Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEDA DİKER

Lunaparkta bir gün

Geçtiğimiz hafta arkadaşlarımızla kocaman bir eğlence parkındaydık. Hesapta oraya çocuklarımız eğlensin diye gitmiştik. Ama biz yetişkinlerin içindeki gizli çocuk da uyanmıştı bir kere. Metrelerce yükselen o korkunç rayların üzerinde ters dönen, yan yatan o metal koltuklara oturup kendimizi tehlikeye atmak için hazırdık. Raylar öyle korkunç kıvrımlarla önümüzde yükseliyordu ki, o koltuklara oturmak için belirli kriterlere uymanız gerekiyordu. Nitekim çocuklarımızı almadılar. Eşim ve arkadaşlarımız öyle çok ısrar etti ki, yükseklik korkum olmasına rağmen ben de bu yolculuğu denemeye karar verdim. Ayaklarımız yerdeki metal zemine basıyordu. İyice yerleştikten sonra tepemizden inen kilit kapandı. Ve bir anda yerdeki metal zemin yanlara doğru açıldı ve altımızda kocaman bir boşluk oluştu. Yüksekten boşluğa bakmak ve yaşamını elektronik bir kilide teslim etmek korkunç bir duygu gibi geldi. Bindiğime pişman olmuştum çoktan.

ÖZGÜRLEŞTİĞİMİ FARK ETTİM
Konvoy hareket etti. 10 katlı bir binanın en tepesine yükselircesine, yukarıya çıktık. Aşağıya bakmaya cesaret edemiyordum. Birazdan tren, raylardan serbest düşüşle uçarcasına inmeye, bizi ters çevirip, baş aşağı olarak aşağı indirmeye başlayacaktı. Tam tepedeki noktada hafifçe durduk. Nefesimi tuttum. O anda karar verdim. Teslim olmalıydım. Zaten başka çarem de yoktu. Sadece ölmeyeceğimden emin olmak için kapanan kilidi elimle son kez yokladım. Ve kendimi korkunç bir hızla hareket eden trenin kollarına bıraktım. Boşlukta dönüp dururken, midemin komik bir boşalma hissiyle kasıldığını, bedenimin uçarcasına özgürleştiğini fark ettim. Hoşuma gitmişti... Tuhaftı... Ama çok güzeldi. Koltuktan indiğimde dizlerim titriyordu. Ama ben çok mutluydum. Çok ama çok mutluydum. Hayatımda bir adım daha atmış ve özgürleşmiştim. Kontrolü sevenler için söylüyorum. İlişkilerinde aşkı arayanlar... Ama âşık olmaktan, bu güzel duyguyu doyasıya yaşamaktan korkanlar... Onun yerine sığ ve kaçamak cinselliklerle idare edenler... Ya da güçlü ve gerçek eril enerjisi kuvvetli bir erkeğin özlemini çekip de, gerçekte bu erkeklerden korkan kadınlar... Hayallerinde bu erkeği arzulayıp, gerçek hayatta onlarla savaşan, teslim olamayan kadınlar... Güçlü ve başarılı kadınlar...

GERÇEK TESLİMİYET BÜYÜK BİR HAZDIR
İnsani bir değer olan korkularını göstermemek adına onları derinlere gömmeyi tercih eden erkekler... Kadınına güvenmek yerine onu parayla ya da sahip olduğu diğer güçlerle kontrol etmeyi tercih edenler... Orgazm olamayan kadınlar... Lütfen gidip kendinizi bir eğlence parkındaki, en tehlikeli, en ürkünç trene teslim edin. Gerçek teslimiyetin ne kadar büyük bir özgürlük ve haz olduğunu anlamalısınız. Kendinizden başka insanlara da güvenmeyi öğrenmelisiniz. Hayatta ne kadar güvende olduğunuzu bilmelisiniz. Bunu içten hissettiğinizde hayat da sizi koruyup kollamaya başlayacak. Deneyin ve görün. Sonra bakın bakalım âşık olmanın tadı nasılmış. Tanrıya bırakmanız gereken detayları kendi başınıza planlamaya kalkışırsanız, yaşamın mükemmelliğinden uzaklaşırsınız. Çünkü mükemmel insan yoktur. Teslimiyetin hazzını yaşamanız dileğiyle.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA