Wexler soruyor: "Ne başardınız?"
WASHINGTON
Dün, hayret ve dehşet içinde Washington izlenimlerimi aktarırken "Kurtlar Vadisi" ve "Hamas gezisi" sonrası Washington'da Türkiye'ye yönelik havanın ne kadar keyifsiz olduğunu, her yıl geldiğim Türk Amerikan Konseyi (ATC) toplantılarını ilk kez bu derece sönük gördüğümü anlatmaya çalıştım. ABD tarafının ATC toplantısına düşük temsille katıldığını vurgulamış, bunun ikili ilişkilerin bir türlü rayına oturamadığının göstergesi olduğunu söylemiştim. Görüştüğüm son derece önemli yetkililer, bu atmosferi doğruluyor, Hamas gezisinden "İkinci bir 1 Mart vakası" diye söz ediyor. Artık Yahudi lobisinin desteğinden kesin emin olamayan Türk makamları ise, bu yıl ABD Kongresi Senato ayağının Ermeni soykırım tasarısını kabul etme olasılığını ürpertiyle anlattı. Ancak ben gazeteci olarak yine de işimi sağlama alayım diyerek Kongre'nin yolunu tuttum. Amacım, hükümeti eleştirmek değil, Washington'un şifrelerini çözmek. ABD Temsilciler Meclisi Türk Dostluk Grubu Başkanı Robert Wexler, Kongre'de "Türkiye'nin sesi" sayılır. Önümüzdeki hafta Başbakan'la görüşmek için Ankara'ya gelecek olan vekil, oradaki bir numaralı lobimiz.. Sözlerini tek bir virgül değiştirmeden aktarıyorum... Neden Washington'da Türkiye deyince eski heyecan yok? Ne oluyor bu 50 yıllık ittifakta? "Bunu tek başına Hamas daveti ya da bir filme bağlamak yanlış olur. Ama bunlar da birer gösterge. Hamas konusunda, Başbakan'a da yazdığım gibi, maalesef bu örgütle görüşen ilk Batılı ülke olmak talihsiz bir karardı. Bunun Türkiye'nin çıkarlarına nasıl faydası olduğunu anlamak mümkün değil. Uzun zamandır ilk defa ABD ve Avrupa bu konuda aynı cephede ve Hamas'la doğrudan temasa karşı. Hamas konusunda ABD pozisyonu net. Hamas'la görüşmenize yüzde 100 karşıydık." "Hala anlamaya çalışıyorum mantıken neden Hamas'ı davet ettiğinizi. Bazıları bunun Hamas'ın İslamcı yapısıyla ilgili bir refleks olduğunu söylüyor ama bilemiyorum." Peki Türkiye'nin bölgesel sorunluluğu? Kendi bölgesinde bir aktör olma isteği? "Buna saygı duyuyorum ama bazı temel prensipleri de unutamayız. ABD, İngiltere, Türkiye gibi demokratik ülkeler, terör örgütünü davet etmezler. Ben Türkiye Washington'un istemediği şeyleri yapmasın demiyorum. Tabii ki Türkiye kendi çıkarlarını korusun. Ama bu davet çıkarlarınıza nasıl yaradı? Önümüzdeki hafta Başbakan Erdoğan'a da bunu soracağım? Ben nasıl yaradığını bilemiyorum." Ama Ankara'daki ABD elçisi sizin kadar sert konuşmadı... "Sahadaki görevli olarak Büyükelçi Wilson'un görevi, Türkiye ve ABD arasındaki işbirliğini olabildiğince pozitif seviyede tutmak. Söylediği ABD politikasıyla ve söylediklerimle çelişmiyor." Buradaki etkisi? "Keşke Hamas davetini geride bırakabilseydik ama bunun Washington'da Türkiye'ye fayda sağladığını iddia edecek kadar saf değilim. Yalnızca zararı olur. İnsanlar hala TürkAmerikan ittifakının öneminin farkında. Kimse iki ülke arasında daha fazla negatif enerji istemiyor." Mukteda el Sadr da gelirse aynı reaksiyonu mu göstereceksiniz? "Son derece olumsuz olur. Sadr Irak'ta Amerikan askerlerinin öldürülmesinde birebir rolü olan biri. Bu Bin Laden'i çağırmanız ya da bizim Öcalan'ı davet etmemize benzer..."
|