kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   News in English
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
SMS:
4122-MB MESAJ
 

Büyük Ortadoğu dizaynında ana aktör petrol mü?

Ortadoğu coğrafyasında yaşayan toplumların zihnindeki en büyük kuşku, "Bizim kaderimizi hangi dış güç belirliyor" sorusu içinde şekillenir.
Şu anda Lübnan halkının içinde bulunduğu duruma çözüm aranırken de, bu soruya cevap aranıyor.
Lübnan topraklarında üslenen Hizbullah acaba silahlarını İran'dan mı, yoksa Suriye'den mi alıyor?
Aynı sorunun benzerini biz Türkler de sık sık seslendirmiyor muyuz?
Topraklarımızdaki barış ve huzur ortamını vuran PKK'nın silahları, Kuzey Irak'taki oluşumlara göz yuman ABD'nin hoşgörüsüyle mi sağlanıyor? Türkiye'de tırmanan terörist eylemlerin failleri, Ortadoğu dengelerindeki hangi ağırlığı kendilerince kaldıraç olarak kullanıyor?
Bir başka deyişle Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenliğinin ve istikrarının zedelenmesi, hangi "Dış güç"ün işine gelir ki? Bu tür kuşkular bir yandan komplo teorisyenlerinin üretimlerini artırmalarına neden olurken, bir yandan da komplo değil gerçek olan bazı durumların, tekrar tekrar hatırlanmasına dayanıyor. Söz konusu gerçeklerin başında ise, kesinlikle "Petrol" veya "Enerji kaynakları" gelmektedir.

ASIL SAHİPLER
Bu açıdan bakarsanız, Suudiler veya Iraklılar yahut İranlılar, topraklarının altındaki petrolün ve doğalgazın sahipleri olarak görünmekteler. Oysa bu doğal zenginliklere sahip olmalarına rağmen, bu ülkelerin halkları nedense hala dünyanın ekonomik kalkınmışlık düzeyine erişememiş kitleleri arasında yer almakta. Bu doğal zenginlikler ya uluslararası petrol şirketlerini zengin ediyor, ya da despotik veya teokratik rejimler bu zenginliklerle fonlanıyor.
Petrole sahip olan Kuzey Amerika'nın ve Batı Avrupa'nın demokratik ülkelerinde bu kaynaklar toplumsal topyekun kalkınmanın itici gücü olurken, Ortadoğu'da iç savaşların, işgallerin, kan davalarının nedenlerini oluşturmakta.
Örneğin Irak'taki ABD'nin varlığının ana nedenlerinin hem "Irak petrolleri"ne el koymak, hem de "Körfez petrollerinin güvenliği"ni sağlamak olduğu görmezden gelinebilir mi? Olaylara bu açıdan bakarsanız, İsrail'in askeri operasyonunun sadece Hizbullah'ı hedef aldığını veya yalnızca İsrail'in güvenliğini sağlamayı amaçladığını düşünmeniz zorlaşır. Bu operasyonun, Amerika'nın "Büyük Ortadoğu Dizaynı" (Projesi değil) içindeki bir aşama olduğunu varsaymanız mümkün olur. Sonuçta Deniz Ülke Arıboğan'ın da Akşam'da vurguladığı gibi, "Konu Filistin-İsrail çatışması değildir. Hazinenin efendileri dövüşmektedir, bekçileri değil" yargısına kolayca varabilirsiniz.

SAVUNMA HAKKI
Bu düşünce tarzını daha da geliştirdiğiniz takdirde Türkiye'nin Güneydoğusunu hedef alan terörist eylemlerin arkasındaki güdümleyici gücün, "Kerkük petrolleri" olduğunu da kolayca düşünebilirsiniz. Bu şekilde Türkiye'nin Kerkük petrolleri üzerinde hak iddiasında bulunması, devre dışı bırakılmakta olabilir.
İki askeri kaçırıldığı için Lübnan'ı işgal edebilen İsrail'e karşı, Türkiye'de eylem koyan Kuzey Irak'ta üslenmiş teröristleri bizim neden sadece seyrettiğimiz konusunda ise, ABD Ankara Büyükelçisi Wilson'un şu sözlerini yorumlayarak merakınızı giderebilirsiniz.
- Bu konuda ABDIrak ve Türkiye' nin işbirliği yapmaları, tek taraflı davranmaktan daha doğru olacaktır.
Yani Wilson'un deyişi ile "İsrail' in kendini savunma hakkı"nı kullanmak için Lübnan'a girmesi mümkündür. Ama Kuzey Irak'ta, ABD ve Irak yönetimi "Olur" demeden Türkiye'nin kendini savunma hakkı yoktur.
Bütün bunları unutup , sadece görüntülere bakar ve "İsrail neden Lübnan'a da saldırdı" sorusuna cevap ararsanız, BBC'nin Türkçe servisinden Ebru Doğan'ın, Beyrut Amerikan Üniversitesi'nde görevli akademisyen Timur Göksel'den aktardığı görüşleri bilmeniz yeter.

BUSH'UN GAFI
Bazı satırbaşları ile bunları aktaralım:
- Lübnan'daki iç gelişmeler Hizbullah'ı yavaşlatabilir ama bundan sonra kolay kolay durdurabileceğini sanmıyorum. Ama yavaşlatabilir. Ve özellikle Müslümanlardan gelecek tepkiler Hizbullah'ı yavaşlatabilir.
- Lübnan'da sadece Hizbullah değil Şiiler, Emel var, bağımsız çok kuvvetli Şiiler var. Onların bizim duymayacağımız şekilde, baskılarının olması gayet normal. Sünniler de aynı baskıya sahip olmasalar bile, onlar da Hizbullah'la temas halindedir.
- Bence çok büyük sivil kayıp olmazsa iki taraftan da, yavaş yavaş tırmanmayı geri çevirecekler gibi geliyor bana. İki taraf da birbirlerine etkili olabileceklerini gösterdiler. İsrail'in gücü tartışılmaz ama Hizbullah da İsrail'e büyük sıkıntı çektirebilir. Ülke şu anda felç olma durumunda. Dolayısıyla iki taraf da çekilecekler gibi geliyor.
Bu arada ABD başkanı Bush'un St. Petersburg'da mikrofonların açık olduğunu fark etmediği için herkes tarafından duyulan sözlerini de hatırlayarak bu konuyu noktalayalım.
Haberlerde okumuşsunuzdur. Başkan Bush, St. Petersburg'daki G-8 zirvesinde liderlere verilen öğle yemeği sırasında İngiltere Başbakanı Tony Blair'e hitaben, "Yapılacak olan Suriye ve Hizbullah'ın işi b.. etmelerine son vermek ve bu sona erecek" demiş ve bu sözleri herkes duymuş.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hukuksuz devlet örgütlenmiş şiddettir...   / 17-07-2006
 Gerçeklerden kaçmak mutluluk verir   / 16-07-2006
 Siyaset hiçbir coğrafyada yerel bir meslek değildir   / 15-07-2006
 İsrail'in nihai hedefinde İran mı var?   / 14-07-2006
 Kimsenin kriz üretmek gibi bir lüksü olamaz...   / 13-07-2006
 Erdoğan ve Baykal'dan beklenen...   / 12-07-2006
 Gazeteler okurlarının gerisinde kalmamalı   / 11-07-2006
 Sezer'le Erdoğan "Tek yumurta ikizleri" olsaydı...   / 10-07-2006
 Bodrum ile Türkiye birbirlerine benziyor mu?   / 09-07-2006
 Faşist parti yok ama faşist eylemler var...   / 08-07-2006
ERGUN BABAHAN
Terörün hedefi
Dünyanın dikkati Ortadoğu'daki...
MEHMET BARLAS
Büyük Ortadoğu dizaynında ana aktör petrol mü?
Ortadoğu...
FATİH ALTAYLI
Ölçülü tepki
Engin Ardıç, İsrail'in "ölçüsüz...
ERDAL ŞAFAK
Şii savaşı
Filistinlilerin neredeyse seyirci...
Hedefi şaşırıp evi vurdu
İsrail'in şiddeti artan saldırılarında pazar günü hedef, Hizbullah...
Küfürlü kriz muhabbeti
Mikrofonu açık unutan Bush, Blair'e bölgeye yollayacağı heyet için...
Son Kartal Jorgensen
Son Kartal Jorgensen
Sol kanada kaliteli bir yabancı transfer etmek isteyen Beşiktaş,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu