Gripin üyeleriyle, özellikle solistleri Birol Namoğlu'yla yıllar içerisinde birkaç kez yolumuz kesişti. İnsanları kısa süreli rastlaşmalarla tanımak pek mümkün değildir ama benim onlarla ilgili intibam, bu rastlaşmaların da vesilesiyle, her zaman olumlu olmuştur. Grup biraz bizden, 'halkçı' bir halleri var. Bunda 'bar grubu' kariyerlerinin de eminim ki etkisi vardır. Seyircilerin arasından sahneye çıkarak, sahneden seyircilerin arasına inerek başladılar bu işe. O zamanlar gripin için çok geride kaldı. Aradan üç albüm geçti. Büyüdüler. Şimdi de dördüncüsünü,
Yalnızlığın Çaresini Bulmuşlar'ı yayınladılar. Ama bazı şeyler değişmemiş. gripin gündelik hayatta hepimizin karşısına sıklıkla çıkabilecek duygulara odaklanmayı seven bir topluluk. İstinaslar dışında onların şarkılarında iddialı mesajlara, ağdalı sözcüklere pek rastlamazsınız. Aşkla, ayrılıkla, yalnızlıkla beslenmeyi alışkanlık haline getirmişler. gripin bu tanıdık duygulara odaklanarak, dinleyicisinin onu daha kolay sahiplenmesini sağlıyor. Ama işin zor bir yönü de var. Aynı şeylerden bahsederek, sıkıcılaşma riskini de göze alıyorlar. Bundan kaçınmanın yöntemi bestelerde ciddi bir yaratıcılığa gitmek.
İNCE ELENİP SIK DOKUNMUŞ BİR ALBÜM
Yalnızlığın Çaresini Bulmuşlar, etraftaki birçok standart yerli rock albümüne göre ayaklarını yere çok daha sağlam basıyor. Kayıtlardaki kusursuzluktan anlaşıldığı üzere, gripin üyeleri albümdeki şarkıları ince eleyip sık dokumuş. Şarkıların üzerlerinde düşünülmüş. Yine de, bazı noktalarda tekrara düşüldüğünü fark ediyorsunuz. Misal, albüme ahenk katmasını beklediğiniz yaylılar, aşırı ön planda kalıp bazı şarkıları birbirinin benzer versiyonlarına dönüştürmüş. Elbette albümde gripin'in yükseldiği, hayli nitelikli şarkılar da mevcut. Radiohead'in
Jigsaw Falling Into Place'ini anımsatan
Cennete Mahsustur Melekler bunlardan biri. Harika bir şarkı olmuş.
Hayat Bana Güzel ise -ki bu şarkı Duman'a da çok yakışırmış- bir başkası. Bazı eksikleri olsa da
Yalnızlığın Çaresini Bulmuşlar, Türkiye'nin önemli rock gruplarından birinin önemli bir albümü. İlgi, alaka göstermek şart. Ama yeri gelmişken naçizane bir eleştiriyi de eklemek istiyorum. Albümün prodüktörü Haluk Kurosman önemli bir müzik insanı. Birçok grubun üzerinde ciddi etkisi oldu. gripin'le de en başından beri birlikteler. Ama bence gripin arada başka prodüktörlerle de çalışmayı denemeli.