|
|
Anelka ve at pazarlığı
Nicolas Anelka sözüm ona dünya çapında yıldızmış. İngiltere ve İspanya gibi ülkelerde büyük takımlarda oynamış, sonunda Türkiye'ye gelmiş. Sadece adı büyük bir futbolcu. 1.5 yılda F.Bahçe'de çok büyük işler yaptığına şahit olmadım. Geldiği günden beri mutsuzları oynuyor. Manikdepresif kişiliği nedeniyle hem F.Bahçe'ye yararlı olamadı hem de genç futbolcular için olumsuz örnek teşkil etti. Sürekli F.Bahçe'den gitmek istediğini söylüyor. F.Bahçe gibi küçük bir takımda oynamanın dayanılmaz ezikliğini yaşadığını vurguluyor. Ve sezon başı Zico ile yönetime "Ben sizde oynamak istemiyorum. Gitmek istiyorum" diyor. Diğer bir deyimle "Bonservisimde fiyat kırıp beni gönderin. Ya da benden size yar olmaz" dayatmasını yapıyor. Bu dakikadan sonra da maalesef koskoca F.Bahçe'de at pazarlığı başlıyor. "Sevgili Anelka sen lig maçlarında falan oynama. Bize Dinamo Kiev maçlarını kazandır. Biz sana bonservisinde kolaylık yaparız" diyorlar. Beyefendi yine kafasına göre takılıyor. Türkiye'deki maçlarda yok. Deplasmana gitme zahmetinde bile bulunmuyor. Ve bu durum tabii ki isteseler de istemeseler de diğer oyuncuları derinden yaralıyor. Böyle yönetim anlayışı olmaz. Hiç kimse, hele hele hiçbir futbolcu F.Bahçe'den büyük değildir. Hiçbir oyuncu F.Bahçe'ye hiçbir şey dayatamazdı. Ama Anelka dayatıyor. Hem de utanmadan, sıkılmadan ve profesyonel geleceğini tehlikeye atarcasına. İşte böyle adamlara karşıyız. Böyle yabancılar olmaz olsun. Mehmet Aurelio'nun Türk oluşunu değil asıl Anelka gibi adamları eleştirmek lazım.
|