Ben astrolog değilim. Ama bu mesleği yapan sevgili arkadaşlarımın da yardımıyla, gökyüzünde çok önemli hareketlerin olduğunu takip ediyorum. Özellikle 15 Mayıs'ta başlayan ve 27 Haziran'a kadar devam edecek olan Venüs'ün geri hareketi, Ay ve Güneş tutulmaları, tüm dünyayı etkiliyor. "Bu seni neden ilgilendiriyor Seda?" diyebilirsiniz. Oysa gökyüzünde bir daha çok çok uzak tarihlerde denk gelebilecek bu hareketler, aslında dişi enerjinin nihayet ön plana çıkmasını, eril enerji ile barışmasını temsil ediyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Eski anaerkil toplumlardaki gibi kadına verilen önemin artması, erkeklerin eski sert ve savaşçı tutumlarının düzelmesi gerekecek. Kadınlara yapılan baskılar, haksızlıklar sona ermek durumunda. Gökyüzündeki hareketlerin astrolojik olarak hayatımızı etkilemesi gibi, tüm kadim takvimlerin işaret ettiği 2012 yılının, ataerkil toplum düzeninden anaerkil düzene geçişini destekleyeceği öngörülüyor.
Tüm dünyada bu gündem konuşuluyor.
Tarihte ne zaman bir toplumun kadınları cok mutsuz edilse, ahı alınsa, doğa o toplumdan intikam almıştır. Onlara yokluk duygusu veren, kısıtlayan toplumlar para ve bereketten uzak kalmıştır. Bunu en küçük toplum olan aile kurumunda da görebiliriz. Kendi kadınının ahını alan her erkek, bir gün muhakkak iş ve toplum hayatında mutsuzluğu ve kaybı tadar.
Çünkü kadının ilahi yaratım gücü, duyguları Yaradan tarafından böyle tasarlanmıştır.
Cadı avı, veba salgını; Orta Asya'daki ilk ataerkil savaşçı toplumların kendi kadınlarını küçümseyerek mutsuz etmeleri de oradaki doğanın kuraklık ve sel olarak geri dönmesine sebep olmuştu. Neden mi?
Bir toplumda toprakla bağ kuran kadındır.
Evi yapan, yerleşik düzeni seven, düzeni kuran ve devam ettiren kadındır. Yuvayı dişi kuş yapar. Dönüştürücü, şifalandırıcı, affedici olan yine kadındır. Doğanın ve toprağın bereketi yine kadınların topluca ruhen, bedenen ve duygusal olarak doygun hissetmelerine çok bağlıdır.
KADINLAR KOLAY HEDEF
Kadim anaerkil toplumlarda, kadının çekim yasasıyla yaratım gücü, enerjiyi duygusal yapısıyla kullanma biçimi biliniyordu. Ama zamanla unutuldu.
Şimdilerde ülkemizde kadınlar mutsuz ediliyor. Bunu kürtaj meselesinde, ikili ilişkilerde görüyoruz. Erkekler sorumluluk almak istemiyor. Kadının duygularını hiçe sayıyor. Bencil ve zayıf davranıyor. Onları beklentiye sokup ortada bırakıveriyorlar.
Özgürlüklerini ellerinden alıyorlar. Hatta şiddet, hakaret ve baskı uyguluyor, korkutuyorlar. Hamile kalmanın, belki de tecavüz sonra hamile kalmanın bedelini bile yine kadın ödemek durumunda kalıyor.
Kadınlar kolay hedef.
Ama aynı zamanda, kadına yapılan haksızlığın görünmeyen enerji dünyasında bir vebalı olduğunu unutuyorlar. Geçtiğimiz hafta sevgili Ayşe Özyılmazel ve Ali Taran'ın hikayesi dikkatimi çekti. Ayşe, sonunda duygusal bir patlama yaşamış. Onların hikayesinin iç yüzünü ben bilemem. Kim haklı kim haksız tespit edemem. Ama genel olarak gördüğüm şey, Ali Taran'ın hem eski karısını hem de yeni karısını mutsuz ettiğidir. Duygularını doğru yönetemediği gibi, her iki kadından da ah almış durumda.
ERKEKLER ANLAMALI
Şu anda kürtajla ilgili kararlar alınırken, Türk toplumundaki tüm kadınların rızası alınamazsa, onların üzerinde ve bedenleri hakkında getirilecek kısıtlamanın da, Türkiye'ye bir vebal bırakacağı gibi. Yaradan öyle bir düzen kurmuş ki, bu kadınlar gerçekten sıkı bir şekilde topraklanabilseler, yani duygularını nötr hale getirebilseler, ilahi adaleti çalıştırabilirler.
Yine erkeği tarafından mağdur edilen, yarı yolda bırakılan kadınlar çok sıkı topraklansalar, o erkekten maddi manevi geri ödeme alabilirler. Bu dişi enerjinin çalışma biçimidir. Yaradılış böyledir. Ama bu sistemi çalıştırabilmek kolay değil. Öfkeyi yenmek gerekiyor.
Venüs'ün geri hareket ettiği dönem; ilişkilerimizi, dişi ve eril özelliklerimizi yeniden gözden geçireceğimiz bir zaman dilimidir. Gökyüzünün bu durumu kadınların adalete kavuşmalarını destekleyecektir.
Umarım bu bütün insanlar için hayırlı olur.
Ve artık kadının ve dişi enerjinin önemini ve ona saygı gösterilmesi gerektiğini, kadının ve enerjisinin özgür bırakılması ve kendini rahatça ifade edebilmesi için koşulların hazırlanması gerektiğini erkeklerimiz de anlar. Erkeklerin topladıkları ahlar için bir bedel ödemek zorunda kalmadan bu durumu anlamalarında fayda var.
Bir arada sevgiyle, hoşgörüyle, saygıyla, kabulle, birbirimizin güzel yanlarını görüp onları onurlandırarak yaşayabilmek dileğiyle...