kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Hincal Uluc @ SABAH
Tel:
0212 3544813
Fax:
0212 3544891
 
Ali Şen'in kucağında dönüş!..
Angut gibi bakıyorum...
Brezilya tişörtü!..
Askere gölge!..
SPORUN VE YAŞAMIN ALTIN SÖZLERİ

Ali Şen'in kucağında dönüş!..

Aslında "dönüş" lafına itirazım var.. Adam gitmedi ki, dönsün.. O istifasını açıkladıktan beş dakika sonra, ben yazımı yazdım..
"Palavra.. Eleştiriler yoğunlaşmaya başladı. Bunları durdurma taktiği.. Dönecek.."
Aynen de öyle oldu.. Kaçan çantada keklik iki kupanın ardından en Aziz kalemler bile eleştiriye başlayınca, Aziz Yıldırım dehası çözümü buldu..
(Ya da o sabah birlikte kahvaltı ettikleri Ertuğrul Özkök mü yol gösterdi bilmem..)
Taktik cuk diye oturdu..
O eleştiren adamlar bir anda televizyonlara koşup "Büyük başkan bizi bırakma" ağıtları dökmeye başladılar.. Hürriyet Aziz Yıldırım'ın ne kadar büyük adam olduğunu birinci sayfa sürmanşetinden girdi. Ötekiler de ondan aşağı kalmadılar..
Güya "müstafi" Aziz Yıldırım Avrupa'dan kulübü fiilen yönetmeye devam ederken, gösteriler, bildiriler, hatta açlık grevleri başladı..
Bunların hepsi hazırlanan senaryonun parçalarıydı tabii..
"2001'deki gibi olmayacak, bu defa dönmeyeceğim" demişti başkan.. Ne diyebilirdi ki zaten.. "Ben 2001'de tükürdüğümü yaladım, gene yalarım" diyecek hali yoktu ya.. O gereği gibi konuşacaktı ama, camia öyle isteyecek, öyle baskı yapacaktı ki.. Aziz kalemler kulübü Aziz Yıldırım'dan başka kurtaracak kişinin olmadığını, koskoca Fenerbahçe'de Aziz Yıldırım'ın yerini dolduracak başka tek kişinin bulunmadığını öylesine anlatacaklardı ki, istifasına (!) sebeb olan koşullar aynen dururken, Aziz Yıldırım büyük bir fedakârlık yapacak ve Fenerbahçe başkanlığını, lütfen, tenezzülen bir defa daha kabul buyurmak zorunda kalacaktı..
Aziz Yıldırım, çok kesin bir dille açıkladığı ayrılma kararından dönme işaretini "Müstafi Başkan" olarak katıldığı Yönetim Kurulu toplantısı ardından (İstifa eden adamın orda işi ne diye soran da çıkmadı) salı günü verdi ve "düşünürüz" dedi.. Bunun ne anlama geldiği açık..
"Az daha yalvarın, az daha ağlayın ki, ortam daha iyi oluşsun."
Oysa gerçek niyeti Ali Şen çok net açıkladı..
"Aziz Yıldırım kongrede adaydır."
Ne zaman dedi?..
Aziz Yıldırım'la 8 yıl sonra barışıp yemek yedikten sonra..
Ali Şen'in palavrası boldur. Kendisine paye çıkarmayı pek sever.. Havasına bakılırsa "Aziz Yıldırım'ı ben ikna ettim" diyor.. Aziz Yıldırım'ın üzerinde bir yere koyuyor kendisini.. "Fenerbahçe'nin duayeni benim" havalarında.. Hatta daha ötesinde..
"Ben onu Özhan Canaydın ve Yıldırım Demirören'le buluşturur, barıştırırım.."
Adam sadece Aziz Yıldırım'ın değil, tüm kulüplerin, Türk futbolunun manevi babası rolünde, kendi kendine gelin güvey..
Ama onun yanında Aziz Yıldırım'ın süt dökmüş kedi gibi, laf eveleyip gevelemesi ilginç..
Bu ikisi, Fenerbahçe'ye sahiplenme yolunda büyük düşmanlar değil miydiler?.
Fenerbahçe patronluğu Ankara'da birtakım kapıları onlara açıyor diye açıktan kapışmamışlar mıydı?.. Türkiye'ye ithal edilecek Rus mallarının, özellikle savaş araç ve gereçlerinin temsilciliklerini kapma savaşı onları fena halde düşman yapmamış mıydı?.
Aziz Yıldırım, Ali Şen'den nefret etmiyor, adını dahi duymak istemiyor muydu?.
Ali Şen, yerli yersiz her fırsatta "Aziz Yıldırım'ı sevmem" diye bas bas bağırmıyor muydu?..
Şimdi Aziz Yıldırım gibi bir kişilik, Ali Şen'in himayesine nasıl giriyor, onun desteğine neden muhtaç oluyordu dersiniz?.
Çünkü 2001'den sonra, 2006 dönüşünü kabul ettirmek biraz zor. Rıza ve desteğini almazsa, Ali Şen onu bu defa fena halde hırpalayabilir..
Baş üstünde baş tanımayan, kendisini her şeyin üstünde gören Aziz Yıldırım'ın Ali Şen'i yanına alıp "Başkanım, başkanım" diye medyaya sunmasının sebebi işte bu..
Tabii eğer bilmediğimiz bazı ticari anlaşmalar da işin içinde değilse..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Gurbete mi gittim ben, köyüme mi?..   / 31-05-2006
 Yaşamdan ne de güzel Dakikalar!..   / 30-05-2006
 Kilit adam Ertuğrul Özkök.. mü?..   / 25-05-2006
 Aşkı Attila İlhan'la yaşamak..   / 24-05-2006
 Filmi daha iyi.. Da Vinci tabii..   / 23-05-2006
 İzmir'den dizeler.. Bana mı?..   / 21-05-2006
 Sorum Cumhuriyet Başsavcısı'na..   / 20-05-2006
 Provokatör kim peki..   / 19-05-2006
 ..Rağmen şampiyon!.. Galatasaray!..   / 18-05-2006
 Polisler.. Bakanlar ve gazeteciler..   / 17-05-2006
REHA MUHTAR
Siz Tümer olsaydınız ne yapardınız?..
Çok düşündüm...
MAHMUT ÖVÜR
Devlet 'fazla ödeme'den soruşturma açtı, borçlu...
EMRE AKÖZ
'Trienal'de nece konuşulacak?
Geçen gün radyodan...
HINCAL ULUÇ
Ali Şen'in kucağında dönüş!..
Aslında "dönüş" lafına...
Beşiktaş'a patron ol!
Beşiktaş'a patron ol!
Beşiktaş'ın bazı kongre üyelerinin başarılı işadamı Özilhan'a "Başkan...
Ohh kazandık!: 1-0
Ohh kazandık!: 1-0
Beş maçtır berabere kalan, Estonya'yı bile yenemeyen milliler, bu...
AB belgesine laik vurgu tartışması
Danıştay saldırısının ardından yeniden alevlenen laiklik...
Kral'dan Sezer'e yemek için sitem
İsveç Kralı Gustaf, Ankara Palas'ta vereceği yemeğe Cumhurbaşkanı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu