Türkiye'yi darbe anayasasından kurtaracak hak ve özgürlükleri genişleten yeni bir anayasa şart.
Partilerin zaten halka böyle bir taahhüdü vardı.
Vardı ama, muhalefet geçen zamana rağmen hala tekere takoz koyuyor.

Örnek Süheyl Batum…
Batum, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun CHP'li üyesi…
Üstelik anayasa profesörü…
Fakat işi yokuşa sürüyor.
Bahane üstüne bahane yaratıyor.
Neyse...
Agresif çıkışları, konuşurken hırçınlaşıp köpürmesi nedense bana bir adaşını anımsattı.
Türk sinemasının kötü adamı Süheyl Eğriboz'u…

Yeniler onu pek bilmez.
Ama bizim kuşak onu iyi tanır…
Türk sinemasının ince bıyıklı zayıf çelimsiz, sivri suratlı, dövüşken kötü adamına sinemalarda küfretmeyen yoktu.
Eğriboz, Yeşilçam'ın değişmez direğiydi…
Şimdi nerededir acaba? "
Süheyl Batum ondan farklı değil" dedi bir arkadaşım…
Ben "İkisi de kötü" diye karşılık verdim.
Biri filmlerde, Diğeri siyasette…
Batum, sandığa inanmayan bir postalseverdir çünkü…

Hem vukuatı da boldur.
Baykal'ın kaset olayından tutun da Sezen Aksu'ya kadar upuzun bir sıralama yapmak mümkün.
Mesela, 12 Eylül referandumuna destek veren Sezen Aksu'ya 'Sazan Aksu' demişti.
Bir toplantıda 'rezil aydınlar', Liberallere, 'Utanmaz güruh', Kendisini protesto eden öğrencilere 'faşist', Başbakan Erdoğan'a 'kalpazan', Bülent Arınç'a 'Zerdüşt', Hüseyin Çelik'e 'kralın soytarısı', Gazetecilere 'şerefsiz' gibi sözleri hafızalardan gitmemiştir.

Hele askerimiz için söylediği "Koca bir askeri yıktılar, meğer kağıttan kaplanmış" şeklindeki
sürç-i lisanı hiç unutulmaz.
Ergenekon'dan yargılananları milletvekili yapma fikriyle CHP'nin yemin krizine girmesine sebep olan da odur.

Süheyl Batum bu seçimlerde de başaramayacaklarını anladı.
Anayasa işini rafa kaldırmak için atraksiyon peşinde.

Bu yüzden sokak eylemleriyle ortalığı karıştırmaya çalışacaklar şimdi.
Çünkü huzursuzluktan ve kargaşadan beslenmek istiyorlar. İfade
özgürlüğü maskesi altında halkı isyana bile teşvik ediyorlar.
'İsyan'ne zamandır ifade özgürlüğü oldu?
Biri bana anlatsın!

Velhasıl Süheyl Eğriboz filmlerin kötü adamıydı…
Süheyl Batum ise siyasetin…
Neyse…
Biz Cahit Sıtkı Tarancı'nın o güzel şiiri ile bugünü noktalayalım.

Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikâyet ölümden olsun.