kapat
   
26 Kasım 2006 Pazar
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
SMS:
ES yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Sevgili komşu

Dönem başkanlığının artık son ayına girmekte olan Finlandiya, AB-Rusya zirvesinin başarısızlığını hiç değilse Kıbrıs darboğazını aşarak telafi etmek için çırpınıyor.
Bu amaçla bugün ve yarın yoğun bir mekik diplomasisi yürütecek. Önce Helsinki'de, sonra Avrupa-Akdeniz zirvesinin yapılacağı Tampere'de.
Görüşmelerin bir yanında Finlandiya ve AB Komisyonu olacak. Diğerinde ise Türkiye ve Kıbrıs Rum yönetimi. Türkiye, "KKTC'ye tecritler kalkmadan limanları Rumlar'a açmamak ama masada kalmak" politikası çerçevesinde Rumlar'la dolaylı görüşmeyi göze aldı. Doğru da yaptı.
Tampere zirvesine Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni de katılacak ama Abdullah Gül ile Yorgo Lilikas arasındaki dolaylı görüşmeleri izlemekle yetinecek. Tabii "Helen dayanışması" gereği Rum bakanla sürekli temas halinde olarak.
Çünkü, Yunanistan limanlar-izolasyonlar müzakerelerinin kendisini ilgilendirmediğini söylüyor. Bakoyanni, hükümetinin bu konudaki tutumunu şöyle açıkladı: "Yunanistan bu gayrıresmi buluşmaya davet edilmedi. Zaten edilmesi için de neden yok."
Niçin? Cevap: Kıbrıs sorununda Yunanistan kendini taraf görmüyor! Daha doğrusu "artık" görmüyor! Görüşü: "Kıbrıs bizim değil AB'nin sorunu."
İtiraf etmemiz gerekir ki, komşumuz bu konuda izlediği politikalarda başarılı oldu.
Önce Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği Anlaşması'na vetosunu Kıbrıs'la üyelik müzakerelerinin açılması şartına bağladı. 1213 Ekim 1997'deki AB Lüksemburg zirvesinde (Hani Başbakan Mesut Yılmaz'ın kapıyı çarpıp çıktığı zirve) Kıbrıs'la müzakerelerin başlatılması kararlaştırıldı.
Daha sonra Türkiye'nin adaylık statüsü verilmesini veto etmemek için de Kıbrıs sorunu çözümlenmese bile Rum kesiminin AB'ye alınmasını şart koştu. 10-11 Aralık 1999'daki Helsinki zirvesinde (Hani Başbakan Ecevit'in AB'nin gönderdiği özel uçakla Finlandiya'ya götürüldüğü zirve), Rum kesiminin üyeliği onaylandı.

Hani nerde verdiğin sözler?
"Tarihin cilvesi"; Rumlar'ın 1 Mayıs 2004'te AB'ye girişleri de Yunanistan'ın dönem başkanlığına rastladı. O gün Yunanistan Başbakanı Costas Simitis ile Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu, 50 yıllık sorunun yükünü ve sorumluluğunu omuzlarından atmanın sevincini ve "AB'nin Kıbrıs'ta Türkiye'nin muhatabı haline gelmesi"nin mutluluğu şampanya patlatarak kutladılar.
Ancak 19 Şubat 1959 tarihli Londra Antlaşması'nın Kıbrıs'ın garantör ülkeler olan Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin yer almadığı hiçbir uluslararası örgüte giremeyeceği hükmünü bir yana bıraktık. Her kadar Kıbrıs'ın uluslararası meşruiyeti hâlâ o belgelere dayansa da, 1999 Helsinki zirvesinden sonra pek anlamı kalmadı.
Yine Londra Antlaşması'ndaki Kıbrıs'ın geleceğinin üç garantör ülkenin ortak kararıyla belirlenebileceği maddesinden de vazgeçtik. O da boşuna çene yormak olur.
İyi ama o Helsinki zirvesinde Yunanistan, Kıbrıs sorununun çözümünde taraf olduğunu zımmen kabullenmedi mi? Dahası, Rum kesiminin AB'ye katılım anlaşmasında da çözüm için sonuna kadar çaba harcamayı taahhüt etmedi mi?
Hepsi kağıt üstünde kaldı. Şimdi Bakoyanni pişkinlikle, "Adres Atina değil Brüksel" diyor. Papadopulos da "Adada nihai çözüm BM çerçevesinde olacak ama AB'nin de söz hakkı bulunacak. BM'nin olası bir yeni barış planına AB müktesebatına aykırı koşulların girmesini önlemek Brüksel'e düşecek" diye böbürleniyor.
1999'daki hatasının vehametini yeni yeni kavramaya başlayan AB de kafasını duvarlara vuruyor. Oh olsun.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sağolasın Polonya   / 25-11-2006
 Fırat'ın gözyaşları   / 24-11-2006
 Yol arkadaşlığı   / 23-11-2006
 Müslüm Baba'dan Tarkan'a   / 22-11-2006
 Biliyor musunuz?   / 21-11-2006
 AB ve küreselleşme   / 20-11-2006
 Derin Ege   / 19-11-2006
 Siyasilere dersler   / 18-11-2006
 Sivil toplum çalışıyor   / 17-11-2006
 Kolay gelsin!   / 16-11-2006
YILMAZ ÖZDİL
Pellegrinagio...
Papa geliyor.
Bizimkiler kaçıyor.
ERGUN BABAHAN
Indiana Jones'un tapınağında
Amman Amman'ın yaklaşık...
MEHMET BARLAS
Her hastalık psikiyatri servisinde tedavi edilmez...
UMUR TALU
Madde bağımlısı
Biliyor musunuz, bu hafta bir de ne...
FATİH ALTAYLI
Nerede yanıtlar!
Ben soruyu Ertuğrul Özkök'e sordum,...
ERDAL ŞAFAK
Sevgili komşu
Dönem başkanlığının artık...
Londra'da nükleer alarm!
Büyük kaos... Litvinenko'nun radyasyonla zehirlenmesi yüzünden ülke...
Holiganlardan ırkçı saldırı
Fransa'da, İsrail takımına yenilen Paris St. Germain taraftarları...
Evinde Aslan gibi: 3-1
Evinde Aslan gibi: 3-1
Avrupa arenasına veda eden Galatasaray, lige farklı döndü. Daha 10.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu