SABAH - Ali Poyrazoğlu
kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Poyrazoglu @ SABAH
 

Beynin davetsiz misafirleri

Her yiğidin bir yoğurt yiyişi, her aktörün de farklı bir oyun stili, farklı takıntıları, uğurları vardır. Kimi karısının resmini baş aşağı asar tiyatroda, kimi iç cebine Kuran-ı Kerim koyar; kimi oyundan önce sahnenin tabanını öper, kimi çektirdiği ilk dişi saklar sahne kostümünün cebinde... Herkesin bir takıntısı vardır. Ben her gün tiyatroya giderken bilgimi, görgümü, tecrübemi, bakışımı ve de tabii ki alışkanlıklarımı ve takıntılarımı da alırım yanıma... Efendim, bendeniz sahneye çıkarken adaçayı içerim; hem sinirlere hem de sese iyi gelir. İçine Rize balı katarım. Rize balı, hep büyük bir kavanoz olarak bulundurulur tiyatromda... Adaçayının hası, yol kenarından toz topraktan uzakta yetişenidir. Bodrum civarında özellikle Yalıkavak, Gümüşlük tepelerinden toplanırsa daha lezzetli olur. Toplar götürürüm tiyatroya... En büyük takıntım, her cebime mendil tıkmaktır sahneye çıkarken; bir keresinde sahnede hapşırıp, yaşadığım sıkıntıdan sonra en az iki mendil koymadan ceplerime çıkmam seyircinin önüne... Tak Tak Takıntı oyununda, Madam Arşaluz adlı müthiş zengin, hovarda bir kadını canlandırıyorum. Eh, herkes madamın çantasının içinde ne var diyor; ben söyleyeyim mendiller var. Yıllardır makyaj yapmadan oynadım. Eh Arşaluz boyanmadan canlandırılabilir mi?

İLLE DE EN SAĞDAKİ AYNA
Mutlaka özel hayatımda giydiğim bir şeyi ya da kullandığım bir aksesuvarı oyunda kullanırım. Annemden kalan mücevherleri kullanıyorum bu oyunda... Soyunma odasındaki aynaların en sağ köşede olanına otururum. Üçüncü zil çalınca biraz önce gitmiş olsam da 'Pavlov'un köpeği' misali, hemen tuvalete gitmem gerekir. Kuliste konuşmaktan fazla hoşlanmam, kitap okurum daha çok... Canım sizin anlayacağınız, benim de herkes gibi minik takıntılarım, alışkanlıklarım var. En büyük takıntılarımdan birisi birbiriyle ilgisi olmayan konularda yazılmış kitapları bir arada okumaktır. Takıntılarımızın, alışkanlıklarımızın, yaşamda yaptığımız her türlü tercihin - cinsel tercihimizden siyasal tercihimize kadar - zamanla etrafımızda sıcacık, korunaklı, su geçirmez, ses geçirmez, ılıman, karşı görüşe dayanıklı duvarlar ördüğü hep aklımda... Kendini 'alışkanlıkların, takıntıların fanusundaki hormonlu bitkiler' gibi hissetmek pek şen bir duygu olmasa gerek. Benim için ve bütün meslektaşlarım için tiyatroda oynamak, vazgeçilmez bir keyif, bir meydan okuma ve bir alışkanlıktır. Farklı nedenlerle de sanatlarını sürdürenler olduğunun bilincindeyim. Tak Tak Takıntı'da, seyirciyle büyük bir grup terapinin üyelerini canlandırıyoruz. Sahnedekiler, grup terapiden geçerken salonda oturanlar da iki buçuk saat kahkahalar atarak kendi takıntılarıyla dalga geçiyor. Bir tiyatro bileti parasına grup terapisi... Ben zaman zaman alışkanlıklarıma, takıntılarıma dışarıdan bakmanın, kendimi dışarıdan izlemenin, gözlemlemenin kapısını aralayarak, sanki başka birini izliyormuşçasına - kapı aralığından, anahtar deliğinden de olabilir isterseniz- kendime bakarım. En azından kendimden haberdar olabilmek için yaparım bunu... Sizin takıntılarınızla aranız nasıl? Takıntılar 'beynin davetsiz misafirleri...' Davetsiz misafirleri ertesi sabah kapı dışarı edebiliyor musunuz, yoksa ömür boyu yatıya mı kalıyorlar?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sürekli orgazm hali gibi yapmak...   / 24-03-2007
 Hepiniz çocuk tacizcisisiniz   / 17-03-2007
 Ev değil, tımarhane   / 10-03-2007
 Gülme ruhun müziğidir   / 03-03-2007
 Müjdat Gezen'i kınıyorum...   / 24-02-2007
 Savaş Dinçel ve saz arkadaşları   / 17-02-2007
 Sorgulamak gençleştirir   / 10-02-2007
 Temizlik zamanıdır şimdi   / 03-02-2007
 Yalnızlığın kaleleri   / 27-01-2007
 Tak Tak... Takıntı...   / 20-01-2007
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
SUNAY AKIN
Dersimiz İstiklal!
Kastamonu Lisesi'nin orta kısmında...
ALİ POYRAZOĞLU
Beynin davetsiz misafirleri
Her yiğidin bir yoğurt...
REFİK DURBAŞ
Şiir, sokağa çıktı
Can Yücel aramızda olsaydı, Türkiye...
Küçük bir gurme cenneti
İyi mezecilerin giderek tarihe karıştığı İstanbul'da hem kaliteli peynir ve...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.