Ankaragücü'nün, "100. yılında şampiyonluk" parolasıyla çıktığı yolculukta yaşadıkları kaç
Türk filmine, kaç romana senaryo olur bilemiyorum.
Yeni sezon öncesi yaklaşık 4 yılda vuku bulan olayları şöyle bir hatırladığımda inanın tüylerim diken diken oluyor, ürperiyor ve de irkiliyorum.
Uğranılan kayıpları düşündükçe,
"Olamaz böyle şey" demekten kendimi alamıyorum.
Asırlık çınara reva görülenler bırakın ülkemizde, dünyada hiçbir spor kulübünün başına gelmemiştir.
Ankaragücü kabus gibi günler geçirdi. Hala büyük sıkıntılarla boğuşuyor. Daha da önünde uzun yıllar uğraşılacak problemleri mevcut. Tüm bu olumsuzluklara rağmen
Ankaragücü'nün tekrar ayağa kalkacağına dair ümitlerimi hiç kaybetmedim.
Hele 13 Ocak 2013 tarihinde göreve başlayan,
Mehmet Yiğiner'in 6 ayda gösterdiği çaba ve gayretler umutlarımı daha da artırdı.
Yiğiner'in dava ve mücadele adamı olduğunu bilen biri olarak bu zor süreçte gösterdiği azim ve kararlılık ve de dik duruş her türlü takdiri hak ediyor.
Başkan Yiğiner, gecesini gündüzüne katarak Ankaragücü'nü tekrar hayata döndürdü. O'nun bu zorlu mücadelesinde yanında 3-5 yöneticiden başka kimseciklerin olmadığı unutulmamalı.
BU İŞLER KÜÇÜMSENMEZ
Beştepe ve
Tandoğan tesislerinin bacalarından dumanlar tütüyorsa mutfağında çorba kaynıyorsa futbolcu alacakları yapılandırılarak takvime bağlanmışsa çalışanlar evlerine ekmek götürebiliyorsa gelen icralar yanıt bulmuşsa kulübe üye olmanın önündeki engeller kaldırılmışsa insanlar artık karşılarında muhatap bir yönetim bulmuşlar ise bunda
Mehmet Yiğiner'in çabaları etkin rol oynamıştır. Geçen sezon küme düşen kadronun futbolcuları yamyam gibi saldıran futbol simsarına kaptırılmamış, iskelet kadro korunmuş ise bu çok büyük bir başarıdır. Bu yapılanları kimse küçümsememeli.
Mehmet Yiğiner ve
Ankaragücü her türlü desteği hak etmiştir.
Bu şehrin kaderinde rol oynayan herkes bu yürekli başkanın yanında yer almak mecburiyetindedir.
Ankaragücü, Başkent için çok önemli bir değer, kimsenin bu değere sırtını dönme lüksü yoktur. Taksi, halk otobüs ve dolmuş şoförlerinin evlerine götürdüğü ekmekten bölerek vermeleri,
Ankaragücü tarihine altın harflerle geçti.
BAŞKA DESTEK ŞART
Bu erdemli desteklere mutlaka yenileri eklenmeli. Hem de hiç vakit geçirmeden. Şundan hiç şüpheniz olmasın, bir dava ve mücadele adamı olan, bulunduğu yerlere tırnaklarıyla kazıyarak gelen
Mehmet Yiğiner, verilen destekleri boşa çıkarmayacaktır. Bu şehir futbol gibi dünyanın en değerli ürününden, ekonomik, sosyal ve istihdam noktasında çok büyük kayıplara uğradı. Buna mutlaka dur demeliyiz. Ankaragücü gibi çok büyük sosyal değere gösterdiğimiz ihmalin bedelini ağır öderiz. Bunu bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum. Bu kaos ortamında gösterdiği performanstan dolayı da Başkan
Mehmet Yiğiner'i çok başarılı buluyorum ve ellerim kızarıncaya kadar da alkışlıyorum.
