Anlaşıldı ki o 'yumruk' gibi basın özgürlüğü de bizim medya için tek taraflı…
Siyasete göre muamele yani.
Nasıl ki malum medya Bekir Bozdağ'a atılan yumruğu es geçtiyse, Hatta "Oh oldu ona. Ne işi vardı Hacıbektaş'ta" dedilerse, YSK'nın
a Haber'e verdiği '56 saatlik yayın durdurma cezası'na da belli ki için için sevindiler.
Bu arada gözlerimiz 'özgürlük' goygoycularını aradı.
Ama yoktular.
Ne Basın Konseyi ne de Medya Derneği ağzını açtı.
Paralel yapının YSK'daki uzantıları
a Haber'e sansür gibi büyük bir ceza kesti…
Özgürlük savaşçıları(!) da seyrediyor…

a Haber, etkili yayınları ve özel haberleriyle kısa zamanda haberciliğin fenomeni oldu.
Rakiplerini kızdırdı…
Anayasa Mahkemesi Twitter'da sövmek dahil her şeyi serbest bırakırken hak ve özgürlüklerinin savunucusu
a Haber'in YSK tarafından sesi kesildi! Olayı birkaç gündür içim sızlayarak izliyorum…
Bu haksızlığa karşı taraftan çıkacak bir ses bekledim.
Ama oradan çıt çıkmadı…
Özgürlükçü medya(!) 'Oh olsun' der gibi sessiz kaldı…
Tıpkı 'yumruk' olayında olduğu gibi bunda da çifte standart uyguladılar…
Kemal Kılıçdaroğlu'na atılan yumruğa 4 parti ortak tepki koydu. Hatta kıyamet koptu. Basın özgürlüğü konusunda duyarlı olduğunu iddia eden siyasiler de
a Haber'e kesilen şok ceza karşısında kış uykusuna yattı.
Meslek kuruluşları, Gazeteci cemiyetleri, Basın kuruluşları STÖ'ler, Özgürlükçüler dilsizleşti.
Bir yayın kuruluşuna 56 saat ceza kesiliyor, Kalu beladan beri 'demokrat' olduğunu iddia edenler susuyor.
Avrupalı meslektaşlarımızda öyle.
Bu nasıl özgürlük savunuculuğudur. 'Freedom of the press…
'Türkçesiyle 'basın özgürlüğü', "Gerek elektronik, gerek basılı medya veya gazete, dergi, radyo, televizyon, internet gibi iletişim araçlarıyla görüş ve düşüncelerini açıklayabilme ve yayabilme hakkıdır…"
Bu hak ağır hakaret ve küfürler de dahil ABD'nin Twitter'ına serbest ama milletin sesi olan
a Haber'e yasak…
Hatta Twitter'da cıbıl fotoğraflar yayınlamak bile serbest bırakıldı. Bu yasak
a Haber'e değil de AMK'nın Sözcü'süne getirilseydi, Veya Aydın Doğan medyasına...
Türkiye'de yer yerinden oynamaz mıydı şimdi?
Günlerce, basın özgürlüğü konuşulmaz mıydı?
Başbakan çoktan diktatör ilan edilmez miydi?
Yabancı basında boy boy haberler çıkmış olurdu.
Milletin sesinin kısıldığından, Türkiye'de Hitler döneminin yaşandığından söz eder, 'faşizm geri geldi' diye yeri göğü inletirlerdi…
Söz konusu
a Haber olunca üç maymuna döndüler. Bunlar ellerinden gelse SABAH'ı da susturacaklar…
Çünkü biliyorlar ki SABAH olmasa işleri rahatlayacak…
Mesela siyaseti daha kolay dizayn edecekler, Eski soygun ve hortum düzeni geri gelecek…
Ama karşılarında kapı gibi SABAH duruyor.
SABAH oldukça eski düzen geri gelmeyecek!
a Haber'e uygulanan sansürü kınıyorum.