İşlemci firması Intel; aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 11 ülkede 5 bin 220 ebeveynin de katıldığı bir çalışma ile "dijital aileleri" araştırmış.
Amaç "çocukların bilgi ve becerilerini artırma adına, teknolojiyi en yetkin kullanabilmek için bilinç ve farkındalık yaratmak." Özet bulgulara bakalım; Ebeveynlerin yarısı (%50), çocuklarının iyi bilgisayar kullanmayı öğrenmesinin elzem olduğunu belirtiyor.
Neredeyse tamamı (%99) da bunun önemli bir beceri olduğunu belirtiyor. Türk ailelerin %93'üne göre de bu çocukları için çok önemli bir beceri.
Birçok ülkede ailelerin ortak görüşü okullarda bilgisayar kullanımı için devlet desteğinin artırılması yönünde. Bu konuda %90 oranla Türkiye ilk sıraya yerleşiyor. 11 ülke genelinde ise ebeveynlerin %73'ü devletlerinin bu konuda daha yoğun çalışması gerektiğini savunuyor.
Ebeveynlerin %98'i, bilgisayar kullanmayı biliyor olmanın gelecekte çocuklarının iş hayatını etkileyeceğini düşünüyor. Türklerde bu oran %99.
Çocukların %34'ü bilgisayarı eğlence amaçlı kullanıyor. Eğitim, eğlenceyi %27 oranla yakından takip ediyor.
Türk çocukları da bilgisayarı en çok eğlence ve eğitim için kullanıyor. Araştırma, başta Türkiye olmak üzere 11 ülkede ailelerin çocuklarının bilgisayar okur-yazarlığına büyük önem verdiklerini ortaya koyuyor. Araştırmaya katılan ebeveynlerin %93'ünün çocuklarının evlerinde bilgisayar erişimi bulunuyor.
11 ülkede Araştırmaya katılan ailelerin %89'u çocuklarının 12 yaşına kadar bilgisayarla tanışmış olmasını uygun buluyor. Türkiye'de bu oran %88. Araştırmaya göre, ebeveynlerin %99'u bilgisayar konusunda ehliyetli ve yetkin olmanın çocukları için önemli bir beceri olduğunu düşünüyor.
Ailelerin büyük bölümü iyi bilgisayar kullanımının çocuğun gelişiminin bir parçası olduğunu düşünüyor.
Türk ebeveynlerin %68'i, çocuklarının gözünde kendilerinin bilgisayar kullanımı açısından ehliyetli ve yetkin görüldüğünü belirtiyor.
Türkler bu oranla 11 ülke arasında en üst sırada yer alıyor. 11 ülkede ebeveynlerin %52'si çocukları tarafından bilgisayar kullanımı konusunda ehliyetli ve yetkin, %40'ı da yeteri kadar bilgi sahibi görüldüklerini ifade ediyor.
Intel'i bu çalışması için kutlamak gerekir.
Neticede bu tür araştırmalar, teknoloji kullanımında "bin kişiye şu kadar bilgisayar" türünden kaba istatistiklerin sunduğundan fazlasını anlatıyor bize.
Rahmetli Turgut Özal, "1 milyon bilgisayar olsa, Türkiye'yi uçurmuştuk" diyordu.
20 yıl öncesindeki bu vizyon, izleyen yıllarda "makine obur" adımlar dışında desteklenmediği için bugün, "teknoloji kullanan, bundan fayda uman fakat yeterince zenginlik üretemeyen" bir noktaya taşıdı bizleri.
Yalnızca ailelerin değil, ekonominin de giderek dijitalleştiği bir ortamda, bilgisayar "gerek şart" olabilir. Fakat "yeter şart", bu teknolojiyle yeni zenginlik alanları yaratmaktır.
Intel'in bu araştırmasına benzer bir çalışmayı, kurumlar ve şirketlerimiz için de yapmamız gerekiyor.
Her işletme bugün, hızla bilgisayarlaşıyor.
Ancak iş süreçleri, iletişim süreçleri, ilişki süreçleri ve daha önce var olmayan fakat şimdi zaruret haline gelen bilgi süreçleri yönetilmeden bilgisayarlaşmak, umulan faydayı sağlamış mıdır?
Bursa şayet gökmenin (astronot) kendi kentinden çıkması fikrinde samimi ise, ebeveynlerin yanı sıra patronların da teknoloji kullanımı alanında bilinçlendirilmesi, en az çocukların gelişimi kadar önem arz etmektedir.