Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ BAYDAR

DVD ekranı

The Town / Hırsızlar Şehri (Tiglon)
Film: **** Ekstralar: *** IMDB notu: 7.7
Bu kadar sıkı öyküye dayalı filme Ben Affleck'in sadece oyuncu olarak değil, yönetmen olarak da imza atmasına şapka çıkarılır. Boston'un Charlestown banliyösüne, o cenahta oturanlar sadece 'town' dermiş. Asıl mühimi, en müthiş banka soyguncularının buradan çıkması. Doug (Affleck) de bunlardan biri. Bir 'iş' esnasında banka memuru genç kızın kendilerini gördüğünden şüpheleniyor Doug ve kızı 'ihbar etmesin' diye takibe alıyor. Takip aşka dönüşüyor. Bu arada FBI da ekibin etrafındaki çemberi daraltıyor. Son beş dakikasını sineye çekersek gerçekten de nefes nefese, usta işi bir filmdeyiz.

Beat the Drum / Davulun Sesi (D Home)
Film: **** Ekstralar: * IMDB notu: 6.9
2003 yılına damga vuran küçük bir başyapıt diyebiliriz buna. Hani her şeyin tam oturduğu filmler vardır, onlardan biri işte. Güney Afrika'nın KwaZulu Natal bölgesinde bir köyde oturan küçük Musa, bilinmeyen bir hastalık nedeniyle anne, baba ve kardeşlerini kaybeder. Bunun üzerine, yalnız kalan ninesine inek almaya karar verir ve 'büyük şehir'e, yani Johannesburg'a doğru yola koyulur. Tabii bu yolculuk küçük Musa için hayatı tanıma ve bir büyük gerçeği fark etme fırsatı olacaktır. Duygulu, gerçekçi, büyüleyici...

All God's Children Can Dance / Tanrının Dansçıları (Assanat)
Film: *** Ekstralar: Yok IMDB notu: 4.4
Robert Logevall, bugünün sinemasında gizli kalmayı başarmış yeni ustalardan biri. Çok farklı bakan bir gözü var. Hikayeyi de Haruki Murakami'den seçmiş. Los Angeles'ın Kore mahallesinde (LA'in pek görmediğimiz parçalarından biri) yaşayan Kengo adlı genç adam, kafadan sakat annesi tarafından "Sen Tanrı'nın oğlusun," diye yetiştirilmiş, ne yapsın, o da buna inanmıştır. Ama ortada baba yoktur! Bunun üzerine Kengo, bir gün rastladığı tek kulağı olmayan bir adamın babası olduğuna inanır ve peşine takılır. Tempo ağırca, ama 'ağır çeken' bir film.

Lost - Final Season (Tiglon)
Film: **** Ekstralar: **** IMDB notu: 8.6
Dünyayı 'finali sevenler' ve 'sevmeyenler' diye ikiye bölen sezon, nihayet yüksek huzurlarınızda. Denebilir ki hiçbir dizinin finali bu kadar beklenti yaratmamıştı. Aslında dizinin yapımcıları Damon Lindelof ve Carlton Cuse hikayeyi daha ilk sezondan itibaren öyle dallandırdılar, öyle karıştırdılar ki, pek çok kişi "Bakalım bunun altından nasıl kalkılacak?" dedi. Kolay değil. Son sezonda tek çareyi bir tür 'paralel realite' yaratmakta bulmuşlar. Bu da tabii eski Lost tiplerinin bir kez daha görülmesini sağlıyor. Ve gerilimli final. Seven de sevmeyen de bu bölümü en az bir kez seyredecek. Çare yok.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA