası"   / 26-02-2006
 Demokrasinin temel koşulu: Hoşgörü   / 24-02-2006
 Üç sene doldu Sayın Erdoğan   / 23-02-2006
YILMAZ ÖZDİL
Örgüt...
Kara Kuvvetleri Komutanı "örgüt kurmak"...
ERGUN BABAHAN
"Şemdinli iddianamesi"
Türkiye'nin gündemine Van...
UMUR TALU
Seç, beğen, kaç!
Hangisi daha vahim; siz seçin.
Tek...
FATİH ALTAYLI
Keşke yeni hastane verseydiniz!
Ali Müfit...
ERDAL ŞAFAK
Şemdinli'de Nevruz
Leyla Zana'nın sütre gerisine...
12 yıllık saltanat isyanı
"Hile yapılacak" dedikleri seçim öncesi muhalif liderler meydanlara...
"Müzakereler tıkanmasın istiyorsanız limanlarınızı Kıbrıs'a açın"
AB Komisyonu, Ankara Anlaşması Ek Protokolü'nün uygulanmasına ilişkin...
Daum gün sayıyor
Daum gün sayıyor
Fenerbahçe, koltuğu Galatasaray'a kaptırınca Daum'a eleştirilerin...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu