|
|
Reytingi garantili stüdyo konukları
Geçen gün "Basın Danışmanı ve Menajer Aydan Nil Bayar" imzalı bir e-mail aldım. Bayar, televizyoncuların konuk bulma güçlüğünü saptamış olmalı ki, "reyting potansiyeli bulunan" yeni sanatçı portföyünü göndermiş. Sağ olsun, isimlerin yanına sanatçıların "cazip özelliklerini" de yazmış. İşte o liste...(Parantez içindekiler benim yorumumdur.) KÜÇÜK İBO: Yaşı küçük ama isyanı çok büyük. "Beni konuşturmasınlar" diyor. (Yani "Boyutuna bakmayın, önemli olan işlevi" demek istiyor. Alın gündüz programına, kan çıkmazsa para yok!) ARİF CEYLAN: Kendisine yakıştırılan metroseksüel kelimesinden çok rahatsız. (Evet, rahatsız ama bunu konuşmaktan rahatsızlık duymuyor. Bir hafta boyunca Esra Ceyhan'ın programında bir şov yapmıştı ki...)
33 KÖYÜN AHALİSİ BİRDEN SEFA GÜNEŞ: "Piyasada çok teneke sanatçı ve politikacı var" diyerek albümünün ismini Tenekeler koydu. Bu arada Tuğba Ekinci ve Şebnem Dönmez ile de bir dönem aşk yaşayan sanatçı, o dönemde kendisinin de teneke olduğunu söyledi. (Tercümesi; "Adam herkese çemkirebilir, polemiğe girebilir. Hatta kendisiyle bile" şeklinde) AYAZ YILDIZ: Bir zamanlar yediği içtiği ayrı gitmeyen can dostu Mahsun Kırmızıgül'ün Alem Buysa Kral Benim şarkısını sahiplendiği yetmezmiş gibi, kendisini soranlara "Ayaz öldü" dediğini söyleyen sanatçı, "Ben 33 köyün ağasının torunuyum. Dedemin adı geçmesin diye sustum ama artık yeter, konuşacağım" diyor. (Yani, Mahsun Kırmızıgül'e gıcık olanlar bu arkadaşı alıp, programlarından ona sallatabilirler. Ayrıca 33 köyün ahalisinin reytingini de yanında getiriyor, az mı?) SEVGİ ATEŞ: Çobanlıktan sanatçılığa geçiş yapan çoban kız, kuzularına özlemiyle yanıp tutuşuyor. Çaldığı asma davul ile de şov yapan sanatçı çok sempatik. (Anladığım kadarıyla arkadaş kuzu severliğiyle kurban bayramı, asma davuluyla sahur programları için çok uygun. Ayrıca Genç Bakış'ın yapımcısı Abbas Güçlü'ye de örtülü mesaj var: "Al bizim kızı, Süleyman Demirel'in karşısına oturt. İkisi de çobanlıktan gelme. Reytinge reyting demezsiniz vallahi" deniliyor.) MEDET KARAHAN: Berdan Mardini'ye olan benzerliği başına iş açtı ve Berdan hayranlarından dayak yedi. "Başkaları benzerliğin kaymağını yerken ben dayak yedim" diyen sanatçı, talihsizliğinden dem vuruyor. (Potansiyel "aksiyon" sanatçısı. Konuk olduğu programa iki tane de iri yarı Berdan Mardini hayranı çağırdın mı, değmeyin reytinglere!) ABİDİN ARSLANTAŞ: Siz hiç canlı yayına çıkınca borçlularının saldırısına uğrayan sanatçı duydunuz mu? İşte Abidin Bey de albüm yapmak için para aldığı kişilerin saldırısına uğramamak için canlı yayınlardan uzak duruyor. (Çağırın Abidin'i yayına, 10 dakika sonra stüdyo karışmazsa adam değilim. Anlatıcı olarak da Orhan Ayhan'ı getirdin mi, tamamdır!) BEYSÜLEN: Hem karateci, hem motosiklet yarışçısı hem bir buçuk metre uzunluğunda saçları ile bir yarışmanın galibi olan sanatçı Beysülen çaldığı bağlama ve üflemeli çalgılarla da izleyenleri kendine hayran bırakıyor. (Her programa ideal konuk olur. İster Maraton'a çıkar, ister yemek programı Yeşil Elma'ya, istersen FOX'taki boks maçına... Dilersen şampuan reklamında oynat. Böyle "kullanışlısını" bulamazsın.)
POLEMİKLERİN DUBLÖRÜ ABDULLAH ERKAL: Erzurum, abisi İbrahim Erkal'dan sonra bir Erkal'a daha merhaba dedi. Bire bir abisine benzeyen sanatçı, magazin dünyasından çok şikayetçi. (Buyurun size dublör Erkal. İbrahim Bey için tehlikeli bulunan polemik programlarında gönül rahatlığıyla kullanılabilir.) RABİA: Bir aşiretin mensubu olan sanatçı, zoru başardı ve aşiretinin izniyle törelere karşı savaş vermek için albüm yaptı. "Doğru bir hedef seçildiğinde her zorluk aşılabilir" diyen sanatçı, başarısından oldukça memnun. (Eh, töre dizilerinin reyting patlaması yaşadığı böyle bir dönemde kim Rabia'ya hayır diyebilir ki? Reytingi kendinden menkul bir konuk.) ESMERCAN: Geçirdiği trafik kazasından sonra yüzü tanınmaz hale geldi. Beyni zedelendiği için unutkanlıkla mücadele ediyor. Gözünü kaybetme tehlikesi yaşıyor. Bugünün Bergen'i, kaza geçirdiğinde öldü diye morga konulmuş. (Yoruma gerek var mı?)
|