  |
|
Herkes birden düğmeye basınca kafalar karıştı
Devlet büyüklerimizin konuşma metinlerinin satır aralarında yer alan sözcük ve kavramları çözmeye çalışıyorum. Nedense devlet büyükleri söylemek istediklerini net ve açık sözcüklerle değil, ima yoluyla mesaj vermeye çalışırlar. Vatandaş da bu konuşmaların ne anlama geldiğini, konunun uzmanı haline gelen bazı gazeteci ve köşe yazarlarının satır aralarındaki mesaj çözme taktikleri ile öğrenmeye çalışırlar.
Başbakan Erdoğan, gazetecilere verdiği demeçte "Türkiye'de irtica yoktur" dedi ve laikliğin de tanımının yeniden yapılması gerektiğinin altını kalın çizgilerle çizdi.
Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları da Kara, Deniz ve Hava Harp Okullarının yeni eğitim döneminin açılışlarnda yaptıkları konuşmalarda, irtica, laiklik ve terörle mücadele konuları üzerinde durdu. Kuvvet Komutanları ülkemizde irtica'nın var olduğunu ve laiklikten taviz verilmeyeceğini, terörle mücadele politikasında ise kararlılığın altını çizerek, oldukça sert mesajları net ve açıklıkla verdi.
Cumhurbaşkanı Sezer'in TBMM nin yeni yasama döneminin başlaması nedeniyle TBMM de yaptığı konuşmada da, irtica ve laiklik ön planda idi. Cumhurbaşkanı Sezer, ülkenin irtica tehdidi altında bulunduğunu ve AK Parti iktidarı döneminde laikliğin tehlikede olduğunu ima ederek, etkin önlemler alınması gerektiğinin mesajlarını yumuşak, kararlı, ancak köşeli olarak vermeyi tercih etti.
Çiçeği burnunda yeni Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, Harp Akademilerinin eğitim yılı açış konuşmasında beklenenin aksine yumuşak bir üslup kullanmayı tercih etti. Ancak ülkede irticanın var olduğunu belirtmekle kalmayıp, irticai kadrolaşmanın artarak devam ettiğini savundu ve laiklik vurgusu yaptı. Terörle mücadele konusundaki kararlılığını otaya koymakla kalmayıp, TSK ile ilgili negatif değerlendirmelerde bulunan Kretschmer'e de açıkça mesaj verdi.
Başta Anamuhalefet Partisi CHP Genel Başkanı Deniz Baykal olmak üzere Anavatan Partisi Lideri Erkan Mumcu ve Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın da gündemlerinde irtica, laiklik ve terörle mücadele konusundaki değerlendirmeler vardı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise şu aşamada suskun olmayı tercih etti.
Bütün bu değerlendirmelere baktığımda, sadece askerlerin konuşmalarındaki içerik, yorum gerektirmeyecek kadar açık ve net değerlendirmelerdir. Diğer açıklamaları cözmek için özel beceri gerekiyor. Cumhurbaşkanı Sezer ile Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'ın konuşma üslubunun altında yatan gerçek şu. Mesajların altı çizilmiş, ancak ABD de bulunan Başbakan Erdoğan'ın Bush ile görüşme öncesi elini güçsüz kılmamak için yumuşak üslup tercih edilmiş. İşte vatandaşın aradığı da, ülke menfaatleri karşısında bu tür birlik ve beraberlik mesajıdır.
Geçen yıl bu dönemde bu tür mesaj içeren değerlendirmeler yoktu. Neden bu yıl bu tür mesajlara ihtiyaç duyuldu? Hem iktidar, hem de Cumhurbaşkanı Sezer, TSK ve muhalefet partilerinin liderlerinin bu konudaki değerlendirmelerinin altında yatan gerçek Mayıs 2007 de yapılacak Cumhurbaşkanı seçimidir. Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanı olabilmenin hesabını yapıyor. Diğerleri ise bunu önlemek için zemin hazırlamaya çalışıyorlar. Peki herkes ne söylemek istiyorsa bunu ima yolu ile verilen mesajlarla değil de, söylemek istediklerini askerler gibi daha açık söylese de bizlerde bilmece çözer gibi satır aralarındaki mesaj okuma yöntemlerine takılmasak olmaz mı?
|
