Mesele ağaç değil, sen hala anlamadın mı!' demişti o artist.
Şimdi yurt dışında.
Korkusundan gelemiyor.
Yediği naneyi biliyor çünkü.
Hakikaten mesele ağaç değilmiş.
Savcı da aynen böyle dedi.
Çapulcularla ilgili iddianamesi hazır.
Gezi'cilerin asıl amacı ağaçlar değil, 'Hükümeti yıkmaktı.' Telefon dinlemelerine takılan bu gerçekti.

Onlara göre 'Ağaç' işi hikaye, 'darbe' şahane olacaktı.
Becerebilselerdi Başbakan'a ve Bakanlar Kurulu'na kelepçe vuracaklardı.
Bunun için çok uğraştılar.
Kaos ve otorite boşluğu yaratmaya çalıştılar.
Ortalık savaş alanına döndü.
Her şeyi yakıp yıktılar.
Kaldırımları söktüler…
Gençler öldü.
Yüreklere ateş düştü.
İstanbul ve Ankara'daki Başbakanlık ofisleri eş zamanlı basılmak istendi.
Eylemcilerden biri, "Bana ne, yemişim AVM'sini, Gezi Parkı'nı, ağacını…
İhtilal başladı, ihtilal!" demişti Molotof kokteylini fırlatırken.
Baronlar Türkiye'de bir 'Arap Baharı' oluşturmak için eylemcilere para, bira ve sağlık malzemesi taşıdı.
Çeşitli illerde işyerleri, kamu araçları yakıldı.
Polisler yaralandı.
Çarşı grubu sokağa indi.
Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'ni basmak için eylemcileri yöneten Numan Bülent Ergenç'in evinden silah ve mermi çıktı.
Çarşı'nın diğer lideri Cem Yakışkan yakıp yıkan ve kıranların önünde yürüdü.
'Deve Erol' lakaplı Erol Özdil ise eylemi örgütledi.
Evinde de sis bombası ile gaz maskeleri bulundu.
Halil İbrahim Erol'un evinden de 'uçaksavar, M16 ve Kaleşnikof fişekleri' çıktı.
Marjinal gruplar Taksim'de toplanan insanları hükümete karşı kışkırttı.
Yabancı basın Taksim'e alındı. CNN İnt. buradan 8 saat canlı yayın yaptı…
Muhabirin kafasındaki gaz maskesi dünyaya Türkiye'de büyük bir savaş yaşandığı izlenimi verdi.
Çarşı liderlerinin telefon konuşmalarında:
'Hükümet düşecek',
'Başbakanlık Konutu'na saldırı olacak',
'Bu bir iç savaşa dönüşebilir',
'Polise güçlü saldıralım,
'Gösterilerde ölen olursa toplumsal refleks daha çok artar' dediler.
İddianamede başka ayrıntılar da var…
Savcı şimdi Gezi zekalılar hakkında "Hükümeti yıkmaya teşebbüsten" müebbet istiyor.
Çarşı grubu liderleri de 'silahlı suç örgüt kurmakla' suçlanıyor.
Bence iddianame eksik.
Oraya Mustafa Koç, Cem Boyner, Aydın Doğan ve Ekrem Dumanlı da konmalıydı.
Çünkü Doğan'ın Hürriyet'i ve Paralelci Zaman, olayların büyümesi için birbiriyle yarıştı…
İddianame açıklanır açıklanmaz Ahmet Hakan, etekli Mehmet Yılmaz gibi isimler davayı sulandırmak için yazılar yazmaya başladı.
İstanbul'u, Ankara'yı, İzmir'i, Adana'yı ve Hatay'ı yakıp yıkanlar mutlaka hesap vermeli.
Gezi'de ölen gençlerin ve polislerin hesabı da sorulmalı.
Sorulmalı ki bir daha 'darbe' lafını kimse ağzına alamasın.