Beyaz gömlek deyip geçmemek gerek. Tecrübeli gömlek üreticisi Bilsar'ın 10. yılını deviren markası Bil's, başlı başına bunun ispatı. Beyaz gömleği ve gömleklerin hikâyelerini 2000'li yıllar İstanbul'unun parçası haline getiren Bil's, bu yıl farklı sanat dallarından beslenerek koleksiyonu genişletmek amacıyla çağdaş sanatçı İnci Eviner'in kapısını çalmış. Eviner de Bil's'in bu yılki beyaz gömlek koleksiyonu için dört farklı gömlek, kol düğmeleri ve aynı desende bir de broş tasarlamış. Bil's her yıl koleksiyonunu hazırlarken bir tasarımcı, bir genç tasarımcı ve bir de misafir tasarımcı olarak görev alan sanatçıya yer veriyor. Daha önceki yıllarda Ayşe Birsel, Alev Ebuziyya gibi isimlerle çalışan Bil's bu sezon tasarımcı Bora Aksu, genç tasarımcı İray Sevin ve İnci Eviner'le çalışmayı tercih etmiş. Bil's Genel Müdürü Selman Bilal, çalışacakları isimleri nasıl seçtiklerini şöyle anlatıyor: "Bülent Erkmen danışmanımız. Onunla birlikte hangi sanatçılarla yollarımızın kesişeceğine karar veriyoruz. Her zaman yaratıcılığa yer vermeyi amaçlıyoruz." Öte yandan çağdaş sanatla moda dünyasını birleştirirken ticari kaygılardan uzaklaştıklarını da söylüyor: "Sanatçılara yönelik bir kısıtlama yapmıyoruz.. Tasarımla sanatın bu tarzda iç içe geçmesi çok faydalı, daha da fazla olması gerek." Selman Bilal, sanata düşkün. Kişisel koleksiyonunda İnci Eviner, Ayşe Erkmen ve İlhan Koman'ın eserlerinin olduğundan bahsediyor. Bilal'e göre yılların alışkanlığıyla belli kalıplara girdiklerinde, sanat onları kurtarıyor. "Bizi mutlaka eski formlar, alışkanlıklar, yıllardır bu işin içinde olmak yönlendirebiliyor. Ancak bir sanatçıyla çalıştığınızda tamamen bembeyaz bir sayfayla başlayabiliyorsunuz işe." Bilsar Binası'nı ve gömlekleri merak edenlere adres: www.bilsar.com
Eviner, incili gömleğini anlattı
"İncili gömlek, sıradan, biraz erkeksi bir üretime kişisel müdehalelerde bulunmak ve gömleği ve bunu kullanan kişiyi özel kılmak için tasarlandı. Yani elle işlenmiş incilerin rastgele dağılımını ikinci kere tekrarlamak mümkün değil. Beyaz gömlek geleneği içinde insanları aynılaştıran, bir özelliğe dolayısıyla inciler giyen kişinin hayalleri ve bu hayallerle süslediği dünyası olabilir."
Limitleri aşmak hoşuma gitti
Çağdaş sanatla uğraşan biri için karar verdiği andan itibaren modanın içine girmek büyük macera. İnci Eviner de gömlekleri için oldukça heyecanlı olduğunu belirtiyor: "Tasarım ve sanatın zaman zaman yolları kesişse de benim için ayrı kulvarlar. Tasarım ancak sanatın karşısına yeni bir sorun olarak çıktığında ilgimi çekiyor. İşlevsel olandan uzak, tamamen sembolik değerler üreten sanat, bazen kendine yeten narsist bir dünya yaratıyor. Bu nedenle tasarım, fikirlerin yaratıcı formlara dönüşme sürecinde, günümüzün ihtiyaçları ve üretim ilişkilerini ele alış biçimiyle sanatçılar için esin kaynağı olabiliyor. Bil's bana bu teklifi getirdiğinde elbette benim bir modacı olmadığımı biliyordu. Ama yaklaşım tarzımla tasarım alanına farklı bir katkıda bulunabileceğimi düşünüyorlardı. Giyilebilir, beyaz kumaş malzeme ile neler yapılacağı bir sanatçıda sonsuz zenginlikte bir fantezinin önünü açmış olabilir. Fakat ben bu malzemenin limitlerini ve biraz da sembolik anlamını deneyimlemek istedim. Üretim aşamasının her noktasında bu limitleri tartışmak ve modanın diğer kültürel üretimlerle ilişkisini düşünmek hoşuma gitti."
Kolun altında benden bir hikâye sa
"Tasarımlardan biri, kolunun altında benim hikâyelerimden birini saklıyor ve ancak jestlerle ortaya çıkıyor. Yani giyen kişinin kendini nasıl ifade ettiğine bağlı olarak ortaya çıkıyor ya da gizleniyor. Bu, giyen kişinin şiddetli duygusal tepkilerinin sonucu büyüyen jestlerle daha da görünürlük kazanabilir."
