- Türkiye'de Kürtçe müzik ile politika bir birine girmiş durumda.
- Çünkü sorun aslında politik. Kürtler değil, Ermeni, Alevi müzisyenler de bunu yaşıyor. Hayattaki ayrımcılık müziğe de yansıyor. Politik süreç iyiyse iyi, kötüyse kötü oluyor. Ama politika ayrı, müzik ayrı şeyler. Bir Türk sanatçıya Türklerin yaşadığı herhangi bir politik sorunla ilgili soru sorulmaz, ama bize sorulur. Yaptığımız röportajların başlığı, hep politikayla ilgili olur. Ben gazetede önce başlığa bakarım, politik bir şey gördüğümde kapatırım, görmek istemem.
Hayatım bir valize sıkışmış durumda
- Sizi bütün dünya tanıyor. Hiç hayal edebiliyor muydunuz geldiğiniz yeri?
- İnanmakla başlıyor. Ama benim bu yola çıkarken kaygım, tanınmaktan öte, güzel ve samimi müzik yapmaktı.
- Hayatınız tamamen değişti ama, bir gün oradasınız, bir gün burada...
- Hayatım değişti ama ben değişmedim. Müzik yaparken önyargılardan da kurtuluyor insan. Mütevazı olmayı öğreniyor. Ama son yıllarda oldukça yoğun yaşıyorum. Çoğunlukla Almanya'dayım. Albüm çalışması için bir süre New York'ta kaldım. Pratik olarak valiz içine sığdırılmış bir hayatım var. Tek sıkıntım, hiçbir zaman bir eve ait olamamak. Bir gün içinde Madrid'den Amsterdam'a, Amsterdam'dan Van'a uçtuğumu bilirim. Bu kadar yoğun yaşarken, kendimi unutuyorum bazen.
Bir kırgınlık yaşadım
- Geçen yıl Açıkhava'da olanları affettiniz mi?
- Benden çok o tepkiyi gösterenler kendisini affetmeli. Ama bir kırgınlık yaşadım tabii. O tepkiyi Kürçte müzik yaptığım için gördüm. Benden önce İsrailli ve Yunan müzisyenler vardı. En garibi de kendilerine milliyetçi diyenlerin, milliyetçiliklerini bende sınamalarıydı. Sanki onlar bu ülkenin vatandaşıydı, ben yabancıydım.
- Burada yabancı biri olarak görülüp dünyada Türkiyeli bir sanatçı olarak tanınmak nasıl bir duygu?
- O yuhalanmadan sonra, Almanya'da bir jazz festivaline katılmıştım. Dinleyicileri görmeniz lazım, çok şık giyinmiş belli bir yaşın üstünde insanlar. Çoğu çok uzaktan, üstelik bir Türkiyeli müzisyeni dinlemeye gelmişlerdi. Yani burada Türklerin açtığı yaraya orada Almanlar merhem sürdü.
Süreçten umutluyum
- Müzakere süreci başladıktan sonra mı konserlere karar verdiniz?
- Hayır, İmralı sürecinden önce karar vermiştim konserlere.
- Şimdi güzel bir iklime girdiğimiz söyleniyor ülke olarak. Müzisyen olarak ne tür beklentilerin var?
- Umutluyum, bu güzel iklim devam etsin istiyorum. Kürt meselesi artık çözülmeli. Ama Türkiye'de her şey çok çabuk değişiyor. Politika çok değişken bir mecra. Bir de bu sorunun çözülmesi, Türkiye'de bir demokratikleşmeye de yol açmalı.