|
|
Kadın terkedilince!
Fotoğrafa bakınca herkes şaşırıp "Aaa!" dedi. Şaşırdığımız fotoğrafta Neco ile 35 yıllık beraberliği sona eren Oya Özyılmazel vardı. (Fotoğrafta şahane görünüyordu.) Sonra bir erkek arkadaşımız, "Kadınlar zaten hep böyle. Ne zaman ki erkek yuvadan uçuyor, kadının aklı o zaman başına geliyor" dedi. Bu da bir bakış açısı tabii. Ama erkek bakış açısı! Sorun kadın ya da erkek olmak mı sizce? Yoksa kadının da, erkeğin de aslında bir nefes alması, karşındakinden kafasını kaldırıp kendine bakması mı? Toplantıda bu konu konuşulurken, aklımıza boşanmış kadınların kendileriyle yaşadıkları buluşmalar geldi. Şöyle bir baktık gündemimizdeki isimlere; herkes kendi çapında bir değişim yaşamış. (Kimi zayıflamış, kimi botoks yaptırmış. Kendisiyle uğraşmaya başlamış yani...) En canlı örneği Hülya Avşar. Boşanmadan sonraki günlerde gerçi saçıyla çok fazla oynadı ama asıl değişim içindeydi. Bir başka hayatın olabileceğini gördü. Evliliğinde eksik görüldüğü konuların aslında kendi eksikliği değil, ilişkilerinin eksikliği olduğunu gördü. Şimdi mutlu. Çünkü özgür... Evlilikler kendini unutup karşı tarafın hayatını yaşamaya dönüştüğünde büyük bir çıkmaza giriyor. İnsanlar kendilerinden vazgeçiyorlar bir başkasının olmak için... Ya da bir başkası kendisi olsun, kendinin olsun istiyorlar. Yukarıda sözünü ettiğim nefes almak konusu bunu açıklıyor işte; Kendimiz için nefes almak... Çünkü bir kişinin nefesi iki kişiyi yaşatmaya yetmiyor. Bu arada Nükhet Duru bir şarkı yapmış. Herkes bu şarkının sözlerinin Neco'yu çağrıştırdığını söylüyor. Şarkının adı '60'ından Sonra Azanlar...' Bu da kadın bakış açısı tabii. 60'ından sonra evden giden erkekleri eleştirmek, onlara 'hayatları bitmiş insanlar' gibi bakmak ne kadar adil sizce? Sorun yaşta mı? Yani Neco bunu 40 yaşında yapsaydı kabul edilebilir olacaktı da, 60'ında olduğu için mi tuhaf karşılanıyor. O da bir nefese ihtiyaç duymuş olamaz mı, yaşamak için...
|