Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEDA DİKER

Korkuları yenmek ve büyümek

Dişilik eğitimi ve kadın-erkek ilşikileri üzerine eğitim verirken, ara sıra erkeklerle konuşmayı seviyorum. Onların bakış açılarını öğrenmek, gerçekten dişi olmanın, bir kadını erkeğinin gözünde nerelere koyduğunu anlamak bence çok önemli. Günlerden bir gün yakışıklı, genç bir adam karşımda oturuyordu. Evliydi. Uzun süredir karısıyla mutlu değildi. Belki de boşanacaklardı. Karısı ise başka bir gün bana dert yanmıştı. Artık iletişim kuramıyorlardı. Aralarında cinsellik de yaşanmıyordu. Çocuk da yoktu. Eh, öyleyse neden evli kalacaklardı ki? Yine de her ikisi de uzun uzun düşündüler. Benimle ayrı ayrı konuştular. Dertleştiler. Sonuç olarak genç kadın dişi gibi davranamıyordu. Adam da biraz çapkın bir karaktere sahipti. Uzaktan bakıldığında bu ikilinin evliliği yürümezmiş gibi görünebilir. Pek çok kadın, 'biraz çapkın bir erkek' tanımını duyar duymaz rahatsız olur. Hatta "Bu adam nasıl olsa beni aldatır," diyerek içine kapanır ve iletişimi keser. İşte bu kadın da aynısını yapmaya başlamıştı. Kocasının bazı hareketleri yüzünden kendisini güvende hissetmiyordu. Aldattığından şüpheleniyordu ve onunla açıkça konuşacağına, kendisini daha beter iletişime kapatmıştı. Kocası eve geldiğinde ona ters davranıyordu. Suratını asıyordu. Hele erkek arkadaşlarıyla içmeye gitmişse, erkenden kendisini yatağa atıyor, uyuyordu.

NEGATİF İLGİDEN BESLENME
Genç adam ise neler olduğunu anlayamıyordu. Bir kadın eğer isterse, erkeğini bu şekilde kolaylıkla cezalandırabilir. Hatta bu özellik, kadının doğasında vardır. Adam da eve her geldiğinde kendisiyle sevişmeyi reddeden bir kadınla, surat asan ve derdini üstü kapalı sitemlerle belli etmeye çalışan karısıyla başa çıkmaya çalışıyordu. Kim bilir, belki de karısının kendisini kıskanmasını istiyordu. Ama bunu söyleyerek değil, şüpheli davranışlar sergileyerek, cep telefonunda saçma sapan mesajları saklamayarak sağlamaya çalışıyordu. Kısacası kadın, çapkın bir erkeğin karşısında ezildiğini düşünürken, erkek, karısının manevi gücü karşısında çapkınlık silahını kullanmaya çalışıyordu. Genç adam karşımda oturmuş bir hikâyesini anlatmaya başlamıştı: "Seda Hanım. Bir gece arkadaşlarımla dışarı çıkacağımı, maç seyredeceğimi ve maçtan sonra eve geç geleceğimi söyledim. Gerçekten de o gece maç seyretmek üzere asker arkadaşlarımla buluştuk. Biz erkekler için bu tip buluşmalar çok önemlidir. Çok güzel bir akşam geçirdim. Eve döndüğümde karım uyuyordu. Oysa ben onu müthiş derecede arzulayarak gelmiştim. Ona dokunmaya çalıştım ama bana hiç yüz vermedi. Ellerimi ittirdi. Sert bir sesle beni uyardı ve gözlerini kapatıp uyumaya devam etti. Bense kolay uyuyamam. Biraz daha vakit öldürdüm ve yatağa yattım. Ertesi sabah kahvaltıda karımın yüzü son derece asıktı. Bana bir güzel fırça çekti ve aslında maç seyrettiğime hiç inanmadığını söyledi. Benim birtakım kadınlarla buluşmuş ve onlarla birlikte eğlenmiş olabileceğimi ima etti. Ben bununla başa çıkamam. Sizce ne yapmalıydım?"

GÜVEN VE SAVAŞMAYI BIRAK

Aslında genç adam da bu negatif ilgiden besleniyordu. Yine de ben küçük bir örnek vererek ona sormak istedim: "Biz kadınlar galiba korkularımızı saklamaya çalışıyoruz ve onları göstermenin büyük bir zayıflık olduğunu sanıyoruz. Oysa bunu zarif bir şekilde yapabilsek, sonuç olumlu olabilir. Eğer karınız size ertesi akşam sevgiyle yaklaşabilseydi ve kucağınıza oturup, sizi kaybetmekten korktuğunu, bu nedenle hırçın davrandığını, ona yardım etmeniz gerektiğini söyleseydi, ne yapardınız?" Genç adam çok şaşırarak baktı. "Kesinlikle bayılırdım. Hatta elimden gelen bütün yardımı yapardım. Onu korumaya alırdım." Burada çift, aslında karşılıklı korkmamayı öğrenmeli. Ne yazık ki bu itirafı yapabilmek büyük bir özgüven ve karşısındaki kişiye güven duymayı gerektiriyor. Ama ancak o zaman, çiftler birbirlerinden korkmadıklarında savaşmayı bırakıp el ele tutuşabilirler. Belki de birbirlerinin saçlarını okşaya okşaya, seve öpe, birbirlerini büyütürler. Bunu yaptığınızda karşınızdaki kişi size şefkat yerine acı verirse ne mi olur? Onu terk etmeniz gerektiğinden emin olursunuz. İşte bu kadar... Ama duygusal olarak büyümüş ve korkunuzu yenmiş olursunuz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA