  |
|
Bayram gazetesi ve SABAH
SABAH'ın tarihinde yaptığı hayırlı işler listesinde kesinlikle yer alması gereken konulardan biri bayram gazetesidir.
Gençler hatırlamazlar.
Eskiden bayram günlerinde gazeteler yayınlarına ara verir, gazeteciler cemiyetleri emekli gazeteciler ve kimi aktif gazetecilerin katkılarıyla bayram gazeteleri yayınlardı.
Bu gazeteler şaşmaz bir şekilde, cemiyetlerin belirlediği protokol sırasına göre, her gün bir lider mesajını manşetten vererek çıkardı.
Mizampajı özensiz, içi şirketlerin hayırlı bayram mesajlarını içeren reklamlarla dolu olarak hazırlanırdı.
Her köşe yazarından bir yazı alınır, sırayla bu yazılar yayınlanırdı.
İnternetin, televizyon haberciliğinin bu kadar yaygın olmadığı bir dönemde, günlük gazetenin yayınına ara verilmesi, halkın haberini istediği kaynaktan alma hakkının önemli ölçüde kısıtlanmasıydı benim açımdan.
Bu gazetelerin tek faydası cemiyetlere belirli ölçüde bir gelir sağlamasıydı.
Bayramda gazetelerin yayınına ara vermesinin ise gazeteler açısından ağır mali yükü vardı.
Bayram sürecince kaybedilen satış ve reklam gelirinden söz etmiyorum.
Sözünü ettiğim gazetelerin eski okurlarını yeniden kazanmak için giriştikleri promosyon harcamalarıydı.
Düzenli gazete alma alışkanlığının hâlâ yerleşmediği ülkemizde, okuru gazetesinden koparmamak için bayramdan bir kaç gün önce büyük çaplı promosyon kampanyası başlatılırdı.
Sözgelimi 30 kupona 50 otomobil, 100 otomobil gibi bir kampanya düzenlerdiniz. Gazete bayram tatiline girdiğinde okurlar 3- 5 kupon kesmiş olur, bayram sonrası kupon biriktirmeye devam edeceği için gazetesini almayı unutmazdı.
Bu kampanyaların maliyeti ağırdı.
Ayrıca patronunun gözünde çalışanın, habercinin değerini azaltıcı, promosyon servislerinin rolünü artırıcı bir işlev görürdü.
Yine böyle bir bayram öncesi SABAH'ta toplantı yapıyorduk. Bayrama iki veya üç gün vardı. Promosyonları konuşurken bir dahaki bayramda gazete çıkarma fikri ortaya atıldı.
Kenan Sönmez'in odasında 4 kişiydik.
Beş dakikalık toplantı sonunda gelecek bayramı beklemeden o bayram yayına devam kararı çıkmıştı.
Bu kararı Cemiyet'e de bildirdik ve gelir kaybını karşılamak için SABAH'ın bayramda yayınlayacağı reklamların tamamını veya belli bir bölümünü Cemiyet'e vermeyi önerdik.
Ancak Cemiyet bu teklife dönüp bakmadı bile, kıyametler kopardı. Kendi hukukçuları, rakip gazetecilerin hukukçularıyla yasal bir savaş başlatıp SABAH'ın yayınını engellemeye çalıştı.
Biz de boş durmamış SABAH'a çeşitli isim hakları almıştık, "Babıali'de Sabah, Dünyada Sabah, Türkiye'de Sabah gibi..."
Mahkemeden, bir isim hakkı için durdurma kararı gelince bir yandan itirazımızı yapıyor, diğer yandan elimizdeki diğer isimle baskıya devam ediyorduk.
O bayram günlerinde bu hukuk savaşı nedeniyle gazetede sabahlamak zorunda kaldık.
Zorlu bir savaşa girmiş ve artık uygulanırlığı kalmamış bir kuralı yıkmayı başarmıştık.
Şimdi bayram gününde bile sevdiğiniz gazeteyi okuyabiliyorsanız, unutmayın ki bu Sabahçılar sayesindedir.
|
