Kampçılık,
heyecanlı ve farklı bir etkinlik. Özellikle tatil ya da hafta sonlarında alışılmadık deneyimler yaşamak isteyen doğaseverler tercih ediyor. Bir kampı, iyi bir kamp yapan da rahat bir çadır, geceleri sıcak tutacak bir uyku tulumu ve iyi yiyeceklerdir. Şehir hayatının sağladığı kolaylıklar, yüksekler ya da ormanlarda bulunmaz. Yine de kamp hayatının kendine özgü kurallarına uyanlar, doğayla uyum içinde olur ve kampta kendilerini evlerindeki kadar rahat hissederler. Kampçılıkta en temel unsur, doğaya saygı. Kamp yeri seçerken de çevreye en az zararı vereceğiniz yerler olmasına dikkat edin. Bir diğer dikkat edilecek nokta da hava durumu. Örneğin, çadır kurduğunuz bölge çok rüzgârlı ise çadırı en az rüzgâr alan yere kurmaya çalışmalısınız. Hava bulutlu ve yağmur yağacak gibiyse çadırı bir tümsek üzerine kurmanız gerekir. Böylece, yoğun bir yağış sonucu oluşacak yağmur suları, çadırın altından değil yanlarından geçecektir. Ayrıca çadırı kuracağınız yeri de iyi seçmelisiniz. Çadırı mümkün olduğu kadar düz ve temiz bir zemin üzerine kurmalısınız. Eğer eğimli bir arazideyseniz, çadırı, yatanların başı yukarıda kalacak şekilde yerleştirmelisiniz. Çadır kuracağınız yerin sel basması, yıldırım, taş düşmesi ve çığ gibi tehlikelerden uzak olmasına da dikkat etmelisiniz. Sıcaklardan bunalıp, tatilini yükseklerde kamp kurarak geçirmek isteyenler için gezginlere favori yerlerini sorduk...
İsmail Şahinbaş (Gezi ve doğa fotoğrafçısı)
1. Kaçkarlar: Alpin çayırlar, buzullar ve sonsuz su kaynağıyla kamp alanları arasında vazgeçilmez. Hayvan çeşitliliği açısından da eşsiz bir yeri var. Ama maalesef bölge Hidroelektrik Santralleri'nin (HES) tehdidi altında.
2. Kazdağları: Sadece coğrafyasıyla değil, aynı zamanda kültürel anlamda da vazgeçilmez bir bölge. Kamp kurmak için uygun yerlerin yanında ekolojik otellerde kalma olanağı da mevcut.
3. Bolu: Ülkemizin doğal olarak en güzel yerlerinden biri. Yayla, dağ, sulak alan ve kanyonlarıyla Bolu, doğa turizmi için vazgeçilmez bir yer. Abant ve Yedigöller gibi bölgeler, en iyi kamp yerleri arasında yer alıyor.
4. Yenice Ormanları: Yenice, son yıllarda adını çok duyurdu. Çok ilginç bir biyolojik yapıya sahip olan Yenice Ormanları'nın da turizmin çeşitlenmesiyle vazgeçilmez olacağı kesin.
Ömürden Sezgin (Sırtçantalılar grubunun kurucu üyesi)
1.
Tirebolu Plajı: Otobanlarla beraber Karadeniz sahilleri yıpratılmış olsa da kendi bünyesinde imza kampanyası yapan ve sahillerini koruyan Tirebolu ile yol kenarındaki plaj, bana hep çekici geldi. Özellikle otoban yerine tünel yapılmasıyla plajın yanından otomobil geçişleri ve gürültü de azalınca, deniz kenarında eşsiz bir kamp yeri haline geldi. Tirebolu, pidesi ve 42 numaralı özel çayıyla ziyaretçilerine enfes bir lezzet sunuyor. Özellikle ağustos ayında, fındık toplama döneminde orada olursanız, fındık bahçelerinde türkü söyleyen toplayıcıları izlemek, onlarla sohbet etmek şahanedir. Elinize bir de sepet alıp, toplamayı denemeden ayrılmayın. Güneşin denize batmasına yakın denize dalmak, sonrasında kayıkla açılmak ve balık tutmanın tadına doyum olmaz.
2. Mesudiye Yaylaları: Taze, soğuk ve doya doya içebileceğiniz suyu, sisler içindeki bol yeşilli doğa manzarası ve tadına doyulmayan etiyle dikkat çekiyor. Kamp yerinizde, su ve ayranınızı alıp, ateş etrafında kuzu çevirme yapmanın tadına doyum olmaz. Yöre insanının çok turist gelmemesi nedeniyle korudukları içten samimiyetleri ve sıcak tavırları da beni hep bu bölgelere yöneltir.
3. Samsun Vezirköprü Kunduz Ormanları: Hayatımda ilk gittiğim kamp yeri olduğu için önemlidir. Oraya ilk gidişim Samsun Doğayı Koruma Derneği ile oldu ve sonrasında bende oluşan gezme-kamp yapma aşkını başlatan önemli noktalardan biri haline geldi. Bu bölge geyik çiftliğiyle de ünlüdür. 7 hektardan 20 yılda 85 hektara ulaşan geyik üretme çiftliğinde iki geyikle başlayan sürü, 100'lü rakamlara ulaştı.
