kapat
   
07 Kasım 2006 Salı
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
SMS:
MS yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Ecevit'in en büyük sırrı...

OR-AN, 69/5'teki evden henüz taşınmamışlar...
Sürekli oturmaya başladıkları, karşı sokaktaki "kütüphane ev" in yapımı henüz tamamlanmış.
Bize, o güne kadar herkesten sakladığı, son günlerini geçirdiği "kütüphane ev" i dolaştırıyor.
Yalnızlık ve sadeliğin zenginliği içindeyiz.
Rahşan Ecevit, evin yarım kalmış işlerini tamamlamakla meşgul.
Yaşamlarındaki iki vazgeçilmez, çay ve kitap aroması evi kaplamış.
Bir süre dolaştıktan sonra Rahşan Ecevit, "Çay getireceğim" deyince öne atılıyorum.:
"Mutfakta, bardaklar hazırlamışsınız, izin verirseniz ben getireyim."
Rahşan Ecevit kararlı ses tonuyla, "Ben getireceğim" deyip mutfağa koşturuyor.
Bülent Ecevit ile baş başa kalmış raflardaki kitaplara bakıyoruz.
Bazı kitapları indirip, fotoğrafa bakar gibi anılarını aktarıyor.
O güne kadar hep politik yaşamı üzerinde konuştuğum Ecevit, ilk kez kitaplar üzerinden özel yaşamının sırlarını aralıyor.
Samimi ortama sığınıp, biraz da cesaretimi toplayarak söze giriyorum:
"Sayın Başbakanım bir ricam var."
Yanıtını beklemeden devam ediyorum:
"Özel hayatınızla ilgili de konuşmak istiyorum."
Her zamanki kibarlığı içinde yanıt veriyor:
"Dilerseniz onu, daha sonra baş başa yapalım."
Bir hafta sonra Özel Kalem Müdürü arıyor, "Sayın Başbakan sizi bekliyor" diyor.
Sözünde duruyor, odasında baş başa sohbete başlıyoruz.

"Başarım
ve başaramadığım"
İlk sorumu yöneltiyorum:
"1957'den beri siyasettesiniz, en büyük başarınız ve yapmak isteyip de başaramadığınız nedir?"
İlk sıraya başarısını koyuyor:
"Beni mutlu kılan, Çalışma Bakanlığım sırasında, yani 1963'te, işçi hakları hayalini gerçekleştirmeye katkıda bulunmamdır."
"Henüz başaramadım" dediği olayı ise üç kelimeyle sıralıyor:
"Tarım Reformu'nu gerçekleştirememek..."

"Sırrım, ayrıcalığım"
"Rahşan Ecevit dışında size en yakın olan kim" sorusunu yönelttiğimde, duraksamadan yanıtını verip kahkaha atıyor:
"Rahşan Ecevit'tir."
Bir soru daha:
"Keyif duyduğunuz anlarda şarkı söyleyip, ıslık çaldığınız oldu mu?"
Düşünüyor, "Hayır" diyor.
Birden gözleri ışıldıyor, "Hiç şarkı söylemem. Fakat benim çok büyük bir sırrım var" diyor.
Çocuksu heyecan içinde, fısıldayan ses tonuyla, "İlk defa size açıklıyorum" diyerek aktarıyor:
"Rahşan'ın müthiş bir şarkı belleği var. Hem Batı musikisinden, hem Türk halk müziğinden çok sayıda türküyü, şarkıyı ezbere bilir. Çok güzel sesi var. Ama yalnız bana söyler. O da benim en büyük ayrıcalığımdır."
Sözlerini bu noktada durduruyor, sorularıma karşın daha ilerisini anlatmak istemiyor.
"Hayatınızda 'Asla affetmem' dediğiniz bir kişi var mı" diyorum.
Soruma gülerek karşılık veriyor:
"Hayır yok. Zaten sık sık af yasası çıkarıyoruz."
Sohbetimizde başka konulara da giriyoruz.
Yanıtlıyor, ancak "Lütfen yazılmasın" diyor.
İçinden sadece birine izin veriyor:
"Siyasetin benim için bittiğini düşündüğüm an, liderim İsmet İnönü ile ayrı düşerek siyasal yaşamımı sürdürmemin kolay olmayacağını düşündüğüm andır. Ama öyle olmadı."
Diğerlerini, sözümüz doğrultusunda o gün olduğu gibi yazmıyorum.

Alışmak
kolay değil
Üç saati aşan sohbetimiz bittiğinde o gün karşımda farklı bir Ecevit duruyor.
Sıcak, sade, samimi, dürüst...
Önceki akşam acı haber ulaştığında, hafızamda o günkü yüz hatları canlandı.
Tarihin ak sayfalarına kanat çırpmaya başladığı; hastaneye kaldırıldığı tarihten bu yana tam 172 gün geçmiş.
Ama içindeki ben ölümüne alışamamış.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Selin önündeki komutanlar...   / 05-11-2006
 Kuruluşların düşündükleri...   / 03-11-2006
 Muhalefetin stratejisi...   / 01-11-2006
 Çankaya Resepsiyonu...   / 31-10-2006
 Cumhuriyet mesajları...   / 29-10-2006
 Bir caddede iki kongre   / 27-10-2006
 Anadolu siyaseti...   / 25-10-2006
 Bayram sohbetleri...   / 24-10-2006
 Maalouf'dan Türkiye romanı   / 22-10-2006
 Aidiyetin acı vatanı...   / 20-10-2006
MAHMUT ÖVÜR
Siyaseti sevdiren adam!
Gece yarısına doğru internette...
MUHARREM SARIKAYA
Ecevit'in en büyük sırrı...
OR-AN, 69/5'teki evden henüz...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Ecevit'in cenazesini planlarken
Zarafeti, hümanizmi ve...
YAVUZ DONAT
Şair'in ölümü
Büyük İskender demiş ki: "Bu...
İstanbul hazır değil
Olası İstanbul depremi ile ilgili 'kâbus senaryoları' da...
Asker olmasaydı selden daha çok insan ölürdü
Sel felaketine uğrayan Şırnak'ta askerlerle kurtarma çalışmalarına...
Ecevit son yolculuğuna cumartesi günü çıkacak
Ecevit son yolculuğuna cumartesi günü çıkacak
Cenaze gününü cumartesi olarak belirleyen Rahşan Ecevit, Sezer'in...
Bülent öldü mü?
Bülent öldü mü?
"Sayın Ecevit ağırlaştı, malzeme lazım. Hastaneye gelseniz iyi olur!"...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu