kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Rahsan Gulsan @ SABAH
SMS:
4122-RG MESAJ
 

Ankara'dan durum raporu

Geçen hafta sonu beni arayıp, oraya, buraya veya şuraya çağıran arkadaşlarım 'Ankara'da' olduğumu öğrendiklerinde küçük bir şaşırma nidasının ardından "Ne işin var orada?" sorusuna muhatap ettiler beni. Cevabım kısa ve özdü: "Hafta sonu tatili!" Onların da ortak olarak ve istisnasız karşı tezleri: "Ankara'da tatil mi olurmuş?" İyi de beni neden bozuyorsunuz. Belki ben ülkemin bürokratik işleyişine dair gizli birtakım görevler çerçevesinde gazetem tarafından oraya gönderildim. Kimbilir belki karasal iklimi çok çekici buluyorum. Ya da dürüstçe: "Türkbükü'ne gidecek param yoktur ve Ankara'daki arkadaşlarımın yanında ucuz yollu bir tatil yapıyorumdur!"

CESUR BİR KARARDI
Evet kabul etmek gerekirse; hafta sonu tatilini Ankara'da geçirmek çok cesur bir karardı. Ama otomobilimle Bolu Dağı'nı aştıktan sonra otoyolda kolumu pencereden dışarı sallayıp, saatlerce müzik dinleyip yolu izlemek çok dinlendiriciydi. Biraz kendimle kalmaya ihtiyacım varmış nedense. Tabii kendimle Bodrum'da veya Çeşme'de baş başa kalmayı çok isterdi deli gönlüm ama ne kadar düşündüysem düşüneyim; evine kara bir beleşçi gölge gibi çökebileceğim bir arkadaş veya 8. kuşaktan akraba bulamadım. Gece yolculuğunun ardından sabah saatlerinde Ankara'ya girerken "acaba yanlış mı yaptım" diye düşünmekten kendimi alamadım. Lakin daha sabahtan otomobilimin termometresi 36 dereceyi gösteriyordu. Ve otoyolun belli bölgelerinde zebaniler dans ediyordu. Ama artık olan olmuş, ay sonuna kadar ayırdığım paranın büyük bölümünü "dünyanın en pahalı benzini"ne vermiş olduğum için dönmek gibi bir şansım kalmamıştı. (yazarımız bu hareketi ile toplumsal olaylara karşı ne kadar duyarlı olduğunu göstermekten iftihar eder)

ANKARA BÜRO SÜPER!
Ankara gerçekten ulaşım konusunu büyük ölçüde halletmiş. Alt geçitler, köprüler, yeni düzenlemeler gerçekten başarılı. Benim ilk durağım; Sabah Gazetesi'nin Ankara bürosu oldu. Ankara'dan muhabir Ceren Akdağ arkadaşım, her İstanbul'a gelişinde "Sizin binanın Boğaz manzarası varsa, bizimkinin de geniş masaları ve yüzme havuzu var" diye dalga geçerdi. Gerçekten gazetemizin Ankara tesisleri ile gurur duydum. Ceren'in beni ezen bakışları altında birkaç kez "Ama Boğaz manzarası" demeye çalıştım ama kelimeler boğazımda düğümlendi. Bu şoku atlatmak için dostlarımın beni götürdüğü Quick China'da fazladan birkaç suşi ile kendime gelmeye çalıştım. Quick China özellikle dekoru ile göz dolduruyor. Yemekler süper ve fiyatlar İstanbul'daki lüks Çin restoranlarının neredeyse yarısı. Zaten Ankara'da özellikle bu yemek fiyatlarındaki ucuzluk insana bir keyif (ve fazladan löp löp kalori) veriyor ki sormayın. Arkadaşlarım sürekli "Acaba bu ukala İstanbulluyu nereye götürüp mars etsek" diye aralarında fısıldaşıp duruyorlar. Ama zaten ben gelen her hesapta mars oluyorum. Gece Güven Park manzarasına karşı çok güzel bir yemek yedik. Ancak ertesi sabah kahvaltı için gittiğimiz İncek yolu üzerindeki 'Çardak' gerçek bir başyapıttı. Buradaki patlıcanlı gözlemeye bayıldım.

BAKAN AĞZINI KAPADI
İşte burada kahvaltıda karşı masada oturan aileyi görünce Ankara'da olduğumu anladım. Biz İstanbul'da kahvaltıda ünlü birilerini görebilir ve önemsemeyiz. Ama karşımda eski bakanlardan Koray Aydın, ailesi ile kahvaltı yapıyordu. Bir politikacıyı ilk kez yakından gören biri olarak gözlerimi diktim. Koray Bey ise sanırım gazeteci olduğumu anladı. Ben bunu, eşinden tuzluğu isterken dudaklarını okumayayım diye eliyle ağzını kapamasından anladım! İki gün süren Ankara seyahatim yine de beni çok dinlendirdi. Kendime getirdi. Evet, Ankara gerçekten güzel, onların hayatı bizden daha az stresli ve daha ucuz belki ama bizim de Boğaz manzaramız var! (Cerenciğim, nanik nanik!) NOT: Sanırım, Ankara üzerine yazı yazıp, fotoğraf olarak suşi resmi koyan ilk Türk gazeteci oldum. Kendimi kutluyorum!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bugün X-large sizsiniz!   / 24-08-2006
 Devrimci olan Pınar değil; Pilot Burçin   / 22-08-2006
 Aşkın ve zarafetin senfonisi...   / 17-08-2006
 İbo'dan rövanşımı aldım ben!   / 15-08-2006
 Ona bir şey olmaz!   / 10-08-2006
 Gelme diyemedim   / 08-08-2006
 İlk yirminci yılı kutladık   / 03-08-2006
 Konserde elle tacize uğradım!   / 01-08-2006
 Nurseli İdiz: İyi malzeme   / 27-07-2006
 Size hiç teşekkür ettim mi?   / 25-07-2006
RAHŞAN GÜLŞAN
Ankara'dan durum raporu
Geçen hafta sonu beni arayıp,...
HAKAN & UTKU
İsmail YK, yani Yeter Kardeşim!
İsmail YK bir arabanın...
SEDA KAYA GÜLER
Hüzünlü bir aşk...
Digiturk, Hallmark'da yayınlanan bir...
AYŞE TÜTER
Patates dolması
Patatesleri fırçalayarak iyice yıkayıp,...
Atatürk'ü bugün olsa 5 günde iyileştirirdik
Atatürk'ü bugün olsa 5 günde iyileştirirdik
Dünyaca ünlü cerrah Prof. Dr. Münci Kalayoğlu'na göre, günümüzde...
Sadri Alışık hastanedeyken hepimizi işletti
Sadri Alışık hastanedeyken hepimizi işletti
* Sadri Alışık'ın doktoruydunuz, ölümü sizi çok üzdü mü?...
Fashion Party'ye ünlü yağdı
Fashion Party'ye ünlü yağdı
Sanat ve sosyete dünyasının gözde isimleri önceki gece Fashion TV'nin...
'Kız, senin Ali bu muymuş?'
'Kız, senin Ali bu muymuş?'
Atatürk Havaalanı önceki gün ilginç bir karşılaşmaya sahne oldu. Son...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.