SABAH - 27/03/2007 - Umur Talu
kapat
   
27 Mart 2007 Salı
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 354 34 72
SMS:
UT yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Böyle gayet iyi!

İyi günler.
Eve ayda 2 bin 50 yeni, 2 milyar 50 milyon eski liradan azının girdiği dört kişilik ailenin "yoksul", 639 yeni teklikten daha azının mutfağa harcanabildiği her hanenin "aç" sayıldığı bir ülkeden aynı ülkeye seslenmenin mutsuz mutluluğunu yaşıyorum.
Cümleye bakıp dünkü futbol yazısını, futbol yazısı taklidi değil de, hakikaten kadro eleştirisi sanan kimi değerli vatandaşımız, kıymetli yurtdışı temsilcimiz gibi şaşırmayın.
"Mutsuz mutluluk" münasip biçimde birbiriyle barış içinde yaşayabilecek iki hissiyat, iki somut durumdur.



Çünkü; bilirsiniz ki, bilmelisiniz ki, bilemezsiniz ki, bildirmezsiniz ki, bilmemelisiniz ki; her inişin bir çıkışı, her çıkışın bir düşüşü vardır derler ya...
Belki yoktur... Lakin, her mutsuzluğun bir mutluluğu...
Her yoksulluğun bir zenginliği...
Her açlığın bir tokluğu vardır.
Kişileştirirsek;
Her mutsuzun bir mutlusu...
Her yoksulun bir zengini...
Her açın bir toku vardır. T
ersten söylemek istersek, çoğalır:
Her mutlunun birçok mutsuzu...
Her zenginin birçok yoksulu...
Her tokun birçok açı vardır.



Buna "ekonomi" adı verilebilir.
"Piyasalar" denebilir.
"Serbest piyasa ekonomisi" denirse daha iyi olur.
"Liberal sistem" de yakışabilir.
Hep denmek istendiği gibi "demokrasi" şık durur. En çok "cumhuriyet" denmelidir. Bilhassa "imtiyazsız, sınıfsız kaynaşmış bir kitle" gözlerimizi yaşartır.
"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" yazılsa yalan olmaz.
Daha ileri gidip "Egemenliğin kullanılması hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz" da ondan demez misiniz.
"Hukuk devleti" bir ciddiyet verir.
Hele "sosyal devlet" hık deyip burnundan düşer.
"Fırsat eşitliği" yakada iyi durur.
"Birlik, beraberlik" her dakika denebilir.
"Etle tırnak" türünden mecaz çok iyi kaçar.
"Adalet" nasıl denmez.
"Sosyal adalet" tadından yenmez.
"Bütünlük, bölünmezlik" göğsümüzü kabartır.
"İnsan hakları" pek janjanlı olur.
"Temel hak ve hürriyet" içimizi titretir.
"Herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı" derken dudaklarımız titrer.



Bu düzeni, düzenlerini, yukarıdaki lafları çok çok edeni, anayasa yazanı, sıkı sıkı koruyanı, ihlal edilmesin diye cana okuyanı, makam, kürsü rütbe zaviyesinden bakanı, dokunulmaz olanı, devleti paylaşamayanı, izinden gideni, hepimize kızanı, yukarıdan aşağıdakini küçük göreni, servetiyle coşanı, parası kadar çok konuşanı bu yüzden çok severim.
Durumu doğru tespit ederler.
Çünkü onların üstüne titrediği sistemin, düzenin, rejimin anayasası; üstüne ve üstünüze basa basa, gözümüzün içine baka baka şöyle yazar:
Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Bu "Cumhuriyet niteliği"; anayasal olarak, "değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez."
Niye değişsin ki, böyle gayet iyi!
Zaten "devletin temel amaç ve görevleri" arasında, "kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişilerin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmak, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamak" diye de yazar.
"Hangi kişiler, hangi insanlar" diye derinden, damardan sorarsanız anayasa ihlali olur...
Ama, siyaset, bürokrasi, parlamento, askeriye, piyasa zirveleri marifetiyle anayasanın her gün çiğnenmesi, her gün ihlali, her gün aykırı hareket edilmesi, böyle büyük bir yalan...
Bu zümre hakimiyetleri, bu sefillik, bu yoksulluk, bu açlık, insanın insana bunca kulluğu dert değildir!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Böyle kadro olur mu!   / 26-03-2007
 Engelli koşu!   / 25-03-2007
 Arz ederim!   / 23-03-2007
 Ne yolculuk ama!   / 22-03-2007
 Doğru söyle!   / 21-03-2007
 Öyle olursa...   / 20-03-2007
 Meslek hayatınızda başarılarınızın devamını dileriz!   / 19-03-2007
 Varlar ama yoklar Yoklar ama varlar   / 18-03-2007
 Bir şey daha var...   / 16-03-2007
 Devlet köleleri (2)   / 15-03-2007
YILMAZ ÖZDİL
4-4-2 var 3-5-2 var
"Anormal" durumları...
ERGUN BABAHAN
Ülke selameti ve koltuğun önemi
Türkiye'de çıplak gözle...
MEHMET BARLAS
Türkiye hizmete dönük siyasi rekabeti özlüyor
Tabii ki...
UMUR TALU
Böyle gayet iyi!
İyi günler.
Eve ayda 2 bin 50 yeni,...
FATİH ALTAYLI
Kişiyi nasıl bilirsin?
Ertuğrul Özkök, pazar...
ERDAL ŞAFAK
Balık kavağa çıkmaz mı?
Dışişleri Bakanı...
Taht stajı Türkiye'de
Yavaş yavaş kraliçeliğe hazırlanan İsveç Veliaht Prensesi Victoria,...
'Türkiye'nin hayal kırıklığı derinleşti'
Önceki gün Almanya'nın başkenti Berlin'de kutlanan Avrupa Birliği...
Norveç daha zor
Norveç daha zor
Milli Takım'ın hocası Terim, yarınki Norveç maçı ile ilgili olarak...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
Bize Ulaşın
   
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu