kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Hukuksuz infaz...

Meclis kulisi turnusol kağıdı gibidir. Milletvekilleri seçilip gelişlerinin ikinci yılının başında, kendilerini ele verirler. Kimi geldikleri anda olduğu gibi dönemlerini tamamlarlar.
Bazıları ise Ergun Babahan'ın da bir süre önce yazdığı gibi, kendini ilk olarak kolundaki saatle ele verir.
Terden derisi yıpranmış veya plastik kordonlu saatler atılır, yerine altın kadran ve kayışlı ünlü markalı olanları takılır.
Sol küçük parmak da boş bırakılmaz, iri elmas veya pırlanta taşlı yüzükle süslenir.
Bunu, altın gözlük çerçeveleri, ünlü marka takımlar izler.
Bir süre sonra bakarsınız ki otomobil de değişmiş; fiyatı yüz binlerce dolarla ifade edilenlere dönüşmüş...
Eş ve çocuklar da baba ile birlikte sınıf atlamış.
Hemen söyleyelim, bu gruptakilerin sayısı sanıldığı gibi çok değildir.

Fakirleşenler

Bir de Meclis'e geldiğinde daha iyi giyim tarzına sahip olup, dönem sonuna doğru fakirleşenler vardır.
Veya bakanlık yapmış olmasına rağmen, hiç değişmeyenler...
Bunlardan biri de Yaşar Topçu'dur...
Hani, Meclis Soruşturma Komisyonu'nun "ihaleye fesat karıştırıp, haksız mal edindiği" gerekçesiyle Yüce Divan'a sevk etmesine rağmen, önceki gün bu suçtan aklanan eski Bayındırlık Bakanı Yaşar Topçu...

Börekçi

Şunu söyleyelim ki, yargılamanın böyle sonuçlanacağı baştan belliydi.
Çünkü, Yüce Divan'a gönderilirken de kendisini yakından tanıyanların hiç biri atfedilen bu suça inanmıyordu.
Gerekçeleri de üç çocuk sahibi Yaşar Topçu'nun yaşam biçimiydi.
Yargılama süreciyle birlikte, zaten her şey ortaya çıktı.
Önce, Yüce Divan'da yapacağı savunma ile ilgili giderler ağırlaşınca, emekli maaşı yetmedi.
Topçu'nun mühendislikten mezun iki oğlu t-shirt satarak ev ekonomisine katkı sağlamak için yola koyuldu.
Ama yetmedi...
Bu kez anne Tülay Topçu kolları sıvadı; evde börek açıp pişirdi, bir küçük pastanede satarak evin geçimine destek vermeye başladı.
Yaşar Topçu, ailesinin ekonomik açıdan güç duruma düştüğünün kamuoyu tarafından öğrenilmesini hiç istemedi.
"Namusumuzla, onurumuzla ekmek parası kazanıyoruz, hanım üzülmesin" gerekçesiyle eşi ve çocuklarının kamuoyu önüne çıkarılmasına direniş gösterdi.

Bir
özür borcu
Siyasi bir kararla kendisine atfedilen "ihaleye fesat karıştırıp, kendisine haksız menfaat sağladığına" ilişkin iddia 16 aylık yargılaması sonucu Yüce Divan tarafından doğru bulunmadı.
Topçu, aklandı...
Meclis'in kendisine atfetmediği halde, "görevi kötüye kullanma" ile ilgili davası ise geçmişte içinde bulunduğu hükümetinin çıkardığı af yasası gerekçe gösterilerek ertelendi.
Oysa, zamanında bu maddeye en fazla karşı çıkan kişi Topçu idi.
İnsanların yargılanıp beraat etme hakkına sahip olduğunu belirterek, "Bu aftan yararlanmak istemiyorum deme hakkını da yasa ile vermeliyiz" diye diretmiş, koalisyon ortağı DSP'yi ikna edememişti.
O gün talebi dikkate alınmamış ve önerisi maddeye konulmamıştı.
Bugün döndü dolaştı karşısına geldi.
"Ben aftan yararlanmak istemiyorum, yargılanıp beraat etmek istiyorum" diyemedi.
Şimdi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gidip beraat etmek için çaba göstereceğini söylüyor.
"Yargısız infazı bilirdim de hukuksuz infazla başıma gelince tanıştım" diyor.
Topçu'nun AİHM'den nasıl bir sonuçla döneceğini bugünden söylemek zor.
Ancak ortada bir gerçek var ki o gün, "aklansın gelsin" diyen başta Komisyon Başkanı olmak üzere, Yüce Divan'a gitmesi için oy kullananların hiç değilse bir kişiye özür borçları var.
O kim mi;
Bu yaşında, börek satarak, ailesine ekonomik destek vermek zorunda bırakılan Tülay Topçu...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Gül: Hedefleri askerle aramızı açmaktı   / 26-05-2006
 Çan eğrisinde seçim oyunu   / 24-05-2006
 Çakalların yükselişi   / 23-05-2006
 Krizi yönetememek   / 21-05-2006
 Örgütün kimliği   / 19-05-2006
 Tüzmen: Aşk ilişkimiz olmadı   / 17-05-2006
 Talimatlı demokrasi...   / 16-05-2006
 Şener: Süreç beni yıpratıyor   / 14-05-2006
 Baykal: Sine-i milleti düşünmedik   / 12-05-2006
 Fırat'tan Çiçek'e dava   / 10-05-2006
MUHARREM SARIKAYA
Hukuksuz infaz...
Meclis kulisi turnusol kağıdı gibidir.
YAVUZ DONAT
On gündür uyuyan şair
Şair bir "başkaldırı" ile...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Çorap söküğü gibi gelmeyen soruşturma...
Ankara'da...
Norveçli kızlara helikopterli taciz
Ankara'ya gelen Norveç Milli Voleybol Takımı, parkta güneşlenmek...
O, ölmeyi hak etmedi
Samsun'da okuluna giderken kurşun yağmuruna tutulan liseli Cihan'ın...
İnsan hayatına para kadar değer verilmemiş
İnsan hayatına para kadar değer verilmemiş
Yangında kül olan Atatürk Havalimanı kargo bölümünde beton ve çelik...
Polisin umudu Parlak
Polisin umudu Parlak
Eski yüzbaşı Tekin'in serbest bırakılmasının ardından polis, umudunu...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu