 |  |
 |
|
THY yeni Borat filmi için senaryo mu hazırlıyor?
Dün THY'nın pistte deve kestiği haberini okuyunca, şimdi rahmetli olan sanatçı Necmi Rıza Ahıskan'ı hatırladım.
"Ada sahillerinde bekliyorum"un unutulmaz yorumcusu Necmi Rıza Ahıskan, gençliğinde kendisinden oldukça yaşlı bir hanımla evlenmiş. Yaş uyumsuzluğundan doğan problemler sonunda ayrılmışlar. Necmi Rıza boşanma ilamını alır almaz Eyüp Sultan'a gidip, bir kurban kesmiş.
Necmi Rıza ileri yaşlarında da kendisinden çok genç olan bir hanımla evlenmişti. Tabii bu evlilik de problemli geçti ve Necmi Rıza bu eşinden de ayrıldı. Bu evliliğinin sona erdiği gün yine Eyüp Sultan'a gidip, bir kurban daha kesti.
Bu durumu "Ağabey" diye hitap ettiği rahmetli Vasfi Rıza Zobu'ya anlatmış.
- Benden çok yaşlı eşimden ayrılınca da, benden çok genç eşimden ayrılınca da kurban kestim, demiş.
Vasfi Rıza da bir kahkaha atıp, esprisini patlatmış:
- Necmi'ciğim... Anladığım kadarıyla hayvanlıkları hep sen yapıyorsun ama nedense hep hayvanları kurban ediyorsun. Durumun özeti budur!...
Havaalanı pistinde bir deveyi kurban etmenin gerekçesi, ilişkin haberlere göre şöyleydi:
ÖZÜR VE KABAHAT
- Türk Hava Yolları, çok arıza çıkardığı iddia edilen RJ-100 tipi uçakların sonuncusunu kiraladığı şirkete teslim edince İstanbul Atatürk Havalimanı'nda deve kesildi. Bir İngiliz şirketinden kiralanan 11 adet RJ-100 uçağının iade sürecinde firmayla sorunlar yaşadıklarını söyleyen Teknik Uçak Bakım Başkanı Şükrü Can, personele, 'uçakların teslimatının 24 Aralık'tan önce tamamlanması halinde deve kesme sözü verdiğini' söyledi. Son uçağın bakımının geçen hafta tamamlanarak İngiliz şirketine iade edildiğini belirten Can, "11 uçak için ayrı ayrı kurban kesmek yerine Türk Hava Yolları teknik kısmında gerekli izinleri alarak deve kestirdik" dedi.
Belki duymuşsunuzdur. Osmanlı paşası, dalkavuklarına "Özrü kabahatinden büyük bir şey yapın" demiş. Ertesi gün konağının merdivenlerinden çıkarken, dalkavuklardan biri, paşanın kaba etine bir çimdik atmış. Paşa öfkeyle dönüp, "Ne yapıyorsun be gafil" diye bağırınca, dalkavuk kabahatinden büyük özrünü seslendirmiş:
- Beni affedin paşam, Sizi hanımefendi sanıp kaba etinize çimdik attım...
Görüldüğü gibi "11 koyunu kurban etmek yerine bir deveyi kurban ettik" içerikli özür, kabahatin kendisi kadar büyük aslında. Aslında sürekli arıza yaptıkları söylenen RJ-100 uçaklarından birini kurban diye kesmeyi düşünselerdi bile, bu belki kabul edilebilirdi.
Ama yine de şükredelim. Ya havadaki uçaklardan birinin içinde kesselerdi kurbanı?
BORAT'A UYGUN
Açıkçası bu tür durumları sıralayınca, "Neden bazı Avrupalılar bizi aralarına almak konusunda isteksizler" sorusuna da cevaplar buluyorsunuz. Borat'ın "Kazakistan" filmi için bile abartılı kaçacak bu tür sahnelerin, THY gibi teknolojiye dönük bir kuruluşta görüntülenmesini aklınız alabilir mi? THY neticede uçak uçuruyor. Ya bu kafadakiler uzaya giden araçların da sorumluluğunu taşısalardı? Belki Afrika'dan gergedan getirip, uzay üssünde onu keserlerdi.
Bu konuyu bir başka Necmi Rıza anekdotu ile noktalayalım.
1955'in 6-7 Eylül gecesi İstanbul'daki Rumların evlerine, kiliselerine saldıran azgın kalabalıklar Beyoğlu'na girince, mağaza sahipleri vitrinlerine Atatürk büstleri koyarak yağma ve yıkım dışı kalmanın yolunu bulmuşlardı. O telaş içinde Necmi Rıza'nın kumaş mağazasının vitrinine Atatürk yerine Beethoven büstü koymuş tezgahtarlar. Yağmacılar gece karanlığında bunu fark etmeyince de, mağaza yağmadan kurtulmuş. Necmi Rıza o geceyi anlatırken,
- Herkesi Atatürk, beni de Beethoven kurtardı, derdi.
Ne dersiniz? Hep birlikte Ayten Alpman'ı disk çalara koyup, "Bir başkadır benim memleketim"i söyleyelim mi?
|
