Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY)

Bu filmin tekrarı yok

Ölüm, kaçınılmaz…
Ölüm, acımasız…
Ölüm, bir daha görememek…
Ölüm, sonsuzluk…
Ölüm, bir avuç toprak…
Ölüm, her canlının bir gün mutlaka uğrayacağı durak,
Ve tadacağı acı gerçek...

***

Çocukluğum, gençliğim ve kaybettiğim yakınlarım, arkadaşlarım...
Anıları yüreğime oturmuş...
Boğazım düğüm düğüm, gözlerim ise nemli.
Tanıdıklarımın çoğu gitmiş,
Hasretleri içimi yakıyor...
Başta Fistuğum,
Yani tatlı anam...
Sonra babam,
Geçen ay da Naciye teyzem...
Bir daha dönmemek üzere çekip gitmişler buradan...
***

Canım acıyor.
Beynim 'sus' diyor ama
Yüreğime söz geçmiyor ki...
Sabah Mersin temsilcimiz Şevket Coşkun arayınca,
Sesindeki titremeyi de alınca koy verdim ben de...
Genç bir gazetecinin ölüm haberi de üstüne gelince tutamadım kendimi...
Parmaklarım robot gibi,
Klavyede gezinmeye başladı.
Ölüm ve hasret üzerine...
***

Çocukluğuma gidiyorum ister istemez...
Yeşili ve yağmuru eksik olmayan güzel memleketime...
Pembe boyalı baba evine...
Karayemişlerin arasından mavi denize bakıyorum...
Tıpkı Fistuğum'la yaptığımız gibi...
O güzel yüzünü, tatlı kokusunu özlediğim anacığım...
Sonra babam,
Sessiz bir hanımefendi olan Korkotli ninem,
Genç yaşta aramızdan ayrılan dayıoğulları Sami ve Köksal...
Yine gidişine hiç alışamadığım ve alışamayacağım,
Naciye teyzem...
Hepsi de zamansız gittiler be.
Hoş hangi ölüm zamanlı ki!..
***

Yıllardır hepsine hasretim dostlar...
Şimdi mezarlarına,
Hatta bir avuç topraklarına bile sarılamıyoruz.
Gülemiyoruz,
Birlikte ağlayamıyoruz da,
Ölüm çok akınımızda...
Aslında yıllardır evimde,
Hatta soframda...
***

Yaşananlar,
Ve yaşayamadıklarımla,
İçimi yakanlar beynimde.
Yağmurlarım gözlerimde birikmiş.
Yüreğimde ise şimşekler çakıyor.
Sebebi hasret...
Hem de ne hasret...
***

Ölüm bir son değildir.
Yeniden yaşamaktır sonsuzlukta.
Ölüm bir başlangıç,
Hatta yeniden bir doğuştur.
Tamam da...
Zamansız gidişlere,
Doyamadıklarıma bir dayanabilsem...
***

Neler vermezdim şimdi...
Anacığımla denize bakarak iki kelam edebilmek için...
Gözleri görmeyen babamı motive etmek için
Yine saatlerce konuşabilsem...
Keşke Sami ile şakalaşsam
Köksal ile kar kıyamet İksenit yaylasına çıksam...
Ninemle sabahın köründe karaya vuran hamsileri yakalasam.
Ellerim yine soğuktan morarsa,
Hamsiler çakıl taşları üzerinde kıpır kıpır oynasa keşke...
Neler vermezdim bilseniz...
Ama artık mümkün değil,
Bu filmi ikinci kez izlemenin imkanı yok çünkü...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA