Turing ve Otomobil Kurumu'nun yeni başkanı Başaran Ulusoy ve yeni yönetim kurulu üyelerini kutluyorum. Sonunda kurumun eski başkanı, kurucusu ve her şeyi olan ve de yönetimi sırasında İstanbul'a sayısız eser armağan eden Çelik Gülersoy'u layıkıyla anmışlar ve de bir müzeyle ölümsüzleştirmeyi düşünmüşler.
Yıllardır yazılarımı izleyenler bilir. Özellikle beni ilgilendiren konularda (ki bunlar hayli çoktur!) emeği geçmiş, hizmet vermiş, ardında eser bırakmış ve ayrıca bizzat tanıma fırsatını bulduğum herkesi, yeri geldiğinde anmaya ve topluma hatırlatmaya çalışırım. Bu bilgisizlik, unutkanlık ve nankörlük çağında, bu kadarı gerekli değil mi?
Çelik Bey de onlardan biridir. İstanbul'u onun kadar seven, yaşama amacı haline getiren başkası olmadı. Ve bir Gülersoy Müzesi, yapılabilecek şeylerin asgarisidir. Ama aynı zamanda başlangıcıdır da...
Başaran, kurum arşivindeki 27 bine yakın tablo ve 15 bine yakın kitabın sergileneceği bir Çelik Gülersoy Müzesi için Turing'in Seyrantepe'deki merkezi veya Sultanahmet'teki Soğukçeşme Sokağı'nın başındaki Vakıflar'a ait Naziki Dergahı binasından söz etmiş. Sanırım ikincisi daha iyi bir tercih.
Ve de burasını Vakıflar'dan almak istediklerini belirtmiş. O sokağı yaratan Çelik Bey için ne iyi bir yer! Umarım gerçekleşir.