 |  |
 |
|
Bodrum espadrilleri.. Sandaletleri..
 Ali Güven, Bodrumlu sandalet ustası 7 çırağının da yurtdışına gittiğini, 1968 yılında başladığı mesleğini devam ettirecek kimsenin kalmadığını söylemiş.. Akşam'da okudum, Zümrüt Saygı'nın haberini.. Onun için özel deri üreten üç Muğlalı ustadan da bir kişi kalmış hayatta.. Sonra gitti gider, pek çok Türk el sanatının artık ustası kalmadığından yok olması gibi..
Nereden nereye?..
Yıl 1981.. Holly ile Reno'dayız.. Dünyaca ünlü büyük mağaza zinciri Sears'e girdik.. Holly bir yığın elbise seçti denemek için.. En az bir saat buradayız demek. Bir koltuğa oturdum.. Önümden bir adam geçti.. Sonra bir daha.. Bir daha.. Geçerken de dikkatle bakıyor.. Huylanmaya başladım.. Amerika'da eşcinselliğin yükselmeye başladığı günler.. Adam da bana mı yükseliyor diye..
Sonunda geldi önümde durdu..
"Ayakkabılarınız Amerikan malı mı?" dedi.. "Öyle güzel ve kaliteliler ki defalarca geçip bakmaktan kendimi alamadım.."
Ayağımda espadril var.. Bodrum'da yapılmış.. 1979'da Erol Beyin (Simavi) misafiriyiz Bodrum'da, Holly ile.. Patron Ali Usta'yı çağırdı eve, ayaklarımı çizdi usta, bir kartona bastırıp gitti.. İki gün sonra 3 çift espadril geldi.. Onlardan biri.. Üç yazdır da giyiyorum..
"Hayır" dedim.. "Türk malı!.."
"Belli" dedi, "Amerika'da böyle şeyler yapamazlar.."
Kendini tanıttı.. Sears'in genel müdürü imiş..
"Bu ayakkabıları Sears mağazalarında satmak isterim, yardımcı olur musunuz" dedi..
Birden dolar milyoneri hissettim kendimi.. Amerika'nın her kentinde var bu mağazalar o zaman.. Milyonla espadril satarız. Çift başına bir dolar kalsa..
"İlk başta 6 bin çift yollayın denemek için.. Sanırım sonra ilk partide 200 bin çift.."
Nasıl heyecanla döndüm Türkiye'ye..
Ali Usta'ya haber saldım, "Köşeyi döndük" diye..
Acı acı gülmüş, haberi getirene..
"Bütün Bodrum'u toplayıp, bütün sene çalıştırsam 6 bin çift yapamam ki.."
Yani daha deneme partisi imkansız.. Nerede yüzbinlerce çift..
Acemi tüccar Hıncal'ın ihracaat hayalleri, rüyasında gördüğü dolarlar öylece uçtu gitti, geriye "Bu kalite ayakkabıyı Amerika'da yapamazlar" lafının gururu kaldı.
Espadril modası geçince, Ali Usta sandalete dönmüş olmalı.. Onu da ben giymedim hiç.
Yolum düşerse, Ali Usta yaparsa, gene espadril isterim..
|
