Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Çocuklar için Ramazan

Ramazan başladı. Sıcak nedeni ile uzun süreli sıvı alamamak özellikle sağlık sorunu olanlar, yaşlılar ve çocuklar için sağlığa yönelik risk oluşturabilir. Fiziksel sağlıkla ilgili dikkatli olunması ve önerilere uyulması önemlidir. Fiziksel dayanıklılığın ve sağlığın dışında çocuklar için Ramazan'ın başka anlamları vardır. Erişkinlerden farklı olarak, çocuklar için Ramazan merak, paylaşım, eğlence ve biraz da büyüme arzusu demektir. Ramazan ayı oruç tutmanın dışında, gece kalkıp özel masaların kurulduğu (sahur), iftar zamanı kalabalık ve yemek çeşidinin bol olduğu sofraların hazırladığın ve erişkinlerin çocukların sordukları soruları sabırla, korkutmadan, olabildiğince sade anlattığı zamanlar demektir.
Çocuğu erişkinden ayıran en önemli özelliklerden biri gereksinimlerini erteleyememesidir. Hem fiziksel hem de ruhsal gelişimi buna olanak sağlamaz. Çişi geldiğinde hemen yapmalı, karnı acıktığında hemen yemeli, uykusu geldiğinde hemen uyumalıdır. Onlardan bir şey isterken, öğretirken gelişimsel dönemlerini aklımızda tutmamız şarttır.Yoksa hem çabalar boşa gider, hem de çocuğumuzla ilişkimiz bozulur. Öğretmek istediğimiz şeyden nefret etmesi ise ayrı bir sorun olur.

ÇOCUĞUN DÜNYASINDA KORKUYA YER YOK
Üç yaşından başlayarak çocuklar toplumsallaşmaya başlar. Bu yaştan itibaren toplum kurallarını, sosyal kuralları, ahlak kurallarını ve dini kuralları yavaş yavaş öğrenir. Eğer bu öğretiler hızlı, yaşıyla uyumsuz, suçlayıcı ve cezalandırıcı olursa çocuk ruhsal sorunlarla karşılaşır. Bütün yaşamı boyunca uğraşacağı bu ruhsal sorunların yanı sıra, öğretilmeye çalışılan her şeyin anlamı da yok olur ya da değişir. Korkuyla, cezayla öğretilenler olumlu olsa da, gerekli olsa da çocuğun dünyasında olumsuzluk olarak yerini alır. Baba korkusuyla, Allah korkusuyla, otorite korkusuyla öğretilen her şey tekrar tekrar sınanır ve ilk fırsatta yok edilir. Oysa öğretilmeye çalışılanlar sindirilerek, anlatılarak ve felsefesiyle öğretilmelidir. Orucun anlamı yemek bulamayanların sıkıntısını anlamak olduğunu anlatamadan, kızarak, günahla korkutarak, döverek zorlamak onu sadece inançtan uzaklaşmaya yöneltir.
Çocukluk döneminde özdeşim yapılırken iyi, kötü, doğru, yanlış gibi kavramlar öğrenilmeye başlanır. Başlangıçta anne babanın engellemeleri nedeniyle ve ceza korkusuyla yapmadığı davranışları, zamanla kendiliğinden yapmamaya başlar. Çünkü bu değer yargılarını öğrenir ve kendini denetler. Toplumsal, ahlaki ve dini kuralları öğrenir. Bunlara uymamak ise utanç, kaygı ve korku yaratır. Ahlaki değerlerin gelişimi ve etkileri ebeveyn tutumlarıyla bağlantılıdır. Çocuğa değer veren, sevgisini gösteren ve başarısını öven, nedenleri açıklayan aile tutumu ahlaki değerlerin özümlenmesini sağlar. Aynı zamanda çocuklar kendine güvenli, sorumluluk alabilen ve karar verebilen bireyler olurlar. Buna karşın, korkutma, ceza ve fiziksel şiddete dayalı tutum izleyen, eleştiri yapan aileler ahlaki olgunluğu sağlayamadıkları gibi, çocukların kendilerini değersiz hissetmelerine neden olurlar. Çünkü insanlar başkaları onlara değer verdikçe, kendilerine değer vermeyi öğrenirler.
Kendine saygı, ergenlikle birlikte artar. Başlangıçta başkalarının onları kabul etmesi ile ilişkiliyken, olgunlaştıkça kişisel başarılar rol oynar. Kendine güveni olmayan ergenin, yanlışı da çok olacaktır. Ailevi destek, uyarıcı ve düşünmeye sevk eden eğitim, sosyokültürel çevre yüksek düzeyde bir ahlaki gelişimi besler. Ergenlik döneminde din daha anlaşılır ve Tanrı daha soyut bir güç olarak algılanmaya başlar. Kültürlere, toplumlara ve yaşanan zamana bağlı olmakla birlikte, ergenlik döneminde dini konularda zorlamak işe yaramaz. Bu durum geçicidir.
Bir süre sonra ergen dini gereklerini kendi isteği ve yönelimine göre düzenler.
Çocuk yetiştirirken doğru değerleri, dini ve ahlaki öğretileri, kendine benzemeyenlere tahammülü ve saygıyı öğretmenin, örnek olmanın önemini her gün yaşadıklarımızla görüyoruz. Çocuklara doğru örnekler olmayı başarabileceğimiz günler getirmesi arzusu ile Ramazan hoş geldi, herkese hayırlı olsun.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA