Cehenem Melekleri 3 The Expenda ***
2010 yılında Sylvester Stallone öncülüğünde
Cehennem Melekleri'nde Hollywood'un aksiyon oyuncuları bir araya geldiğinde bu filmden bir seri çıkacağını tahmin etmek zordu. Netice de vasat bir filmdi. Ama star oyuncuların birlikteliğinin heyecanıyla film gişede iyi bir hasılat yapınca devamı da geldi. 2012'deki ikinci filmde Stallone, yönetmenliği Simon West'e bıraktı. İyi de yaptı. Kadroya yeni yıldızlar eklendi. West'in dokunuşundan ziyade kaslı erkeklerin bir aradalığından doğan ve kendi sinemasal personalarına yaptıkları göndermeler eğlenceliydi. Bu sefer
Cehennem Melekleri 3'ün yönetmenliğini Patrick Hughes üstleniyor. Kadroya da Mel Gibson, Wesley Snipes, Antonio Banderas ve Harrison Ford gibi yeni yıldızlar ekleniyor. İşin aslı hem senaryo hem de sinematografik olarak
Cehennem Melekleri 3 serinin en dinamik filmi. İyiler ve kötüler mücadelesi olarak ortaya çıkan seride ilk defa kim iyi kim kötü tartışması yapılıyor. Çünkü bu filmin kötü adamı Cehennem Melekleri grubunun eski bir üyesi olan Stonebanks (Mel Gibson). Stonebanks, CIA'in pis işlerini yapan Cehennem Melekleri'nin varlık nedenini sorguluyor ve masum değiliz hiçbirimiz demeye getiriyor. Ayrıca Stallone'nin canlandırdığı Barney Ross ve ekibi de girdiği her mücadeleden başarıyla çıkamıyor. Kazananın ve kaybedenin sürekli değişmesi filmin heyecanını diri tutuyor. Ama bu filmde beliren kendini ciddiye alma durumu önemli bir sorun. Çünkü beklenen, bu kadar yıldızın hem kendi sinemasal personalarına hem de aralarında yıllarca süren rekabetlerine ironik bakmaları. Neticede film kendini ciddiye almaya başlayınca bu yıldızların bir araya gelmesinin esprisi kalmıyor. Film bitince de sarkık kaslı erkeklerin kahraman olduğu, bol bol militarizmin ve testosteronun salgılandığı bir dünyadan çıkmış gibi hissediyor "Babalar yok böyle bir dünya" diyorsunuz.