Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Biz her şeyi bilmiyoruz

Bu tarz bir yazıyı ilk kez 2005'te yazmıştım. Bugünlerde çeşitli gazetelerde çıkan haberler nedeniyle tekrar yayımlanması gerektiğini düşündüm. Psikiyatristlerle psikologlar başta olmak üzere bazı meslek dallarıyla ilgili bir savaş olduğu şeklinde çıkan haberlerden bahsediyorum. Kendi mesleğim açısından gerek sokakta, gerekse okuyucu mail ve mektuplarında en sık karşılaştığım soru "Psikiyatrist misiniz, yoksa psikolog mu?" oluyor. Hatta çoğunlukla mesleğim direkt psikolog olarak belirleniyor. Ben bir psikiyatristim. Yani Tıp Fakültesi'nde (altı yıl) okuduktan sonra tıp doktoru unvanı aldım. Kendime alan olarak psikiyatriyi seçtiğim için bir hastanede dört yıl psikiyatri ihtisası yaptım, tüm diğer psikiyatrist arkadaşlarım gibi. Bu eğitim süreci içinde tüm psikiyatristler hasta görme, tanıma ve tedavi yöntemlerini öğrenir. Bu yöntemlerin içinde psikoterapi (konuşarak tedavi) ve diğer tüm tedavi yöntemleri vardır. Psikiyatristler aynı zamanda ilaç yazabilme yetkisine ve bilgisine sahiptir. Bunun nedeni, tıp doktoru olmaları ve tıp eğitimi almalarıdır. Ben ve benim yaş grubumunda bazı arkadaşlarım, dört yıllık erişkin psikiyatri eğitiminden sonra iki yıl çocuk ve genç psikiyatrisi eğitimi daha alarak, aynı zamanda çocuk ve genç psikiyatristi unvanı almışlardır. Bunun anlamı aynı koşullarda erişkinler gibi çocuk ve ergenlere de bakabilecekleridir. Bunu yapmayanlar, sadece erişkin psikiyatristidir. Bu eğitim sırasında dört ay çocuk ve genç bölümlerinde rotasyon yaptıklarından, acil durumlarda ya da çocuk ve genç psikiyatristi olmadığı durumlarda bu gruba da yardımcı olabilirler. 90'lı yılların başından beri ihtisasa başlayanlar, değişen sistem nedeniyle erişkin psikiyatrisi ihtisası yapmadan direkt dört yıllık eğitimle çocuk ve genç psikiyatristi olabiliyor. Onlar da erişkin psikiyatristlerinin olduğu gibi, erişkin psikiyatristi bulunamadığı ya da ulaşılamadığı zamanlarda erişkin hastalara yardımcı olabilir, ama asıl alanları değildir.

PSİKOLOG VE PEDAGOG
Psikoloji ve pedagoji ise farklı eğitim ve ilgi alanları olan, diğer alanların yanı sıra (sosyal, gelişim, ekonomi psikolojisi gibi), klinik psikoloji masterı yaptıklarında hasta danışmanlığı yapan mesleklerdir. Bu meslekleri anlatmak için bugün iki konuk yazarımız var. Kendi dallarında çok başarılı olan ve meslek alanlarının sınırlarını, becerilerini bilen iki değerli bilim insanı. Klinik psikolog sayın Prof. Dr. Ferhunde Öktem ve pedagog Prof. Dr. Ümran Korkmazlar. "Psikolog ve pedagog nedir? Nasıl olunur ve ne yaparlar?" sorularının yanıtlarını onlardan öğrenelim:

Prof. Dr. Ferhunde Öktem (Klinik psikolog): "Psikolog unvanını almak için üniversitelerin fenedebiyat fakültelerinin psikoloji bölümlerinden mezun olmak gerekir. Bu süre içinde insanın duygusal, zihinsel, sosyal gelişimi, bunu etkileyen biyolojik, psikolojik, fizyolojik ve sosyal etmenler, davranışı anlama ve yönlendirme yöntemlerine ilişkin bilgiler alırlar. İlgi alanlarına göre endüstri, klinik, adalet ve deneysel gibi ilgi alanlarında unvan kazanma, bilim uzmanlığı derecesiyle olur. Klinik psikoloji bilim uzmanlığı için gerekli kuramsal bilgiler iki yılda tamamlanır. Alınan kuramsal bilgilerin yanında en az doktora derecesine sahip bir klinik psikolog danışmanlığıyla psikiyatri kliniklerinde staj yapılır. Klinik psikoloji, psikolojinin, uyumu bozan ya da normal dışı davranışlarla uğraşan dalıdır. Zihinsel, davranışsal ve duygusal bozukluğu olan bireyleri değerlendirir. Araştırma yapmak, klinik psikologların öncelikli ilgi alanlarındandır. Bireyi değerlendirmek amacıyla test ya da ölçek uygulama ve yorumlama klinik psikoloğun önemli görevleri arasındadır."

Prof. Dr. Ümran Korkmazlar (Pedagog): "Pedagoji, 'terbiye' ile uğraşan bilim dalıdır. Terbiye hatalarından kaynaklanan ruhsal, bilişsel sorunlarla uğraşan dalına pedagojik patoloji denilmektedir. Sosyal pedagoji, iyileştiren pedagoji, mesleki pedagoji gibi çeşitli dalları da vardır. Üniversitelerde pedagoji bölümleri isim değiştirerek psikolojik danışmanlık anabilim dallarına dönüştürüldükten sonra, pedagog unvanları da psikolojik danışman olmuştur. Pedagojik-psikolojik danışmanlar eğitim ve sağlık alanlarında, kişisel, ailevi, akademik sorunların tanısında ve çözümünde günlük yaşam olayları ile baş etme becerilerinin geliştirilmesinde hizmet verir. Aile mahkemeleri ve suçlu çocuklar alanlarında da görev alırlar. Bütün bu hizmetleri verirken hem eğitim hem sağlık alanında ilgili meslek elemanlarıyla işbirliği yaparlar. Kendisini, niteliklerini geliştirmek isteyen pedagog-psikolojik danışmanlar yüksek lisans, sertifika programları ve kurslarla eğitimlerini sürdürebilir."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA