Zübük… Bir halk deyimi… Birçok manası var.
Mesela kendi çıkarları için her yolu mubah sayan kişi için de kullanılabilir.
Sözünde durmayan, Üçkağıtçı,
Egoist, Düzenbaz, Ahlaksız, Kalleş, Namussuz, Palavracı, Dönek için de...

Şimdi gelelim esas mevzuya.
Gazetem, yöneticilerim ve çalışma arkadaşlarımla gurur duyuyorum.
Hakikaten iyi ki SABAH var…
Yıllardır 'SABAH olmadan sabah olmaz' demedik boşuna.
Çünkü gerçekleri sadece SABAH yazıyor.
Gerisi hikaye.
Gerisi suç gizleyen! Çaşıtlar…
Yani ispiyoncu ajanlar bugüne kadar doğruları hep saptırdı.
Tıpkı Savcı Öz olayında olduğu gibi… Bundan bir süre önce asparagasçı Yurt gazetesi "SABAH ve ATV'ye TMSF yolu göründü" başlıklı bir haber yayınlamıştı… Maksat gerçekleri engellemek!
Daha öncekiler gibi bu da palavra bir haberdi.
Hem de cahilce bir haber… TMSF yaptığı açıklamayla bunu yüzlerine de vurdu ya…
Neyse…
Yurt'u ve sahibini iyi tanıyoruz. Ya diğerleri…
Hürriyet, Milliyet, Vatan, Aydınlık, AMK'nın Sözcü'sü, Cumhuriyet, Zaman, Habertürk, Taraf, Posta, Bugün ve bu grupların televizyonları… Zaman hariç diğerleri düne kadar Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'e demediğini bırakmamıştı…
SABAH gazetesi Öz'ün, Ağaoğlu'nun parasıyla beleş tatil yaptığını belgeledi.
Bu gazeteler ise Öz'ün beleş tatiliyle ilgili haberleri görmedi.
Tıpkı darbe dönemlerindeki gibi karartma yaptılar. Açık Mert Korkusuz… Ben ona hep AMK diyorum.
AMK'nın Sözcü'sü, Yeni adıyla, 'Celladın Sözcü'sü de karartmada başı çekti.
Diğerleri Çine'
deki o olayı da karartmışlardı… Sene 1998...
Çine girişindeki Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Odası kıraathanesinin önü.
Bir savcı, oradan geçiyor. Mehmet Ocak adlı bir işadamı, silahını çekip savcının ensesine dayıyor! İşadamı
Ocak, savcıyı sürükleyerek kıraathaneye sokuyor.
Kahvehanedekileri dışarı çıkarırken, savcıyı rehin aldığını haykırıyor. Çineliler
ise olayı şaşkınlıkla izliyor.
Zira Mehmet Ocak, Çine'de vergi rekortmeni olmuş, herkesin tanıdığı saygın bir işadamı. Yirmi kadar polis olay yerine geliyor.
Ocak'a da savcıyı bırakması söyleniyor.
Ama o bırakmıyor… Dönemin kaymakamı, savcısı ve komiseri araya giriyor. İşadamı
Mehmet Ocak yatıştırılıyor…
Ocak, tam iki buçuk saat o savcıyı rehin tutmuştu… Olaya tanık olan Çineliler, ertesi gün gazetelerde bu haberi göremedi. Ne işadamı Ocak hakkında ne de rehin alınan o savcı hakkında soruşturma açılmıştı.
Bu durum Çinelilerin merakını daha da artırdı.
Neden sonra öğrendiler ki savcı, işadamı Mehmet Ocak'ı haraç vermeye zorluyordu. Savcı, arabasının benzinini de yine Ocak'ın akaryakıt istasyonundan bedava doldurtuyordu… Savcının, kendisini iki buçuk saat rehin tutan işadamı Mehmet Ocak hakkında neden şikâyetçi olmadığı da böyle anlaşılmıştı!
Çine skandalını anlatanlar, "İşadamı Mehmet Ocak haklı olarak isyan etti" demişti.
Bu savcı kim miydi?
Merak edenler Google amcaya baksın. Savcı Öz'ün 'avanta gezi'sini karartan medya o gün görevini yapmış olsa, belki de böyle skandallar ülkemizde yaşanmayacaktı.
Anlaşılan 'zübük'ler hiç durmayacak...