4. Olympos: Popülerlik açısından önde geliyor. Harika ağaç evleri, fıstık ve kızıl çamlarıyla Torosların muhteşem esintisini hissedebileceğiniz Olympos, antik şehirlere de ev sahipliği yapmıştır. Hem doğal hem de tarihi yapısıyla yıllardır beni büyüleyen Olympos'ta ağaç evlerde kalmak, çam kokuları arasında turlamak, sabahın erken saatlerinde Akdeniz'in sularına dalmak büyüleyicidir.
Zeynel Aydın (Patikatrek Doğa Sporları Eğitim Merkezi)
"Kampçılık ile ilgili olarak bu mevsimde önerebileceğim yerlerin başında, havaların çok sıcak olmasını da düşünerek daha kuzey bölgelerdeki kamp alanları geliyor. Ancak bizim kampçılık anlayışımız her türlü teknolojiden uzakta bir çadır ile uyku tulumu ve kendi yemeğini kendin yaparak geçireceğin kamp uygulamalarıdır. Amerikanvari arazi aracına binip uygun bulduğun yerde çadır kurarak kamp yapmak, bizim anlayışımızla pek bağdaşmaz. Bu anlamda önerebileceğim birinci bölge Doğu Karadeniz Bölgesi'nde Kaçkar Dağları'nın eteklerinde, 2 bin - 2 bin 500 metre aralığındaki yaylalar olacaktır. Çamlıhemşin ilçesindeki her yayla, ayrı bir kamp alanı potansiyeline sahip. Hem doğası hem de yumuşak-serin iklim yapısı ve buzul göllerinden sorunsuzca yararlanabileceğiniz zengin su kaynaklarından dolayı birinci tercihim bu yöre olacak. İkinci tercihim ise Artvin'deki Karçal Dağları'dır. Türkiye'nin tek yağmur ormanlarına sahip bozulmamış doğasıyla muhteşem bir kamp alanı. Ulaşım imkânlarını düşünerek önereceğim Borçka Karagöl ve Şavşat Karagöl ise üçüncü ve dördüncü tercihlerim. Erzincan Keşiş Dağı Yedigöller bölgesi, Erzurum İspir - Rize arasındaki Ovit Yaylası, Kastamonu'nun Küre Ormanları, Pınarbaşı, Karabük'ün Yenice ormanları ve Sinop-Erfelek Şelaleleri'ni de öneririm.
Vedat Atasoy (İz TV)
1. Yenice Ormanları: Karabük'e 30 km uzaklıktaki Yenice Ormanları, sizi kesinlikle çok şaşırtacak. Çünkü kendi yarattığı mikroklima sayesinde hiçbir yerde göremeyeceğiniz tarzda bir bitki örtüsüne sahip. Ayrıca kanyonlarında kaya tırmanışı ve trekking yapabilir, bisikletle keşfe çıkabilirsiniz. Kaymakamlık tarafından hazırlanan yürüyüş rotalarında kaybolmadan ormanın keyfini yaşayabilirsiniz. Fotoğraf makineniz mutlaka yanınızda olsun.
2. İğneada: Avrupa'nın en büyük Longoz (Subasar) Ormanı. Su içinde yaşayan orman görmek, kesinlikle farklı bir deneyim. Üç farklı ekosistemi bir anda görebileceğiniz, büyülü bir atmosferi olan İğneada'nın, uzun kumsallarında da güneşlenerek denize girebilirsiniz.
3. Kocaeli-Karaaslan: Kocaeli bölgesi, belki de Türkiye'nin en iyi işaretlenmiş yürüyüş parkurlarını barındırıyor. Bu bölgede yürüyüş ve kamp yapmak isteyeceklere önerim ise Yuvacık Baraj havzası içinde yer alan Karaaslan kamp tesisleri. İstanbul'a bu kadar yakın mesafedeki doğanın keşfi hoşunuza gidecek.
4. Uludağ: Kış turizminin merkezi Uludağ, yaz aylarında muhteşem manzaralar sunar. Bu bölge dere, göl ve şelalelerle doludur. Uludağ'da kamp yapılacak birçok alan bulunuyor. Geniş bir alana yayıldığı için iyi bir harita ve rehbere de ihtiyaç duyabilirsiniz.
Bülent Sert (Kamp Dünyası'nın Genel Müdürü)
"Çocuklar için uygun olan spor kampı organizasyonu yapan firmalar şunlar: Uludağ Kamp Dünyası, Uludağ Geleceğin Yıldızları, Uludağ Greenwood ve Bolu Mountrain."
Orhan Kural (Türkiye Gezginler Kulübü Başkanı)
"Türkiye'de gerek ulaşım kolaylıkları ve hizmet kaliteleri gerekse temizlikleriyle ilk sıraları alan kamp yerlerini şöyle sıralayabiliriz: İzmir Gümüldür Denizatı Camping, Muğla Datça Aktur Camping, Cunda Ayvalık Ada Camping ve Düzce Akçakoca Tezel Camping. Ne yazık ki ülkemiz kamp ve karavan turizmi açısından yeterli bir seviyede değil."
