kapat
   
19 Kasım 2006 Pazar
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Fatih Altayli @ SABAH
SMS:
FA yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 
Nisan gelirken
Ya kadın da yaparsa
Köhler'e alkış
Bilgi değil, şans kazandı
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Nisan gelirken

Cumhurbaşkanlığı ile ilgili yazımdan sonra çok sayıda okur tepkisi geldi. "Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olabilir" diyenler bir grup, "Olmamalı" diyenler hayli kalabalık bir başka grup... "Kesinlikle olmalı" diyenler de üçüncü bir grubu teşkil ediyordu.
"Olmalı" diyenlerin bir bölümü AK Partili, hatta "Tayyipçiyim" diyenlerdendi. Bir kısmı, ki ben de onlara katılıyorum, "Başbakanlık koltuğu daha mı az önemli. Başbakan olabildiğine göre Cumhurbaşkanı da olabilir" diyordu. "Olamaz, olmamalı" diyenlerin kalabalık bir bölümü Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı'na "kategorik" olarak karşı. Bir bölümü ise "Hem Cumhurbaşkanı AK Partili ve Milli Görüşçü, hem Başbakan AK Partili ve Milli Görüşçü, hem de Meclis'te ezici bir çoğunlukları var. Bu, rejim açısından tehlike yaratır" diyenler.
Zaten "zurnanın zırt dediği yer" de burası. Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı'na karşı çıkan "devlet" içindeki bazı erkler de işte tam buna takılıyor.
Emine Hanım'ın başının örtülü olması, türbanlı bir first lady değil sorun yaratan.
Sorun Cumhurbaşkanı'nın "yetkileri."Bazıları Cumhurbaşkanlığı makamını "supap" olarak görüyor. Cumhurbaşkanı'nın kararnamelerdeki yetkisini sistemin korunmasının anahtarı olarak değerlendiriyorlar. Devletin en önemli kurumlarının tepelerine yapılacak atamalarda Cumhurbaşkanı ile hükümetin "ortak" hareket etmesinin "sakıncalı" olduğunu düşünüyorlar.
Bu yolla YÖK, üniversite rektörleri, üst düzey bürokratların "tek bir fikirden" seçilerek atanmasının önünde engel olmayacağını hesaplıyorlar. En büyük "çekince" ise Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilgili. Cumhurbaşkanı'nın Yüksek Askeri Şura'daki gücünü kullanması, hükümet-Cumhurbaşkanı işbirliğiyle ordunun üst noktalarında değişikler yapılması ve ordunun yapısının bozulması olasılığı "uykuları" kaçırıyor.
Nisan yaklaşırken "korkular" şekilleniyor. Ama ben biliyorum ki, cumhurbaşkanları, içinden geldikleri siyasi parti ile "dost" kalamıyor, hatta en büyük sorunları kendi partileri ve geride bıraktıkları "dostlarıyla" yaşıyorlar.
Çünkü gücü eline geçiren bunu kimseyle paylaşmak istemiyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Tartışmamalar   / 18-11-2006
 Cem Uzan ne yapar?   / 17-11-2006
 AK Parti'nin zor yılı   / 15-11-2006
 İstanbul yaşanmaz oluyor farkında mısınız!   / 14-11-2006
 Özgürleşen ülke böyle mi olur!   / 12-11-2006
 Polislere ne eğitimi veriyorsunuz?   / 11-11-2006
 Büyük cezalar da ödenirmiş   / 10-11-2006
 AB amacına ulaştı   / 09-11-2006
 Gerek şart, yeter şart ve diğerleri   / 08-11-2006
 Zarif, dürüst ve âşık   / 07-11-2006
YILMAZ ÖZDİL
Suudilere özür borçluyuz
Çoğu kişi yakınır...
ERGUN BABAHAN
Eleni
Türkiye, 12 Eylül öncesinde tahrik sonucu tanıklık...
MEHMET BARLAS
Öngörülebilir ülkede yaşamak can sıkar mı?
İnsanlığın en...
FATİH ALTAYLI
Nisan gelirken
Cumhurbaşkanlığı ile ilgili yazımdan...
UMUR TALU
En çok onu sevdim
Bu hafta en çok onu sevdim. Koca koca...
ERDAL ŞAFAK
Derin Ege
Ege Girişim Bankası kurucularından...
'Irak felakete döndü'
İngiltere Başbakanı Blair, 2003'ten beri kanın durmadığı Irak'la...
Olmadığı zirvede bile Bush eylemi
Avustralya'daki G20 zirvesinde küreselleşme karşıtları polisle...
Balıklar Şenol'dan
Balıklar Şenol'dan
"Antalya'yı yenersek F.Bahçe-Beşiktaş derbisini keyifle balıkçıda...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu