Denizli sanayicilerinin belini büken Çardak Havaalanı ve teşvikli iller
Sabah gazetesinin her ay bir ilimizin yöneticileri ve sanayicileri ile buluşma programı çerçevesinde Yavuz Donat ile birlikte Denizli'deydik. Denizli'yi sadece bir tekstil kenti olarak görmek Denizli'ye haksızlık olur. Denizli tekstil kenti olmanın yanında aynı zamanda kablo üreten, doğal taş, mermer ve mobilya üreten bir kent. Üstelik günden güne büyüyen, ihracat yapan, ancak kullanılabilir bir havaalanı ve ucuz nakliye için demiryolu ihtiyacı olan bir kentimiz.
Merkezi yönetime eleştiri Belediye Başkanı Nihat Zeybekci, Denizlililerin gönlünde taht kurmuş bir başkan. Çok çalışkan ve kompleksi olmayan bir başkan. Başbakan Erdoğan ile yakın arkadaşlığı var; tatilleri birlikte yapan Belediye Başkanı olarak bilinir. Mikrofonu aldı ve başladı yetkileri elinde tutmaya devam etmek isteyen merkezi yönetime saydırmaya. "Denizli'nin sorunlarını Denizlili yöneticiler bilir, ancak onlar çözer. Sorunlar da çözüm yolları da belli. Ancak, Ankara'dan birileri biz çözeceğiz diye diretmeye devam ediyor. Oysa onun amacı Denizli'nin sorunlarını çözmek değil, çözer gibi görünüp işi uzatmaktır. Çünkü iş biterse Ankara'da oturanlara gerek kalmaz. Onlar da gerekli olduğunu ortaya koymak için sorunlarımızı tıkamaya devam ediyorlar." Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci ve Ticaret Odası Başkanı Mehmet Yüksel de çok dertli. "Biz çalışıyoruz, üretiyoruz, ülkeye döviz kazandırıyoruz. Bizim yüksek maliyetlerle ürettiğimizi, teşvikli il diye adlandırılan iller berbat ediyor. Elbette geri kalmış bölgeler kalkınmalı, onun için hepimiz üzerine düşeni yapmalı. Mesela Tunceli ve benzeri iller yatırıma açık olmalı ve birtakım teşvik verilmeli. Peki, hemen burnumuzun dibinde bulunan bazı illerin de bu sınıfta mütalaa edilip, bedava arazi, vergi ve SSK muafiyeti, ucuz enerji ile ürettiği düşük maliyetlerle nasıl rekabet edebiliriz? Birilerinin haksızlığı görüp, önlem alması gerekir." Müjdat Keçeci ve Mehmet Yüksel'in hükümete bir başka serzenişleri var.
Havaalanı kapatılsın Diyorlar ki, "Denizli Çardak Havaalanı'nı hemen kapasınlar. Biz de bilelim ki havaalanımız yok, hiç olmazsa hesabımızı kitabımızı ona göre yaparız. İzmir üzerinden hem biz, hem de müşterilerimiz gidip gelir. Havaalanı öyle bir yere yapılmış ki, gidiş dönüş iki saat. Bu yetmiyormuş gibi bir gün uçak iner, üç gün inmez. En ufak kötü hava koşullarında bile uçağın inmesi mümkün değil. Müşterilerimiz Denizli üzerinden birkaç tur atar ve inemeden geri döner. Böyle bir havaalanı olacaksa hiç olmasın daha iyi." Denizlili sanayicilerle konuştum. Çok azimli ve kararlı gördüm. Her firma birer marka olmuş. 'Ev giyimi' diye bir konsept üzerinde markalaşmış Funika, uzay pijamaları üretiminden sonra şimdi de bir uzay üssü kurmuş. Profesyonel adımlarla markalaşma yolunda önemli mesafe kat eden 'Hamam' markası ile Eke kardeşler başarıdan başarıya koşuyor. Haluk Eke, Paris gibi dünya kentlerinde aranılan bir marka olmanın mutluluğunu anlatıyordu. Sanayicilerle yaptığım sohbette hep şunu söylediler: "Biz Denizli olarak valilerden şanslıyız. Valilerimiz genellikle yatırım konularında bizlere yardımcı oluyor. Hele uzun süre Denizli'de vali olarak bize katkı sağlayan Yusuf Ziya Göksu'yu unutmamız mümkün değil." Denizli, termal oteller olarak turizme de hizmet eden bir kent. Kaldığımız 5 yıldızlı Spa Hotel Colosae Thermal, inanılmaz aktivitelerle turis tlere hizmet veren bir otel. Denizli iyi yolda. Ancak sorunları var . Havaalanı çözümü konusunda Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'dan destek bekliyor. Yıldırım önümüzdeki hafta Denizli'de olacak. Bakan Yıldırım, havaalanı ve demiryolu projesi üzerinde hazırlıklı olarak giderse iyi olur.
|